Üzerine Konuşmalıyız: Mubi

Aylık abonelik sistemiyle çalışan şirketler kulağınıza tanıdık geliyor değil mi? Netflix, BluTV ve Amazon Prime bugün çoğu insan tarafından yakından tanınır durumda. Peki, bunlar arasında kalitesiyle parlayan bir diğer iştirak olan Mubi dikkatinizi hiç çekti mi? Girişim ve projeleri başarılarıyla konuştuğumuz yazı serimiz "Üzerine Konuşmalıyız"ın sıradaki içeriğinde konuğumuz Mubi efenim.

Netflix’in nasıl bir dev olduğunu biliyoruz değil mi? Keza Amazon Prime’ın da öyle. BluTV desen ülkemizde Doğuş Grup tarafından ortaya koyulduğunu biliyoruz, ülkemiz özelinde arkası gayet sağlam işlerden birisi olduğunu söylememiz mümkün. Tüm bu saydıklarımızı tekrarlayamayacağımız Mubi ise bir ‘sanat güneşi’ olarak çevremizde bulunuyor. Arkasında devasa gruplar olmasa dahi sevilerek yükselmeye devam eden Mubi, gerçekten de niş bir iş. Sinema severlere, sinemada dahi izleme şansı elde edemeyecekleri muhteşem bir sanat filmi seçkisi sunuyorlar. Auteur yönetmenlerin şaheser filmlerini severler için daha iyi bir küratör bulmak gerçekten imkansıza yakın olacaktır.

Mubi Nasıl Ayakta Kalıyor?

Öncelikle Mubi’nin yalnızca Türkiye’de hizmet veren bir oluşum olmadığının altını çizelim. Dünyanın pek çok yerinde ve pek çok dilinde hizmet veren Mubi’yi yine de ülkemiz için özel kıldığına inandığım bir nokta bulunuyor. Girişimin fikir babası ve yöneticisi Efe Çakarel isimli bir Türk mühendis. Kendisi Londra’da ikamet ediyor ve projenin ana ofisi de Londra’da yer alıyor.

Bu şirketin başarı hikâyesi aslında ayakta kalma yöntemiyle doğrudan girintili. Çünkü bildiğiniz gibi sanat filmleri çoğunlukla hiç kârlı işler değildirler ve yapımcıların pek ilgisini çekmezler. Ülkelerin sanatla ilgili vakıf, dernek, bürokrat ve başkanlıkları bu alanı maddi olarak destekler çünkü değeri bilinir. Elbette bu konuda küresel bir girişim yapmak ve onu ayakta tutabilmek de tam olarak bu yüzden zor. Zira bir film çekmiyorsun ki bu mekanizmaları seni fonlaması için harekete geçirebilesin. Diğer bir yandan niş bir iş yapıyorsun ve şirketin kârlılığı için büyük kitlelere ulaşana kadar uzun bir zaman uğraşman gerekebilir ki bu da maddi yükü beraberinde getirecektir. Yani böyle bir iş yapıp önündeki uzun yıllar kazançlı bir hale gelmesini beklemek, hatta bunu başarabilmek gerçekten büyük başarı.

Mubi, sırtını sanat destekleyicilerine dayamış bir halde ayakta durabiliyor. Yani fon verenleri bir şekilde niyetine ikna edebilmiş durumda ki bu zorlu iş gerçekten de tebrikleri hak ediyor. Diğer bir yandan bu maddi destek meyvelerini doğru pazarlamayla veriyor. Pek çok ülkede verdikleri hizmette hedef kitleleri gerçekten de sinema severler. Örneğin sinema öğrencilerine öğrenci indirimi uygulamaları, reklam hedef kitlelerini nasıl oluyorsa gerçekten çok iyi ayarlamaları ve elbette alışık olduğumuz tavlama kampanyaları buna örnek gösterilebilir. Son olarak başarısıyla övülecek olan filmlerden küçük kesitlerle reklam yapma huylarının da altını çizelim ki hakları yenmiş olmasın değil mi?

Mubi üyeliği hiç aldınız mı? Platformla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Yorumlarda bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.