Eski SEO neydi?
Eski SEO linkler üzerine kuruluydu. Herkes Pagerank güncellemelerini beklerdi, o kadar mühimdi ki Pagerank bir sürü Pagerank checker siteleri vardı. Hatta Pagerank tahmin araçları bile vardı. Sitelerimizin sidebar’ına Pagerank’imizi gösteren eklentiler koyardık. Google Toolbar’ı sadece gezindiğimiz sitelerin Pagerank’ini öğrenelim diye yüklerdik. Pagerank güncellemeleri üzerine sayfalarca forum konularında mesajlar yazılırdı. Pagerank üzerine kurulu bir piyasa, link borsası vardı ve Google hatasını anladı, önce görünürdeki Pagerank’i yok etti.
Artık ne Toolbar’da ne de Webmaster Tools’da Pagerank değeri vardı. Son olarak da satın alınan linkler üzerine ciddi bir şekilde giderek Penguen algoritmasını sürdü, bunun neticesinde binlerce webmasterın canını epey yakınca, umarım akıllanmışsınızdır diyerek Disavow Links Tool ile bize paşa paşa satın aldığımız linkleri sildirtti. Ve paid link building öldü. Hatta geçenlerde yazdığım yazıda Rand Fishkin’in anchor text’lerin eskisi kadar etkili olmadığını öngörüsünden bahsetmiştim, buyrun. Bugün Barry Schwartz’ın yazısında resimlerdeki “alt” etiketinin ve resim isminin de yavaş yavaş önemini yitirmeye başladığından bahsediliyordu. Google yazıları okuyabilen, resimleri görebilen bir yapay zeka oluyor arkadaşlar.
Tüm bunlara rağmen hala footer linkleri işe yarıyor, işte bilmem ne paketiyle link aldım sıralamam arttı diyebilirsiniz. Kimse bunları yaptığınızda sıralamanız asla artmayacak diye bir iddiada bulunamaz ama sıralamadaki yerinizin kalıcı olmayacağı konusunda şüpheniz olmasın. Bunu idrak etmek için Einstein olmaya gerek yok ( biliyorum çok klişe bir cümle :p ), nihayetinde herkes link satın alabilir ve bu belirleyici faktör olmaktan çıkar ama herkes kaliteli içerik üretemez.
Yeni SEO nedir?
Matt Cutts geçenlerde ” ‘Arama Motoru Optimizasyonu’ Tabiri Yeniden Tanımlanmalı mıdır? ” diye bir soruya cevap veriyor. Bu videonun oldukça önemli olduğunu düşündüğümden hem paylaşıp hem de önemli olduğunu düşündüğüm bir kaç cümleyi kaba taslak Türkçe çevirisini de altında veriyorum.
“SEO denildiği zaman at gözlüğü takmış insanların çoğunun aklına ‘link-building’ geliyor.”
“Arama motoru optimizasyonundan ziyade arama deneyimi optimizasyonu üzerine düşünebiliriz.”
Sanırım “link-building” ile ilgili ağzımızın payını tekrar aldık. Peki arama deneyimi optimizasyonuyla Matt neden bahsediyor? Sonraki cümlelerinden biraz daha açıklık getirerek arama sonuçlarında çıkan websitemizin title ve description etiketlerinin açılacak olan sayfamızla alakalı ve sayfamızı özetlemiş olmasına, bir kere ziyaret edenin bir daha ziyaret edip etmediğine ve sayfamızı paylaşıp paylaşmadığına kafa yormamızı istiyor. Tüm bunların olması için gerekli olan etken ve Matt Cutts’ın da aslında dolaylı olarak vurguladığı konu kaliteli içerik. Şimdi kafamızda şimşekler çakıyor olmalı :) Penguen güncellemesiyle link-building’i öldüren Google, Panda güncellemeleriyle de kalite içerik faktörünün asla yadsınamayacak derecede olan önemini vurguluyor.
Artık seo link builder olmaktan çıktı. Link almayan sitelerin alanlardan önde olduğu artık belli oldu.
SEO konusunda ciddi miyiz?
Türkiye’de bulunan SEO uzmanlarıyla Amerika’da bulunan SEO uzmanları arasında ciddi farklar var. Amerika’daki SEO uzmanlarının çoğu erişkin, fikir üretebilen, çözüm sunabilen insanlar. Bizde ise 18 yaşında “link kasabilen” herkes SEO uzmanı. Aslında farkında olmadan sektörü öldürüyoruz. SEO ciddi bir iştir, çünkü sabır gerektirir ve zordur. Aynı zamanda risklidir, yanlış bir hareket tüm emeğinizi götürebilir, doğru bir hareketse sizi refaha kavuşturabilir. Bu yeni SEO adımlarına geçmeden önce, Amerika’nın en büyük indirim sitelerinden biri olan Fatwallet.com’un SEO uzmanının dün paylaştığı twiti aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
Buyrun Twit : https://twitter.com/troyredington/statuses/275328999180365824
Çeviri: SEO sadece bir taktik değildir. Felsefe, sanat ve bilimin bir birleşimidir. Google’da arayarak yapılabilinecek ya da WordPress eklentisiyle düzeltilebilecek bir şey değildir.
