Hayatta her şey tesadüftür, kısmettir bize göre. Kader boyutunu ise iyi anlamak gerekiyor. İslam inancında kader ikiye ayrılır. Elimizde olmayan ve elimizde olan (kendi çizdiğimiz) kader. Annemiz, babamız, dilimiz, rengimiz, boyumuz vs. bunlar elimizde olmayan, doğuştan bize verilen kaderimizdir. Tercih hakkımız yoktur. Bunun dışında karşımıza çıkan her şey de "kısmet"tir. Kısmetimizi olumlu veya olumsuz kabullenip peşinden gidersek bu bizim kaderimiz olur, kendi kaderimizi kendimiz çizmiş oluruz. Kısmeti kabul edip etmemek diye bir şey de yoktur. Karşınıza bir kadın çıkar, olasılıkları göz önünde bulundurup peşinden gitseniz de bu sizin kaderinizdir. Beğenmeyip arkanızı döndüğünüzde de kendi kaderinizi çizmiş olursunuz.

Hayatta olan her şeyin bir olasılık oranı vardır. Kimisi çok düşük, kimisi de çok yüksek. Hayatta sürekli milyonda bir, milyarda bir olan ihtimaller gerçekleşiyor. Birçogunu farketmiyoruz bile. Farkettiklerimize bile şaşırıp geçiyoruz.

Kısacası diyeceğim şu. Bu tür rastlantılar eğlencelidir, hayat boyu da keyif verebilir, herkese anlatabilirsiniz vs. ama sadece bundan yola çıkarak kaderinizi belirlemeyin. İnsanoğlu değişkendir. Bir bakarsın huysuz olmuş, bir bakarsın hoşnutsuz olmuş, huyu değişmiş vs... Bu yüzden bu benzerlikleri sadece tatlı bir raslantı gibi görüp, asıl hayat boyunca beraber yaşayabileceğiniz biri olup olmadığına bakın. Mutluluğunuz daim olsun inşallah...