EranKucuk
Prodüksiyon kavramını reklam çalışmaları, sinema filmleri, televizyon dizilerinden sıklıkla duymuş olmalısınız. Zira bir projenin ortaya koyulmasında mutlaka bu aşamaları görüyoruz. Gelin yapım dünyasıyla yazı dünyasına birbirlerine biraz daha yaklaştıralım.
Yazıyı okuyan forum üyelerimiz arasında eminim ki kalemi benden çok daha iyi olanlar mevcuttur ancak diğer bir yandan biliyorum ki onlar zaten bu tavsiye ettiğim konuyu yazım evrelerine adapte etmiş durumdalar. Bu yüzden henüz bu tip tavsiyelere ihtiyacı olduğunu düşünen okurlarımız için oldukça verimli bir başlık olacağına dair inancım yüksek bir şekilde yazmaya başlıyorum. Umarım yanılmıyorumdur.
Prodüksiyon Evreleri Nelerdir?
Yapımlar üç evreyle final hallerine ulaştırılırlar. Üç evrenin her biri birbirinden önemlidir ve hiçbirisi gözden çıkarılabilir değildir. Özellikle gişede büyük başarılara ulaşabilmiş, ünlü yönetmenler ve yapımcılar tarafından ortaya çıkarılan işlere göz attığımızda bunu daha iyi görebiliriz. Ancak buraya döneceğiz, gelin şimdi şu üç aşama neymiş öğrenelim.
Aslında “Aa ben bunu zaten biliyordum” diyeceğiniz isimlere sahipler. Pre-production, production ve post-production yani Türkçe halleriyle Ön prodüksiyon, prodüksiyon ve post-prodüksiyon. İşte bir yapımı ortaya koyan bu üç aşamadır. Tabii ki yüksek bütçeli işlerde ön prodüksiyonun da öncesinde çalışmalar olduğunu görebiliyoruz o ayrı. Bir fikir, yapım öncesi aşamada, yapımda ne olacağı neredeyse tamamen belirli olacak şekilde üretime hazırlanır. Çekileceği konumlar belirlenir, senaryo oturur, oyuncuları ve ekibiyle birlikte tarihler üzerine soru işaretleri de giderilir. Yola çıkılmaya hazır olunduğundan herkes emin olunca da prodüksiyon başlar. Önceden planlanan şeyler içerisinde ister istemez sapmalar ve yeni yollar olacaktır, bu her işin doğasında var ancak planlara da sadık kalınarak iş üretilir. Bu noktada da işin sunuma tam olarak hazırlandığı, pürüzlerin mümkün mertebe ortadan kaldırıldığı aşama bizi beklemektedir. Post-prodüksiyon…
Büyük yönetmenler çoğunlukla yapımdan önce yıllarca en iyi planı ortaya koymaya çalışırlar ve bu noktada yapımcılarla birlikte hareket ederler. Çünkü tıkır tıkır yürüyen bir plan, maliyetlerin en yüksek olduğu yapım aşamasının kısa süresini sağlayacaktır. Bunların ardından yapım sonrasında da çıkan pürüzleri temizlerler. Örneğin Christopher Nolan, Yıldızlar Arası filminin bilim konseptini oturtabilmek için filminin yapım öncesi aşamalarında aylarca bilim insanlarıyla görüşmeler yapmış ve doğru zaman oyununu kurmak için büyük efor sarf etmiştir. Benzer örnekleri Scorsese, Villeneuve gibi başarılı pek çok yönetmende görmemiz mümkün.
Site Kategorisi Gelirinizi Neden Etkiliyor?
İnternet alanında yeni birisinin en çok duyduğu tavsiye sanırım “Alana yönelik, niş bir site kurmalısın” olmalı. Elbette bunun büyük katkıları bulunuyor. Kendi uzmanlık alanlarınıza ya da ilginize yönelik kurduğunuz sitelerini...
Bunu Yazılarımıza Nasıl Ekleyeceğiz?
Sistemi doğrudan yakalayabilmek pek mümkün değil, ancak bir yandan video sanatlarıyla uğraşanların da yüz yıllık iş kültürlerinin doğrularını kapabilmek elzem. Bu nedenle iş yapış biçimimizi nasıl benzetebiliriz buna bakalım değil mi? Sonuçta yazı ortaya koyuyoruz, daha kısa süren ve daha az maliyet gerektiren işlerimiz buna uygun olmalı.
Elbette bir yazının ‘ön prodüksiyonu’ bizim için yıllar sürmese de olur. Ancak küçük notlarla ne hakkında yazacağımızı, hangi alt başlıklar üzerine konuşacağımızı not tutmak ve konumuzla ilgili araştırmalarla birlikte basit bir taslak oluşturmak hiç fena bir fikir değil. Yazıyı yazdığınız süreç de tamam, bunu direkt olarak prodüksiyon aşamasıyla eşleyebiliriz. Peki, yazı sonrasında ne yapacağız? Ee basit. Biz de pürüz temizleyeceğiz. Her ne kadar çoğu yazar, oluşturduğu içerikleri daha sonradan okumayı sevmese de bunun önemli bir sindirme aşaması olduğu da bir gerçek. Yazınızı tamamladıktan yarım saat sonra hızlıca okusanız yazınızın cümlelerindeki anlam yanlışları, noktalama ve yazım yanlışları direkt olarak gözünüze parlayacaktır. Dahası belki iki paragraf arasında kullanmak istediğiniz bir görsel de ancak bu aşamada aklınıza gelecektir. Bu nedenle yöntem, tekrardan ifade edebiliriz ki yazarlar için oldukça uygun.
Siz yazılarınız için ön taslaklar oluşturmak ve ardından son düzenlemeler yapmak hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda görüşelim.
