İnsanlar sürekli karşıdakini anladığını söyler ama hiçbir zaman anlamaz hiçbir zaman anlıyormuş gibi gözükmez. Bu biraz çok bilmişlik biraz bencillik oluşumudur bana göre . Birazda empati eksikliği tabii ki. Mesela şuna benzetirim bu oluşumu bir anne baba ile bir çocuğu düşünelim. Aileler aslında bir zamanlar o çocuğun olduğu yerde olduklarını ve o çocuğun yaptıklarını kendilerinin de yaptığı gerçeğini unutur bence ya da biz ebeveyniz en doğrusunu bilirize kapılır çok absürt gelir bana. O kadar büyük psikologlar rehber eğitimciler bile eksik kalırken bu ben en doğrusunu bilirim sendromu çok yanlış gelir bana. Aynı zamanda çocuk ile aile arasına koca bir duvar örer ismi anlaşamamazlıktır aslında. Ama bu perde de bana en bencil gelen ailedir. Çünkü çocuk karşı taraftan sadece kendisini anlamasını bekler ama aile çocuğun bireylikten çıkıp kendi kuralları sınırları ve alışagelinmişlikleri ile yaşamasını bekler. Karşıdakinin bir birey olduğunu bir türlü anlayamaz çocukta bunu bildiği için her şeyini içinde tutar susar kendi söyler kendi dinler . Çünkü insanın en iyi arkadaşı ailesi değil çevresindekiler değil kendisidir onu anlayabilecek onu yargılamadan benimseyecek tek kişi kendisidir. İşte bu yüzden insanın sınırları kendi içindedir çünkü insan kendinde kendini arar...
Gonca Taş