MEDENİ KANUN VE TÜRK BORÇLAR KANUNDA KİŞİSEL VERİLER
Kişilik hakları, kişisel değerlerin bütününü kapsayan bir hukuksal alandır. Medeni hukukta, kişisel verilerin korunması ile yakından ilişkili olan, kişinin onur ve saygınlığı, adı ve resmi üzerindeki hakları ile sır alanı kişilik haklarının alanı içerisinde değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda konuya ilişkin hukuksal korumanın ise Türk Medeni Kanunu’nun (MK) 24. ve 25.maddelerinde getirildiği görülmektedir. Nitekim MK’nin 24. maddesinde kişiliğe yönelik saldırılara karşı temel ilke, 25. maddede ise başvurulabilecek hukuksal yollar belirlenmiştir.

Türk Borçlar Kanunu’nda işçinin kişisel verilerinin korunmasına yönelik bir hüküm yer almaktadır. Yeni Borçlar Kanunu’nun 419. maddesi uyarınca “İşveren, işçiye ait kişisel verileri, ancak işçinin işe yatkınlığıyla ilgili veya hizmet sözleşmesinin ifası için zorunlu olduğu ölçüde kullanabilir”. İş hukuku alanında kişisel verilerin korunması özel ve öncelikli bir konuyu oluşturur. Kişisel öncelikler belirlenirken iş, sağlık ve aile yaşamı sonrasında belki de en önde gelen konudur. İş bulmak, işsiz kalmamak, huzurlu bir iş yaşamı sürdürmek bireysel tatmin açısından oldukça önemlidir. Ayrıca sosyal bir varlık olan insan, başkalarıyla ilişki kurmada önemli bir fırsata iş yaşamında kavuşmaktadır. Bu derece önemli bir alanda kişinin korumasız bırakılması ise düşünülemez .İşe alım sürecinden iş akdinin feshi sonrasına uzanan süreç içerisinde işverenin işçi ile ilgili pek çok bilgiye ulaşabildiği dikkatten kaçmamalıdır. İş ilişkisi niteliği gereği işçinin dezavantajlı olduğu bir durum yaratmaktadır. Bu nedenle işçinin kişisel verilerinin yasal düzenlemeler uyarınca korunması son derece önemlidir. Ayrıca gelişen bilişim ürünlerinin işyerinde artan oranda kullanımı bu gerekliliği daha da artırmaktadır. Bütün bunlar, işçinin kişisel verilerinin korunmasının yakından incelenmesine ve kimi yerlerde özel düzenlemelerin konusu olmasına neden olmuştur. Uluslararası düzenlemelere bakıldığında ise Uluslararası Çalışma Örgütünün (International Labour Organization -ILO) konuya ilişkin bir sözleşme kabul etmediği ancak işçinin kişisel verilerinin korunmasına ilişkin uygulama ilkelerini belirlediği görülmektedir.



Yeni Borçlar Kanunu’nda benimsenen hükmün bu anlamda son derece yerinde olduğu söylenebilir .Hükmün kişisel verilerin korunması hukukunun temel ilkelerinden olan asgari oranda veri tutulması, bir başka anlatımla gerektiğinden fazla verinin işlenmemesi ilkesi ile de uyumlu olduğu dikkat çekmektedir.
kaynak https://mustafaozkanbulut.blogspot.com/2021/03/medeni-kanun-ve-turk-borclar-kanunda.html