SEO'nun En Basit 3 Kuralı

SEO uzmanlaşması oldukça güç, uzmanlığını sürdürebilmenin ve güncel kalabilmenin de çok daha zor olduğu bir başlık. Ancak internette “SEO Nedir?” araması yapmayacak kadar SEO bildiğinizi, bundan fazlasını öğrenmek için de henüz yolun çok başında olduğunuzu düşünelim olur mu?

Bu yazıyla WM Aracı olarak size arama motorlarına hükmetmeye başlayabileceğiniz üç temel fikri anlatmaya çalışacağız. Bu üç fikir SEO kavramı güncelleştikçe sizin uzmanlığınızı eksiltmeyecek, hatta sizi daha da uzman yapacak. Ancak burada söylediğimiz üç şeyin yarın sitenizi ‘Araba’ ya da ‘Google’ kelimesinde 1. Sıraya çıkartacağı gibi bir yanlış anlaşılma da oluşmasın. SEO çok geniş bir kavram, ancak tüm bu genişleme bir noktada söylediğimiz üç kurala bağlanmakta diyebiliriz.

İlk Kural: Ulaşılabilir Olmak

Şu bir gerçek, arama motorları size bir kullanıcı yönlendirdiğinde, kullanıcı sitenize giremiyorsa olacak şey çok basittir. Arama motorları sitenize başka bir kullanıcıyı yönlendirmez ve kullanıcı memnuniyetini yükseltir. Bu nedenle sunucu faturanızı geciktirmek pek mantıklı bir hareket olmayacaktır.

Tabii konunun derinlerine indiğinizde sitenizin sadece ‘açılıyor’ olması oldukça temel bir ihtiyaçtan fazlası olamaz. Bir kullanıcı örneğin sitenize telefonuyla, tabletiyle, akıllı televizyonuyla da ulaşabilmeli. Ulaşmakla kalmamalı, düzgün bir görüntüyle karşılaşmalı ve ihtiyacı olan metni okuyabilmeli, görsele erişebilmeli ya da satın alımını sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilmeli. Bitti mi? Hayır, hızlı da olmalısınız. Zira rakibiniz daha hızlı olabilir. Bunlar gözünüzü korkutmasın, adım adım hepsi çözülebilecek şeyler. Hızlı olmak için daha az eklenti kullanmayı, daha doğru sunucu firmalarıyla çalışmayı, görsel optimizasyonu yapmayı ve temiz kodlamalarla yola çıkmayı öğrenmeniz yeter de artar bile.

İlginizi Çekebilir!

SEO Uyumlu İçerik Nedir ve Nasıl Olmalıdır?

Arama motorlarından yüksek bir sıralamaya sahip olmak markanıza görünürlük ve itibar kazandırır. Dizinde iyi bir sıralama elde ederek hedef kitlenizin ihtiyaçlarına hitap eden bir konumda olabilirsiniz. Sitenizin arama dizinine optimize ...

İkinci Kural: Özgün Olmak

İnternet ilk gününden itibaren bir veriye ulaşmak için ilk araç olmayı amaçlamıştır. Dolayısıyla internette içerik üreticisi olmanın en büyük kuralı, internete bir şey katmaktan geçer. Onda olan bir şeyi tekrarlamaktan ve tabiri caizse boşu boşuna yer kaplamaktan değil. Bu yüzden bir aramada önde çıkmak istiyorsak, o aramadaki en detaylı sayfaların bizim sitemizde yer alıyor olması oldukça önemlidir. Hatta aramanın yapıldığı konuda insanların başka hiçbir adrese ihtiyaç duymamalarını sağlayabiliyor musunuz? Sağlayın efenim.

Her ne kadar “Kopyala yapıştırla büyüyen siteler de var?” diyenler olsa da ve evet bazen haklı bile olsalar bu yapılan şeyi doğru yapmıyor. Arama motorlarının yapay zekâları geliştikçe bunun yaşanma ihtimali de inanın ya da inanmayın azalıyor, azalacaktır. Gerek bu forumda, gerekse diğer pek çok platformda insanların özgün yazılmış birkaç yüz kelimeye para harcamalarının da en büyük nedeni bu. Buna harcayacak paranız yok mu? Vakit nakittir, iyi metinler oluşturmayı öğrenmek o kadar zor değil. Hem kendi alanınıza sizden daha iyi metinleri kim oluşturabilir ki? Gazı aldıysak devam edelim.

Üçüncü Kural: Kullanıcı Deneyimine Önem Vermek

En önemlisini en sona bıraktım, üzerine uzun uzun düşünelim ki bir anlamı olsun değil mi? Kullanıcı deneyimi konusunda nasıl hareket edeceğini iyi bilen bir site sahibi, kendini SEO uzmanı olarak pazarlayabilir ve bize de yalnızca saygı duymak düşer. Çünkü geçtiğimiz on yılda artan yapay zekâ çalışmaları elbette arama motorlarını da etkiledi. Etkilemeye de devam ediyor. Google gün geçtikçe daha çok yapay zekâ üzerine güncellemeler yapıyor. Biz Türkçe konuşan, Türkçe arama yapan ve Türkiye’de yaşayan kullanıcıları olarak daha hafif hissediyoruz bu durumu. Ancak yurtdışında İngilizce içerik üretenler bu durumu daha net hissedebilirler.

Kullanıcıyı memnun etmek artık SEO’nun en önemli noktası. Emin olun ki önümüzdeki yüzlerce Google güncellemesi de geliştirmelerini buna göre düzenlemiş olacak. Eğer siz yaptığınız hamleleri her zaman bunu gözeterek yapıyorsanız, sıralama kaybetmeyeceğinizden ve hatta hızla yükseleceğinizden emin olabilirsiniz. Bugün düşük tıklama alan bir siteniz mi var? Kullanıcıyı sitenizde daha uzun süre geçirmeye teşvik edin ve sitenizde daha fazla sayfaya göz atmasını sağlayın. Ardından artacak olan trafiği izlemeye başlayın.

Bonus: Öngörü Sanatı

Tek başına bir kural sayamasam da SEO’nun öngörü sanatı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kullanıcı deneyiminin daha da önemli olacağına yönelik hareket etmek de bu öngörünün bir parçası, yarın çok daha fazla aratılacak bir kelimeyi önceden teşhis edip o noktadaki en güçlü içeriği oluşturmak da öyle.

Yazının sonuna gelmişken yorumlarda dayak yememek adına bir şeyi tekrar hatırlatalım olur mu? SEO elbette bu saydığımız kurallardan çok daha geniş ancak genişleme yine bu kurallara bağlı şekilde ilerliyor. Sıralama kazanmak için bir şey yaparken, bu kurallarla nasıl bir bağlantıları olduğunu düşünmeniz yeter de artar bile. Başarılar!