Sevgili dostlar, blog yazarlığı yapmak artık yeni nesilin bir furyası haline gelmekle birlikte bir çok gençlik programında dahi söz konusu olan blog sahibi olmayan arkadaşımız yoktur diye düşünüyorum. Bundan dolayı internet dünyasında gerek takip ettiğim gerekse gezerken rast geldiğim bloglarda rastladığım iki konuyu sizlere bahsetmek istiyorum.
Birinci konumuz; yazmak istemek ama yazamamak.
Blog yazarı daima blogunu güncel tutmak ister, bu sayede gelen ziyaretçiler bir sonraki yazıyı merak eder (eğer gerçekten iyi yazan biriyse) ve bu süreklilik devam ederse müdavim haline gelirler. Fakat yazmak zorunda hisseden yazarlar, yeterli bilgi sahibine vakıf olmadıklarından ve sıkılarak yazdıklarından dolayı kaliteli konulara erişemiyor ve bir zamandan sonra misafir hitini kaybettiğinden yazarlıktan soğuyorlar.
Bunun için kimseyi suçlamayın! Tamamen bu sizin bilgisizliğinizden dolayı kaynaklanmaktadır. Eğer yazmak için yazmak eyleminden vazgeçerseniz gerekli özgün hiti yakalayacağınızdan emin olun. Kendinizi yazmak için zorlamayın. Bilgi sahibi olun.
Peki yeterli bilgi sahibi nasıl olunur?
Bunun için kitaplara, gazetelere düşkün olmanız gerektiğine inanıyorum. Sürekli bir araştırmacı kimliğiniz olursa kısa süre içerisinde artık kendinizi yeni bir şeyler yazmak zorunda hissedeceksiniz ve dağarcığınız geniş olduğundan kaliteli içeriklere imza atmış olacaksınız. Sabredin ve sürekli araştırın, okuyun. Bunun yanında zaman buldukça tiyatro ve sinemaya gitmenizde büyük fayda olacaktır. Gördüğünüz sahneler ve hoşunuza giden görüntüler hakkında kendinizi ifade eden yazılar yazmak isteyeceksiniz.
***
Gel gelelim diğer konumuza. Bu konu “Türkçe” hakkında. Yazarların çoğu yazılarını ilham perisi bir anda yakaladığında yazmaktadırlar. Bu ilham perisi uzaklaşmadan aklına gelenleri bir çırpıda yazmak isteyen yazarlar Türkçe imla kurallarında bir türlü dikkat etmemekte ve nahoş yazılar yazmaktalar. Bu konuya mutlaka dikkat etmeniz gerekiyor. Yazılarınızı yazarken misafirin sizi anlayabileceği bir dil ile kendinizi ifade ederseniz bu güncel misafir hitini daha sık gerçekleştirir ve blogunuzun okunurluğunu daha da arttırabilirsiniz. Örneğin, “diyicem, wepmasterlık, sporcumusun, yapcam” gibi ergen cümleler yerine: “diyeceğim, webmasterlık, sporcu musun?, yapacağım” gibi olgun kelimeler kullanmakta büyük fayda olacaktır. Yazı yazmaktan önce kendinizi buna hazırlamalısınız.
Bu iki konuyu birleştirdiğinizda kaliteli yazılar yazacak ve bir çok kişi tarafından takip edileceğinize eminim. Sabredin… Siz yazmak için değil, istediğiniz için yazıyorsunuz.
Saygılarımla.
http://www.edo44.com/blog-yazari-olabilmek-icin/
