Liradaki rekor değer kaybı dün daha da hızlanırken, Prof. Dr. Karatepe’ye göre ekonomide kriz ihtimali giderek güçleniyor.




Dolarda yeni zirve 5,29 TL
Güne 5 lira 8 kuruş seviyelerinde başlayan dolar sabah saatlerinden itibaren hızlı şekilde yükselerek 5 lira 30 kuruş sınırına kadar çıktı. Böylece lirada dolar karşısındaki günlük kayıp yüzde 4’ye ulaştı. Son bir haftada lirada dolar karşısındaki erime yüzde 10’a yaklaştı.

Avro 6 lirayı aştı
Avro da lira karşısında sert yükselerek gün içinde 6 lira 11 kuruşa kadar çıktı. 24 ayar gram altının fiyatı 200 lirayı geride bıraktı. Borsa İstanbul ise gün içinde yüzde 2’nin üzerinde değer kaybetti.

Merkez’den etkisiz adım
Dolarda 5 lira 20 kuruş seviyelerinin görülmesinin ardından Merkez Bankası, rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında döviz imkânı oranı üst sınırını yüzde 45’ten yüzde 40’a düşürdü. Buna rağmen yükseliş 5 lira 30 kuruşa taşındı.

Riskler zirvede
Türk Lirası’ndaki rekor erimeyle birlikte gözler ekonomide bundan sonraki risklerin neler olabileceğine çevrildi. Konu hakkında BirGün’e değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Karatepe, enflasyondan işsizliğe kurdaki yükselişin birçok alanda riskleri büyüttüğüne işaret ederek, Türkiye’nin hızla krize doğru sürüklendiğini söyledi.

Enflasyonda artış sürecek
Karatepe, kurdaki yükselişin ekonomiye etkilerini ve olası riskleri şöyle sıraladı:
»Enflasyon önümüzdeki dönemde de artmaya devam edecek. Çünkü kur- enflasyon geçişkenliği oldukça yüksek. Özellikle üretimde ithal girdinin yüklü miktarda kullanılıyor olması maliyet kaynaklı enflasyonun artarak devam edeceğini gösteriyor. ÜFE’deki enflasyon oranlarının TÜFE’ye henüz yansımamış olması, yani üreticilerin maliyetlerini henüz tüketiciye yansıtamamış olması gelecek dönemde enflasyonun ciddi şekilde artmaya devam edeceğini gösteriyor.

Borçlar riski artıyor
»Özel sektör borç çevirmede ciddi bir şekilde zorlanacak. Şirketler özellikle dış borç ödemelerini yapmakta zorluk çekecek. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde hem cari açığın finansmanı hem de özel sektörün borçlarını çevirmesi için Türkiye’nin ciddi şekilde döviz kredisine ihtiyacı var.

Yeni iflaslar kapıda
»Bankacılık sektörünün kredi riski belirgin hale gelmeye başladı. İflaslar artıyor. En son araç filo kiralama şirketi Fleetcorp’un iflasıyla da konu gündeme geldi. Pek çok şirketin benzer durumda kaldığını görüyoruz. Dolayısıyla kurlardaki artış bankacılık sektörü açısından kredi riskine dönüşecek.

Büyüme hızı yavaşlayacak
»Fiyatların artmasıyla birlikte talepte yaşanacak daralma sonucu ekonomideki aktivite ciddi biçimde yavaşlayacak. Türkiye ekonomisinin büyümesi yavaşlayacak. Dolayısıyla Türkiye krize doğru biraz daha hızlı bir biçimde hareket ediyormuş gibi görünüyor.

İşsizlik daha da yükselecek
»İşsizliğin yükseldiğini göreceğiz. Çünkü ekonomik yavaşlamanın en belirgin etkisini göreceğimiz yerlerden birisi istihdam alanında olacaktır. Ürettiğiniz mal ve hizmeti satamazsanız bunun ekonomiye etkisi olumsuz olur. Türkiye çok bariz bir şekilde resesyona doğru gidiyor. Bundan da en fazla olumsuz etkilenecekler olanlar ise çalışanlar olacak.

***

2001 krizinden daha derin
Prof. Dr. Karatepe’ye göre, Türkiye’nin ekonomide yaşadığı durum 2001 krizinden oldukça farklı durumda. 2001 kriziyle birlikte tüm ekonomik göstergelerin bir gecede değiştiğini ifade eden Karatepe, Türkiye ekonomisinin şimdiki durumunu ise ‘suyun içinde haşlanan kurbağa’ olarak tanımladı. Karatepe, “Krizin içindeyiz ama krizin içinde olduğumuzu haşlandığımız gibi anlayacağız. 2001’deki gibi bir gecede bütün göstergeler bozulmadı ama yavaş yavaş ve gittikçe hızlanan bir biçimde krizi herkes hissetmeye başlıyor. Gayrimenkul sektöründe satışlar durmuş durumda. Sektörün, “Faizin yarısını hükümet finanse etsin”, “300 bin dolarlık konut alan yabancılara vatandaşlık verilsin” gibi absürt taleplerle ortaya çıkmış olmaları aslında krizin belirgin bir şekilde yaşandığını göstergesi” şeklinde konuştu.