Google, webin sosyal ağ etkisiyle başa çıkmakta sıkıntı yaşıyor ancak bazı planların üzerinde durması gerektiğini iyi biliyor ve geç de olsa bu yönde adımlar atıyor. Google’ın ve webin gidişatına baktığımda şu üçlüyü görüyorum: Siten, Sayfan ve Sen. Google’a göre ise 3P; Page, Post, Person.
Dünü, bugünü ve yarını ifade etmek istediğim 3S ya da 3P ile ne demek istediğimi biraz açmak istiyorum.
1. Siten (Page): Web dünyası tek sayfalık sitelerden oluşmaya başladığı yıllarda Google bizim arayabileceğimiz şeye odaklandı. Web sitelerini taramaya başladı. Artık elimizin altından ayrılmayan ve arama motoru terimini hayatımıza yerleştiren Google, bir süre sonra PageRank adlı değerlendirme sistemiyle işin kurallarını belirledi.
Halen devam eden bu indexleme mekanizması Google’ı belli bir yere getirse de zaman içinde bozuldu. İçeriklerin ve kullanıcıların ağırlığı altında kan kaybeden Google, bir yandan da ikinci aşamaya geçmeye başladı.
2. Sayfan (Post): Google’ın kendi algoritması içinde kullandığı, ancak sosyal paylaşım dünyasında öne çıkan şey sitelerden çok yazılar(sayfalar) oldu. Zincirleme olarak, Google uğramadan keşfettiğimiz sitelerin ieçriklerini paylaşır ve beğenir olduk.
Google, zaman tünelinin ortasına düşen bu dilimi PostRank’in satın alarak yakaladı. Bundan sonra içerik değerlendirmesine daha fazla önem vereceği sezilen Google, yazarlara da önem vereceğine işaret eden ‘
author‘ etiketini devreye aldı. Şu anda içinde bulunduğumuz durum Google’ın bir kaç yıl meşgul edecek bir derinliğe sahip.
3. Sen (Person): Site ve sayfa değerlendirmesinin ardından Google’ın ve hepimiz önüne çıkan yeni basamak kişilerin tanımlanması. Bu konuda
Klout gibi üzerinde durduğum servisler özellikle Twitter gibi kişilerin öne çıktığı noktalarda oldukça dikkat çekiyor. Artık daha hızlı bir değişim içinde olan webin kişiselleşmesi bizi bu yöne, yani kişileri tanımlamaya ve değerlendirmeye itiyor.
Google ise yarına işaret eden bu alanda kullanıcıların itibarına önem vermeye başladığını gösterdi. Bundan sonra da büyük olasılıkla bu yönde adım atmaya devam edecek ve Twitter ve Facebook’tan önce davranabilirse
Klout‘u satın alacak.
Özetleyecek olursam; web siteleri tanındı, sayfalar tanınıyor ve sıra kişilere (bize) geliyor. Facebook sayesinde ilgi alanlarımız genel olarak her reklam verenin ulaşabileceği mesafede. Gerçek hayattaki kişiliğimizi neredeyse tümüyle webe yansıtır olduk ve bu durum siyasi ve askeri çevreler tarafından da ihtiyatla takip ediliyor. Online DNA’mız olarak nitelendirebileceğim değerlendirme sistemleri yakın gelecekte bizi bekliyor. Bu değerlendirme kriterlerinin de ileride bizim lehimize çok ileri boyutlara çıkacağını tahmin ediyorum.
Kaynak: Webrazzi