Uzun giriş cümlelerinden sonra değişen SEO ile beraber Google bizden neler istiyor irdeleyelim!
1. Sosyal Medya ve SEO
Sosyal medya olmadan SEO artık düşünülemez. 1 Aralık 2010′da Danny Sullivan’ın Google ve Bing ile birlikte yaptığı röportajda, Bing ve Google, Twitter’dan retweet ve tweetlerle gelen linklerin arama sonuçlarını belirleyen sinyallerden biri olduğunu belirtmişti. Hatta iki arama devi de, linki paylaşan kullanıcının kaç kişiyi takip ettiğini ve kaç kişi tarafından takip edildiğinin de göz önünde bulundurulduğundan bahsetmişti. O zaman tweet edilmeye ve Facebook’ta paylaşılmayaca değecek kadar kaliteli içerik üretmemiz gerekiyor.
Aynı zamanda SearchMetrics tarafından düzenlenen araştırma, Facebook paylaşımlarının, backlinklerden daha etkili olduğunu göz önüne sermiş. Araştırma deyip geçmeyin, 10.000 keyword, 30.000 SERP, 300.000 başlık, 338 milyon Facebook yorumu ve 8.1 milyar Facebook like’ını kapsıyor bu araştırma.
2. PageRank vs AuthorRank
Yukarıdaki başlıkta Google ve Bing’in Twitter kullanıcılarının follower/following oranını önemsediğini söylediğini belirtmiştik. Yani 10 kişi tarafından takip edilip 100 kişi takip eden Twitter profilinin gönderdiği sinyalle 100 kişi tarafından takip edilip 10 kişi takip eden Twitter kullanıcısının gönderdiği sinyal aynı değil. Bununla birlikte Google+ Authorship olayını da es geçmemek lazım. Google Author Agent patentini 2005′te alıyor ve Google+ ile birlikte bu özelliği hayata sokuyor. Google’ın G+ ve Google Authorship özelliklerini aynı gün duyurmuş olması tesadüf olabilir mi? Peki daha fazla takipçi kazanmak ve daha fazla insan tarafından G+ çevrelerine eklenmek için ne yapmak gerek? İşe yarar bilgi, kaliteli içerik paylaşmak tabii ki
3. Referans vs Backlink
Aslında bu iki terimin ayrımının iyi yapılması gerektiğini düşünüyorum. Backlink denilince akla hep parayla satın alınan linkler geliyor ama “referans” olayı çok farklı ve Google’ın istediği cinsten. Bu yazıda link verdiğim bloglara neden link verdiğimi biliyorsunuz. Bilginin kaynağı onlardı, işe yarar, kaliteli içerik girmişlerdi ve yazdıklarımın bir dayanağı olduğunu göstermem için sizi onlara yönlendirmem gerekti ve onları referans gösterdim. İşte Google’ın organik linkten bahsettiği olay da tam olarak buydu. Size gelen linklerin de bu şekilde olması gerekiyor.
4. SEO + PR
Çevrilmiş arama sorguları başlıklı makalemin ilk paragrafında bahsettiğim link ve anchor text’in önemini yitireceği öngörüsünün ileride ciddi boyut kazanacağını düşünürsek anasayfaya nofollow link ile ya da sadece URL ile ( b2p.org gibi ) yayınlatacağımız hepsi ayrı ayrı özgün basın bültenleri hem Penguen’e yakalanmadan sağlıklı SEO yapmamıza olanak verir hem de sitemizin tanıtımına katkıda bulunur. SEO açısından hiç etki etmeyecek olsa bile sitenize gelen ziyaretçilerden alacağınız bir like ya da tweet emeğinizi ziyan etmeyecek nitelikte. Basın bültenlerinizi Marketwire, PRWeb, PRnewswire, BusinessWire, e-Releases gibi siteler aracılığı ile yayımlatabilirsiniz. Türkiye’de benzer hizmet veren firmalar varsa yorum olarak bırakabilirsiniz.
5. Networking
İnternet girişimciliğiyle ilgili bir konferans mı var? Katılın. Start-up yarışmaları mı var? Başvurun. Zamanınız varsa sektörden insanlarla tanışabileceğiniz etkinliklere katılmaya çalışın. Kartvizit alp, kartvizit verin. Sosyal mecralarda takipleşin. Bunun sonucu olarak harika bir AuthorRank’e sahip olacaksınız ve Panda güncellemeleri içerik sağladığınız websitelerini değerlendirirken bir kere daha düşünecek. Online kimliğinizi ön plana çıkarmaya özen gösterin. Klout skorunuz bile ilerde arama sonuçları için bir faktör olabilir. Bu yüzden ekleşin, takipleşin.