EranKucuk
Google’da üst sıralara çıkmanın formülü her gün yeniden yazılıyor. Son zamanlardaysa arama motorunun algoritması daha farklı bir noktaya ilerledi. Artık çok içerik girişi, sitenize zarar bile verebilir. Gelin bunun sebeplerine bir bakalım.
Bir site açtığımızda, kategorisine uygun başlıkların tamamında metinlerimizi oluşturmaya başlıyoruz değil mi? Fakat bu özellikle son yıllarda etkisini yitirmeye ve hatta zararlı dahi denilebilecek bir noktaya ilerlemeye başladı. Nedeniyse Batı perspektifinden bakıldığında gayet anlaşılabilir. Ekoloji dostluğu...
Daha Az, Daha Kapsamlı İçerikler
Google botlarıyla taradığı sitelerden geçmişte bol bol içerik bekliyordu. İnterneti ve motorun yelpazesini geliştirmenin yolu buydu da zaten. Ancak bu epeyce bir geçmişte kaldı. Artık birbirinin tekrarı ya da kopyası pek çok içerik, interneti ve doğal olarak da Google’ı çöplüğe çeviriyor. Bunun ekolojik etkisine değineceğiz ancak beklentinin değişme sebeplerinden bir diğeri de sık içerik giren sitelerin çoğunlukla yüksek kalitede içerikler girmemesi. Kullanıcı dostu olmaya çalışan arama motorumuz da, burada az içerik tercih etmeye başladı.
Burada uzun yerine kapsamlı kelimesini kullanmamın bir sebebi var. Kelimeler bağlamında uzatılmış içeriklerdense en verimli olanları barındırmamız önemli çünkü. Bu kampsamlılığı video ve infografikler gibi medyalarla ya da yazılımsal gereçler ve tablolarla da sağlamak mümkün. Dolayısıyla uzun içeriklerdense, kullanıcıyı da arama motorlarını da tatmin edecek ve sitenizde uzun uzun vakitler geçirilmesini sağlayacak o içerikleri yazmalısınız.
Arama Motoru Optimizasyonu Eklentisiz Olur mu?
WordPress kullanıcıları için SEO denildiğinde akıllarda ilk beliren sistemin barındırdığı ücretli ve ücretsiz eklentiler oluyor. Peki, bu eklentilerle hiç bağlantı kurmadan optimizasyon yapmak mümkün mü? Başarılı sıralamalar el...
Konunun Ekolojiyle Alakası Ne?
Botların daha fazla çalışması, daha fazla enerji tüketimine ve Google sunucularının daha fazla dolmasına neden oluyor. Elbette “Benim ayda yazdığım 100 – 200 yazıyla mı olacak bu?” diye düşünebilirsiniz. Ancak malumunuz olduğu gibi sadece bizlerin sitesi buna sebep olmuyor. Sadece Türkiye'de dahi 100.000’in üzerinde internet sitesi var. Şimdi bir de dünyayı düşünün. Burada gerçekten devasa bir enerji tüketimi ve veri havuzu sorunu oluşuyor.
Google da bunu algoritma ile çözmeyi kafaya koymuş görünüyor. Sık ve düşük kalitede içerik giren sitelere, yaptırım olarak sıralama kaybı yaşatıyor. Yanlış anlamasın bu konuda direkt olarak net açıklamalar gelmedi ancak hem sektörel gözlemlerimiz, hem de Google’dan gelen üzeri kapalı açıklamalar bu yönde. Kullanıcılarına daha fazla içerik göstermektense daha iyi içerikler göstermeyi önceleyen arama motoru, diğer bir yandan da çevre kirliliği ve enerji konusundaki tutumu nedeniyle çok içerik giren sitelere düşük sıralamalar göstermeye başladı.
Bir Eleştiri de Yapmak Lazım
Evet, doğa dostu olalım. Çevreyi daha az kirletelim, daha az enerji tüketimini de canı yürekten destekleyelim. Google’ın bu tavrında da doğrusu kişisel olarak bir hata göremiyorum. Bir internet kullanıcısı olarak kapsamlı içeriklerle karşılaşmaya da bayılıyorum. Bunlarda bir sorun yok. Ancak hepimizin bildiği bir gerçek var. Çok güçlü derecelere sahip ulusal ve küresel haber siteleri…
Eğer bir sıralama yaptırımı uygulanacaksa, Google en başta çeşitli alanlarda partnerlikler de yürüttüğü bu sitelere ceza kesmeli, onlara yaptırım uygulamalı. Hepimiz biliyoruz ki bu siteler, çeşitli vasat içeriklerini dönem dönem sıfırdan kaleme alarak yayınlıyorlar. Bu sayede okurlarını yeniden harekete geçirerek Google’da aratılan her içerikte zirvede çıkmaya çalışıyorlar. Acaba Türkiye’de farazi bir ulusal haber sitesi, hiçbir gelişme olmadan emekli maaşı zammı haberini, neredeyse aynı metinlerle 1 ayda kaç kere yayına alıyordur? Umarız şirketin bu tavıra karşı da yaptırımları olur ve sopasını tek gösterdiği bizler olmayız.
İçerik sıklığınızı yeniden gözden geçirmenizi tavsiye ederek, en azından deneysel bir yılla bu tekniği uygulamanızı önereyim ve yazımızı bu şekilde noktalayayım. Sonraki içeriklerde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.
