İnternetten Para Kazananların VERGİ ÖDEME ZORUNLULUĞU! |
51 Mesajlar | 10.890 Okunma | ||
- Üyelik 03.12.2017
- Yaş/Cinsiyet 28 / E
- Meslek Müh. öğrencisi
- Konum İstanbul Anadolu
- Ad Soyad E** F**
- Mesajlar 531
- Beğeniler 225 / 254
- Ticaret 5, (%100)
Meto34 İyide müdür, vergi vermek her ülkede olduğu gibi burada da yasal bir zorunluluk, görevdir. Siyasilerin yediği haltlar ortada. A ya da B partisi, hepsi aynı halt. Milletvekilleri çıkıp kendi maaşlarını kendi içlerinde oylarla belirliyor. Olan yine asgari ücretle çalışan 3 çocuk babası adama oluyor. Yani bunun sonu yok ama vergi vermemeyi savunmakta ilginç.
- Üyelik 04.07.2016
- Yaş/Cinsiyet 30 / E
- Meslek Ajans Direktörü
- Konum Samsun
- Ad Soyad C** S**
- Mesajlar 738
- Beğeniler 58 / 463
- Ticaret 46, (%98)
Herkes ne güzel de cüzdanına sarılmış.
Tek cüzdanına sarılan devlet miymiş?
Herkes "Avrupa'ya bakın, ABD'ye bakın" demiş, kimse ABD'deki vergilendirmenin Türkiye'nin iki katı olduğunu yazmamış.
Birisi Suriye'den girmiş, diğeri simitçiyle zengini kıyaslamış.
En baştan şunu kabul etmek gerekir. "Vergi Sistemi" dünyanın her yerinde, devletlerin kasasının dolması için ortaya çıkartılmış, cıvık bir sistemdir. Bu cepte. İkinci olarak Türkiye ekonomisine odaklanmak gerekir. Son yıllarda yapılanlara değil, 1923 yılından bu yana yaşananlara göz atmak gerekir. Ne durumdayız, ne ürettik, ne yaptık, vergilendirme nasıldı vs gibi. Bu ikinci aşamayı araştırırken Bağ-Kur'un ne zaman kurulduğunu, devlette çalışan vatandaşlar dışında özel sektörün ne zaman oluştuğunu fark edip, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin Türkiye'deki mazisinin sadece 17 yıl olduğunu öğrenip, biraz sakinleşmek gerekir.
Arkadaşlar; Türkiye'de her şey yeni bir şekilde rayna oturuyor. Herkes gelmiş bir tuğla koymuş, birisi gelmiş darbe yapmış, tuğlalar yıkılmış. Herkes gelmiş bir borç yapmış, birisi gelmiş köşeye sıkışında KDV'yi yaslamış. Herkes gelmiş KDV'den geleni yemiş bitirmiş, birisi gelmiş ÖTV'yi yaslamış. Bu yazdıklarımı sabaha kadar uzatabilirim. Aralıksız peşpeşe cümle kurarak hepsi için 100'er maddelik örnekler sıralayabilirim, her biri de birbirinden farksız olur. En iyisi lafı fazla dolandırmadan ana konuya dönmek.
İDDİA: İNTERNET KAZANÇLARI VERGİLENDİRİLECEK
AÇIKLAMAYI YAPAN: MALİYE BAKANI
HAYATA GEÇİRİLEN ÇALIŞMA: ???????
Maliye Bakanı Ağbal, açıklamasında bu konunun takibi için bir birim kurulacağını söylemiş. Bizim sazan webmastercıklarımız da atlamış, "X TL kazandım ne vergi verecem" demiş. Ortada, vergilendirme yapabilmek için ele alınması gereken bir veri datasının hazırlanması için atılan bir adım var. Yani önce birim kurulacak, sonra data toplanacak, sonra taslak hazırlanacak, bu taslakta vergilendirme alt sınırı belirlenecek, "vergi verilmesi için yıllık en az şu kadar kazanç olması lazım" denilecek, Bakanlar Kurulu'na sunulacak, onaylanacak, Torba Yasa yapılacak, içine koyulacak, meclise geçecek de Resmi Gazete'de yayınlanıp, bize "şunu şöyle yapın" denilecek.
Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi için en az 3 aya ihtiyacı var devletin. Yerel seçimler ve genel seçim dönemi yoğunluğunu hesaba katarsak, ben 2020 olmadan bu çalışmanın şekillenmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Ha, olur da şekillendirirlerse benim işime gelir! Devletin tanıdığı, devletin bildiği bir sektörde iş yaparım. Vergimi babalar gibi devlete öderim. Biri reklam vermek istediğinde de 100 TL + KDV derim, İŞİNE GELİRSE derim, geçerim. "Acaba dolandırılacak mıyım?" diye korkmam. "Acaba paramı alıp kaçacak mı?" diye çekinmem. :)
Bir de; şu muhabbet çıktığından beri olur mu öyle şeeyğğğ diye ortalığı yıkan arkadaşların hepsi "FATURA KESİLİR - KURUMSAL FİRMA" diye başlık atan ticaret ilanlarında hep ilk sıradalar. Madem vergiye karşısın, vergi veren adamla niye ticaret yapıyorsun? Nerede dürüstlük?
Tek cüzdanına sarılan devlet miymiş?
Herkes "Avrupa'ya bakın, ABD'ye bakın" demiş, kimse ABD'deki vergilendirmenin Türkiye'nin iki katı olduğunu yazmamış.
Birisi Suriye'den girmiş, diğeri simitçiyle zengini kıyaslamış.
En baştan şunu kabul etmek gerekir. "Vergi Sistemi" dünyanın her yerinde, devletlerin kasasının dolması için ortaya çıkartılmış, cıvık bir sistemdir. Bu cepte. İkinci olarak Türkiye ekonomisine odaklanmak gerekir. Son yıllarda yapılanlara değil, 1923 yılından bu yana yaşananlara göz atmak gerekir. Ne durumdayız, ne ürettik, ne yaptık, vergilendirme nasıldı vs gibi. Bu ikinci aşamayı araştırırken Bağ-Kur'un ne zaman kurulduğunu, devlette çalışan vatandaşlar dışında özel sektörün ne zaman oluştuğunu fark edip, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin Türkiye'deki mazisinin sadece 17 yıl olduğunu öğrenip, biraz sakinleşmek gerekir.
Arkadaşlar; Türkiye'de her şey yeni bir şekilde rayna oturuyor. Herkes gelmiş bir tuğla koymuş, birisi gelmiş darbe yapmış, tuğlalar yıkılmış. Herkes gelmiş bir borç yapmış, birisi gelmiş köşeye sıkışında KDV'yi yaslamış. Herkes gelmiş KDV'den geleni yemiş bitirmiş, birisi gelmiş ÖTV'yi yaslamış. Bu yazdıklarımı sabaha kadar uzatabilirim. Aralıksız peşpeşe cümle kurarak hepsi için 100'er maddelik örnekler sıralayabilirim, her biri de birbirinden farksız olur. En iyisi lafı fazla dolandırmadan ana konuya dönmek.
İDDİA: İNTERNET KAZANÇLARI VERGİLENDİRİLECEK
AÇIKLAMAYI YAPAN: MALİYE BAKANI
HAYATA GEÇİRİLEN ÇALIŞMA: ???????
Maliye Bakanı Ağbal, açıklamasında bu konunun takibi için bir birim kurulacağını söylemiş. Bizim sazan webmastercıklarımız da atlamış, "X TL kazandım ne vergi verecem" demiş. Ortada, vergilendirme yapabilmek için ele alınması gereken bir veri datasının hazırlanması için atılan bir adım var. Yani önce birim kurulacak, sonra data toplanacak, sonra taslak hazırlanacak, bu taslakta vergilendirme alt sınırı belirlenecek, "vergi verilmesi için yıllık en az şu kadar kazanç olması lazım" denilecek, Bakanlar Kurulu'na sunulacak, onaylanacak, Torba Yasa yapılacak, içine koyulacak, meclise geçecek de Resmi Gazete'de yayınlanıp, bize "şunu şöyle yapın" denilecek.
Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi için en az 3 aya ihtiyacı var devletin. Yerel seçimler ve genel seçim dönemi yoğunluğunu hesaba katarsak, ben 2020 olmadan bu çalışmanın şekillenmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Ha, olur da şekillendirirlerse benim işime gelir! Devletin tanıdığı, devletin bildiği bir sektörde iş yaparım. Vergimi babalar gibi devlete öderim. Biri reklam vermek istediğinde de 100 TL + KDV derim, İŞİNE GELİRSE derim, geçerim. "Acaba dolandırılacak mıyım?" diye korkmam. "Acaba paramı alıp kaçacak mı?" diye çekinmem. :)
Bir de; şu muhabbet çıktığından beri olur mu öyle şeeyğğğ diye ortalığı yıkan arkadaşların hepsi "FATURA KESİLİR - KURUMSAL FİRMA" diye başlık atan ticaret ilanlarında hep ilk sıradalar. Madem vergiye karşısın, vergi veren adamla niye ticaret yapıyorsun? Nerede dürüstlük?
- Üyelik 04.07.2016
- Yaş/Cinsiyet 32 / E
- Meslek Müdür
- Konum İstanbul Avrupa
- Ad Soyad B** S**
- Mesajlar 361
- Beğeniler 10 / 57
- Ticaret 1, (%0)
Meto34 İyide müdür, vergi vermek her ülkede olduğu gibi burada da yasal bir zorunluluk, görevdir. Siyasilerin yediği haltlar ortada. A ya da B partisi, hepsi aynı halt. Milletvekilleri çıkıp kendi maaşlarını kendi içlerinde oylarla belirliyor. Olan yine asgari ücretle çalışan 3 çocuk babası adama oluyor. Yani bunun sonu yok ama vergi vermemeyi savunmakta ilginç.
Hocam internet 30 senedir var madem bu kadar normal bakılıyordu bu olaya soruyorum ben sana şimdimi geldi akıllarına bu iş?
- Üyelik 03.12.2017
- Yaş/Cinsiyet 28 / E
- Meslek Müh. öğrencisi
- Konum İstanbul Anadolu
- Ad Soyad E** F**
- Mesajlar 531
- Beğeniler 225 / 254
- Ticaret 5, (%100)
Meto34 Çoğu şeyde olduğu gibi bunda da diğer ülkelere göre geriden geldiğimiz için şimdi akıllarına geliyor. İşlerine ne geliyorsa onu yapıyorlar. Bu 10 yıldır değil, 50 yıldır böyle büyüklerimizin anlattıklarına göre. Kafa yapımız böyle işliyor galiba. Günü gününe yaşıyoruz, geleceği düşünmüyoruz.
- Üyelik 04.07.2016
- Yaş/Cinsiyet 32 / E
- Meslek Müdür
- Konum İstanbul Avrupa
- Ad Soyad B** S**
- Mesajlar 361
- Beğeniler 10 / 57
- Ticaret 1, (%0)
Herkes ne güzel de cüzdanına sarılmış.
Tek cüzdanına sarılan devlet miymiş?
Herkes "Avrupa'ya bakın, ABD'ye bakın" demiş, kimse ABD'deki vergilendirmenin Türkiye'nin iki katı olduğunu yazmamış.
Birisi Suriye'den girmiş, diğeri simitçiyle zengini kıyaslamış.
En baştan şunu kabul etmek gerekir. "Vergi Sistemi" dünyanın her yerinde, devletlerin kasasının dolması için ortaya çıkartılmış, cıvık bir sistemdir. Bu cepte. İkinci olarak Türkiye ekonomisine odaklanmak gerekir. Son yıllarda yapılanlara değil, 1923 yılından bu yana yaşananlara göz atmak gerekir. Ne durumdayız, ne ürettik, ne yaptık, vergilendirme nasıldı vs gibi. Bu ikinci aşamayı araştırırken Bağ-Kur'un ne zaman kurulduğunu, devlette çalışan vatandaşlar dışında özel sektörün ne zaman oluştuğunu fark edip, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin Türkiye'deki mazisinin sadece 17 yıl olduğunu öğrenip, biraz sakinleşmek gerekir.
