Türkiye'de her işe bir çıkar olayı olarak bakılıyor. Bu iş gelişirse oraya reklamdan girilmiyor. Bir film sitesi açsam %85 reklam. Millet birbirini dolandırma amacında. 3 lira için %100 garanti vaadiyle sahte iş yapıp milletin emeğini söndüren insanlar çok. Tübitaka o kadar genç fikir proje girişimcisi bulduğu yenilikleri başvurdu. Hiçbirini kabul etmedi. Bu proje ve buluş sahipleri hep Amerika'ya gitti ve emeklerinin karşılığını aldılar. Kabul ede ede şunu kabul etti:
Erik Yalnız o zamanlar tübitak'ın başkanından kaynaklı bir durumdu sanırım. Başkan değişti ve umarın daha iyi olacak.
Yalnız faturalı her işte vergi vardır diye biliyorum.
-Arama motoru denildi, fiyasko çıktı.
-Yerli araba denildi, ortaklıkta yerli araç yok. Umarım kullanmakta nasip olur.
-Şimdi yerli Whatsapp deniliyor. Hiç inanmıyorum. Umarım çıkar.
-Bor ile çalışan araba ürettiler diye biliyorum. Piyasada bu araç yok. Umarım bu da çıkar.
-Uzaya cihazlar yolladılar. Çok güzel; yalnız olayı çok ileri süper teknoloji iş yapıyorlarmış boyutlarına taşıdılar. Sanki Türkiye'nin kendi nasası var konumuna getirdiler. İsterim ki ülkem daha iyi konumda olur.
O Kürtçe arama motoru açan vatandaşı tebrik ederim. Umarım her şeyi çıkar meselesi olarak gören bizimkilere ilham olur.
Premium turbobit gibi indirme sitelerinden hesap satıyorum. Alıcı "ref ver" diyor. "Bu işin referansı mı olur?" diyorum. "O zaman güvenemem" diyor. "Ben sana nasıl güvenim ki" diyorum. Yani ortalıkta çoook çocuk var. Bunda bile fırsatçılık arıyorlar. Şu forumda bile o kadar düzenbaz var ki, yönetim bunları nasıl görmemezlikten geliyor anlamıyorum.
-Girişime destek yok. Destek versen girişimci üç kağıtçı. Devlet 20 bin destek verdi diyelim, girişimci 5 bin harcadı. 1 sene sonra kapattı projeyi. 15 bin cepte kalıyor.
-Doğuda okul yapmak için devletten 80 bin alınıyor, 20 bin harcayıp 60 bin cepte kalıyor. Böyle bir işlem yapanlar vardı sanırım. Dandik bir sınıf yapıp okul diye açmışlar. Bir başkasından duymuştum bu durumu.
-Önceki çalıştığım yerde doğudan gelen kişi arkadaşa anlatmış, arkadaşta bana anlattı. Elektrik faturası için kapıya memur geliyor. Kapıyı açanın elinde tüfek var ve memura "ne var" diyor. Memur da "saate bakıp gidiyordum" demekle yetiniyor. Şimdi bu memur bir fatura için canından mı olsun?
Bence ülkemiz iyi konumda; yalnız refahı sağlamak için bazı durumlardan geri kalıyor. Terörü temizlemek için birçok durumdan geri kaldı. İnternet ve diğer projelerde bu terörden dolayı hep sonraya bırakıldı ve çoğunlukla askeri teknolojiyi geliştirme ön plana çıktı. Bu durum da çok normal.
Yollar, köprüler vs. yapıldı ve inanın ki çok rahat. Hastanelerde öyle böyle sıra bekleme, ilaç sırası alma durumları hiç işkence değil. Çok güzel. Doktorlar hastalarıyla çok iyi geçiniyor. Tabi herkes bir değil. Sadece hastanelerde sekreter konumundaki bazı çalışanlar -negatif- etki yayıyor. Ülkede kuruluşlarda birçok kolaylığı sağlamadan da direkt teknolojik adımlar da atılamayabiliyor. Umarım ülkemiz adına pozitif durumlar daha çok olur.
Yani insanlarımızın çıkar meselesi, devlet ile alakalı değil. İnsanların çıkar durumları, işi olmaza-zor duruma sokuyor.