Arkadaşlar; Türkiye'de her şey yeni bir şekilde rayna oturuyor. Herkes gelmiş bir tuğla koymuş, birisi gelmiş darbe yapmış, tuğlalar yıkılmış. Herkes gelmiş bir borç yapmış, birisi gelmiş köşeye sıkışında KDV'yi yaslamış. Herkes gelmiş KDV'den geleni yemiş bitirmiş, birisi gelmiş ÖTV'yi yaslamış. Bu yazdıklarımı sabaha kadar uzatabilirim. Aralıksız peşpeşe cümle kurarak hepsi için 100'er maddelik örnekler sıralayabilirim, her biri de birbirinden farksız olur. En iyisi lafı fazla dolandırmadan ana konuya dönmek.
İDDİA: İNTERNET KAZANÇLARI VERGİLENDİRİLECEK
AÇIKLAMAYI YAPAN: MALİYE BAKANI
HAYATA GEÇİRİLEN ÇALIŞMA: ???????
Maliye Bakanı Ağbal, açıklamasında bu konunun takibi için bir birim kurulacağını söylemiş. Bizim sazan webmastercıklarımız da atlamış, "X TL kazandım ne vergi verecem" demiş. Ortada, vergilendirme yapabilmek için ele alınması gereken bir veri datasının hazırlanması için atılan bir adım var. Yani önce birim kurulacak, sonra data toplanacak, sonra taslak hazırlanacak, bu taslakta vergilendirme alt sınırı belirlenecek, "vergi verilmesi için yıllık en az şu kadar kazanç olması lazım" denilecek, Bakanlar Kurulu'na sunulacak, onaylanacak, Torba Yasa yapılacak, içine koyulacak, meclise geçecek de Resmi Gazete'de yayınlanıp, bize "şunu şöyle yapın" denilecek.
Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi için en az 3 aya ihtiyacı var devletin. Yerel seçimler ve genel seçim dönemi yoğunluğunu hesaba katarsak, ben 2020 olmadan bu çalışmanın şekillenmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Ha, olur da şekillendirirlerse benim işime gelir! Devletin tanıdığı, devletin bildiği bir sektörde iş yaparım. Vergimi babalar gibi devlete öderim. Biri reklam vermek istediğinde de 100 TL + KDV derim, İŞİNE GELİRSE derim, geçerim. "Acaba dolandırılacak mıyım?" diye korkmam. "Acaba paramı alıp kaçacak mı?" diye çekinmem. :)
Bir de; şu muhabbet çıktığından beri olur mu öyle şeeyğğğ diye ortalığı yıkan arkadaşların hepsi "FATURA KESİLİR - KURUMSAL FİRMA" diye başlık atan ticaret ilanlarında hep ilk sıradalar. Madem vergiye karşısın, vergi veren adamla niye ticaret yapıyorsun? Nerede dürüstlük?
Tek cüzdanına sarılan devlet miymiş?
Herkes "Avrupa'ya bakın, ABD'ye bakın" demiş, kimse ABD'deki vergilendirmenin Türkiye'nin iki katı olduğunu yazmamış.
Birisi Suriye'den girmiş, diğeri simitçiyle zengini kıyaslamış.
En baştan şunu kabul etmek gerekir. "Vergi Sistemi" dünyanın her yerinde, devletlerin kasasının dolması için ortaya çıkartılmış, cıvık bir sistemdir. Bu cepte. İkinci olarak Türkiye ekonomisine odaklanmak gerekir. Son yıllarda yapılanlara değil, 1923 yılından bu yana yaşananlara göz atmak gerekir. Ne durumdayız, ne ürettik, ne yaptık, vergilendirme nasıldı vs gibi. Bu ikinci aşamayı araştırırken Bağ-Kur'un ne zaman kurulduğunu, devlette çalışan vatandaşlar dışında özel sektörün ne zaman oluştuğunu fark edip, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin Türkiye'deki mazisinin sadece 17 yıl olduğunu öğrenip, biraz sakinleşmek gerekir.
Arkadaşlar; Türkiye'de her şey yeni bir şekilde rayna oturuyor. Herkes gelmiş bir tuğla koymuş, birisi gelmiş darbe yapmış, tuğlalar yıkılmış. Herkes gelmiş bir borç yapmış, birisi gelmiş köşeye sıkışında KDV'yi yaslamış. Herkes gelmiş KDV'den geleni yemiş bitirmiş, birisi gelmiş ÖTV'yi yaslamış. Bu yazdıklarımı sabaha kadar uzatabilirim. Aralıksız peşpeşe cümle kurarak hepsi için 100'er maddelik örnekler sıralayabilirim, her biri de birbirinden farksız olur. En iyisi lafı fazla dolandırmadan ana konuya dönmek.
İDDİA: İNTERNET KAZANÇLARI VERGİLENDİRİLECEK
AÇIKLAMAYI YAPAN: MALİYE BAKANI
HAYATA GEÇİRİLEN ÇALIŞMA: ???????
Maliye Bakanı Ağbal, açıklamasında bu konunun takibi için bir birim kurulacağını söylemiş. Bizim sazan webmastercıklarımız da atlamış, "X TL kazandım ne vergi verecem" demiş. Ortada, vergilendirme yapabilmek için ele alınması gereken bir veri datasının hazırlanması için atılan bir adım var. Yani önce birim kurulacak, sonra data toplanacak, sonra taslak hazırlanacak, bu taslakta vergilendirme alt sınırı belirlenecek, "vergi verilmesi için yıllık en az şu kadar kazanç olması lazım" denilecek, Bakanlar Kurulu'na sunulacak, onaylanacak, Torba Yasa yapılacak, içine koyulacak, meclise geçecek de Resmi Gazete'de yayınlanıp, bize "şunu şöyle yapın" denilecek.
Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi için en az 3 aya ihtiyacı var devletin. Yerel seçimler ve genel seçim dönemi yoğunluğunu hesaba katarsak, ben 2020 olmadan bu çalışmanın şekillenmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Ha, olur da şekillendirirlerse benim işime gelir! Devletin tanıdığı, devletin bildiği bir sektörde iş yaparım. Vergimi babalar gibi devlete öderim. Biri reklam vermek istediğinde de 100 TL + KDV derim, İŞİNE GELİRSE derim, geçerim. "Acaba dolandırılacak mıyım?" diye korkmam. "Acaba paramı alıp kaçacak mı?" diye çekinmem. :)
Bir de; şu muhabbet çıktığından beri olur mu öyle şeeyğğğ diye ortalığı yıkan arkadaşların hepsi "FATURA KESİLİR - KURUMSAL FİRMA" diye başlık atan ticaret ilanlarında hep ilk sıradalar. Madem vergiye karşısın, vergi veren adamla niye ticaret yapıyorsun? Nerede dürüstlük?
Hocam Amerika Avrupa ile ilgi kısmınız dışında diğer yazılarınız doğrudur. Fakat o kısıma katılmıyorum. Ben ülkem dışında başka ülke sevmem. Fakat, şimdi avrupa ve amerika da vergi bizim 2 katımız diyorsunda bizim paramız hangi ülkede 4.15 kat daha değerli? Hangi avrupa ülkesinde nüfusun %8 i işsiz. Hangi avrupa ülkesinde toplu taşıma araçlarında insanlar dileniyor? Bunları da düşün bence. Bizi güçlendirecek tek şey adalet gençler bunu istiyor sadece. Körü körüne düşünmeyi bırakında diğer insanlarıda düşünün biraz onlarında elinden tutun.
- Üyelik 21.10.2017
- Yaş/Cinsiyet 24 / K
- Meslek satış
- Konum Mersin
- Ad Soyad G** A**
- Mesajlar 517
- Beğeniler 400 / 147
- Ticaret 53, (%100)
forumda tumblr blog satışı ve takipçi, etkileşim satışı yapıyorum. Nasıl vergiye tabi tutulacağım yada nasıl vergi mükellefi olacağım bu konuda bilgisi olan bilgilendirirse sevinirim.
- Üyelik 04.07.2016
- Yaş/Cinsiyet 30 / E
- Meslek Ajans Direktörü
- Konum Samsun
- Ad Soyad C** S**
- Mesajlar 738
- Beğeniler 58 / 463
- Ticaret 46, (%98)
Hocam Amerika Avrupa ile ilgi kısmınız dışında diğer yazılarınız doğrudur. Fakat o kısıma katılmıyorum. Ben ülkem dışında başka ülke sevmem. Fakat, şimdi avrupa ve amerika da vergi bizim 2 katımız diyorsunda bizim paramız hangi ülkede 4.15 kat daha değerli? Hangi avrupa ülkesinde nüfusun %8 i işsiz. Hangi avrupa ülkesinde toplu taşıma araçlarında insanlar dileniyor? Bunları da düşün bence. Bizi güçlendirecek tek şey adalet gençler bunu istiyor sadece. Körü körüne düşünmeyi bırakında diğer insanlarıda düşünün biraz onlarında elinden tutun.
Avrupa'da iki katı demedim, Avrupa'da Avrupa Birliği'nin çok uluslu olması sebebiyle şahit olduğum ve en çok ısındığım vergilendirme sistemi var. O konuda bir anlaşalım.
ABD'deki vergilendirmenin Türkiye'den farkını size şu şekilde açıklayayım. Ben Türkiye'de şahıs şirketi olarak X TL para kazandığımda, bu paranın karşılığında sunduğum hizmet için vergisini veriyorum. Kalan parayı da harcayabiliyorum. Aynı parayı ABD'de kazandığımda ilk etapta sunduğum hizmet için vergi veriyorum. Kalan parayı harcamak istersem, tekrar bir vergi veriyorum. Bu konuda Türkiye'nin mali politikalarıyla ABD'nin mali politikaları oldukça farklı. Güç olarak iki ülke arasında yer alan ekonomik güç farkı, sanki ABD'nin sisteminin daha iyi olduğu yanılgısını yaratıyor.
İkinci olarak, eğer bu tartışmayı yapıyorsak lütfen önce kendimize, sonra birbirimize dürüst olalım. 90'lı yılları hatırlayalım. Tüm aile büyüklerimizin en büyük derdi "SSK'lı bir işe girmek" idi değil mi? Burada sizce bir yanılgı yok mu? Biz neden SSK'lı iş aradık 30 yıl boyunca? Çünkü işverenler SSK yapmadı! İşverenler devleti dolandırdı! Kaçak işçi çalıştırdı! Biz, bu yüzden SSK'lı iş aradık yıllarca. Bu konuda devletin yaptıkları da bugün SSK'lı iş değil, iş arıyor oluşumuzu doğurdu.
Türkiye'nin yüzde 8'i işsiz değil. Türkiye'deki işsiz sayısı yüzde 3 ila 4 aralığında diye TAHMİN EDİYORUM. Öğretmenler işsiz diyorlar. Evet, öğretmenler, öğretmenlik mesleği olarak işsiz. Çoğu KPSS derdi için KAÇAK OLARAK DERSHANELERDE ÇALIŞIYOR. Mühendisler işsiz. Ben bir mühendisim, İnşaat Mühendisi'yim. Devletin gözünde şu an İŞSİZİM. Demek istediğimi anladığınızı umuyorum.
Dilencilik kavramını bence hiç konuşmayalım. Türkiye'de dilencilik çok farklı birşey. Adalet kavramını deşmeye başlarsak, konudan uzaklaşırız.
Ben sizin tüm sorularınıza yanıt verdim. Siz benim sadece şu soruma yanıt verin:
Yaşadığın topraklara egemen olan devletin tanımadığı bir işte çalışmayı mı istersin, yoksa devletin tanıdığı bir işte çalışmayı mı istersin?
- Üyelik 04.07.2016
- Yaş/Cinsiyet 32 / E
- Meslek Müdür
- Konum İstanbul Avrupa
- Ad Soyad B** S**
- Mesajlar 361
- Beğeniler 10 / 57
- Ticaret 1, (%0)
Tüm istatistikçiler işsizlik oranını %7 ile 9 arası diye bildiriyor. Siz %3lük kanıya nasıl vardınız merak ettim doğrusu. Sen sormadan önce şunu düşün ''İnternet işlerini neden onlarca yıl sonra tanımamak tercih edildi?'' tohumu ekmeden gül açtırmaya çalışıyorsun hocam.
- Üyelik 04.07.2016
- Yaş/Cinsiyet 30 / E
- Meslek Ajans Direktörü
- Konum Samsun
- Ad Soyad C** S**
- Mesajlar 738
- Beğeniler 58 / 463
- Ticaret 46, (%98)
Tüm istatistikçiler işsizlik oranını %7 ile 9 arası diye bildiriyor. Siz %3lük kanıya nasıl vardınız merak ettim doğrusu. Sen sormadan önce şunu düşün ''İnternet işlerini neden onlarca yıl sonra tanımamak tercih edildi?'' tohumu ekmeden gül açtırmaya çalışıyorsun hocam.
Yüzde 3-4 aralığındaki kanıya nasıl vardığımı yukarıda zaten anlatmıştım. Keşke okuyup, anti-tez üretseydiniz.
Yorumlarınızda da hep "neden şimdi" sorusunu sorup, kenara çekiliyorsunuz. Bu soru için verilecek yanıtları daha önce zaten vermişler, tekrar etmeyi pek sevmem.
Siz benim yazdıklarımı anlamaya çalışmıyorsunuz, kendi bildiğinizi kabul ettirmek için uğraşıyorsunuz. Bu bir tartışma ortamı için gerekli özelliklerin bu konuşmada yer almadığını gösteriyor. Kusura bakmayın. :)
- Üyelik 03.02.2017
- Yaş/Cinsiyet 53 / E
- Meslek Web Tasarım
- Konum İstanbul Anadolu
- Ad Soyad D** K**
- Mesajlar 4766
- Beğeniler 3155 / 3156
- Ticaret 12, (%100)
Senin o çok sevdiğin vergiyi yüz binlerce gencin hakkına girerek devlet kadrosuna yerleşenler, kaçak katlarla gökdelen dikenler, 750 bine saat alanlar vb. versin. Sizler o sıra mışıl mışıl uykuya dalıp ağzınıza fermuar çektiğiniz için biz şuan vermemeyi savunmak zorunda kalıyoruz anladın mı?''serhatwxe'' adlı arkadşaın dediği gibi ağzınızdaki lokma alınınca anlarsınız.
Önce uslubuna dikkat et! Tanımadığın kişi ile bu nasıl bir yazışma şeklidir?
Sen benim yıllarca yüksek miktarda vergi ödemediğimi nereden biliyorsun da bu şekilde konuşabiliyorsun? Ben Allah 'a havale ederim olur biter. Sana ne benden?
Kazanç varsa vergi vereceksin, onu bunu bahane ederek vergiden kaçmayacaksın bu kadar basit.
Hemen işi siyasete dökerek onu bunu suçlayarak sıyrılmaya çalışmak, bu nasıl bir anlayıştır?
Suçlu olan elbet cezasını öyle ya da böyle çeker, ama sen göremezsin. Sanıyorsun ki her şey cezasız kalıyor? Ben ne cezalar ödeyenler biliyorum aklın durur. Ceza ödemeden sıyrıldığını sanıp keyif sürerken başlarına neler gelenleri de biliyorum.
Herkes kendinden sorumludur nihayetinde. Bu yüzden başkalarını bahane etmek çözüm değildir. Diyorsun ki, kimse vergi ödemesin. Oh ne ala.
Ağzımdaki lokma beni bağlar. Sen düşünme orasını. Sen kendi ağzındaki lokmana bu şekilde sahip çıkıyorsan da senin bileceğin iştir.
Konuyu toplam 1 kişi okuyor. (0 kullanıcı ve 1 misafir)