"Renk reprodüksiyonunun başlangıcından itibaren, Renk Yönetimi çeşitli şekillerde yapılıyordu. Basit olarak renk yönetimi matbaanın bütün iş akışının güvenilir ve tutarlı olmasını sağlama faaliyeti olarak açıklanabilir. Bu sonuçtan yola çıkarak matbaacılıkta renge etki eden bütün etkenleri bilmemiz ve kontrol altına almamız gerekir. Bu günün büyük ölçüde dijitalleşmiş matbaacılık işlemlerinde kesin renk kontrolü için yeni stratejiler ve gelişimler gerekmektedir. Bir çok teknik nedenden dolayı geleneksel sistemlerle renk kontrolü bu günün ihtiyaçlarını karşılamamaktadır.
Görüntünün sayısallaştırılmasından baskıya kadarki aşamada geleneksel röprodüksiyonun iş akışı CMYK bazlıdır. Renk iletişiminde kesinliği ve doğruluğu ( üretim işlemleri arasındaki renk bilgisinin aktarımı) sağlamak için tarayıcılar ve film çıkış cihazları kalibre edildi ve linerizasyonları yapıldı.Gri skalaların parlaklıkları ve gri skalayı kaplama değerleri her renk kanalı (C, M, Y, K) için referans değerlere göre kalibre edildi.Bunlara ek olarak pozlandırma ve baskı karakteristiklerinin karşılaştırılmasıyla görüntüler ve tram noktalarına müdahale edilerek düzeltmeler yapıldı.densitometrelerin kullanılarak gerekli veriler toplandı.
Scanner operatörü orijinali tarar, CMYK modunda kaydeder ve sonra bu görüntüyü baskıya hazır hale getirir. Baskıya göre ve orijinale göre değişen her CMYK görüntünün total mürekkep miktarı ve siyah oluşumu ayrı ayrı belirlenirdi. Baskıda kullanılacak kağıdın özellikleri, kullanılacak mürekkep ve kullanılacak baskı yöntemi göz önüne alınmalıdır. Bunlara ek olarak baskı karakteristikleri tarama işleminde farklı baskı makinelerine göre nokta kazancını ayarlamak için genellikle görüntü bilgisi içinde bulunur. CMYK görüntülerin röprodüksiyon işleminin kalitesi ve kararlılığı scanner operatörünün yeteneğine bağlıydı.
Tarama işleminden sonra görüntü Masa Üstü Yayıncılık ünitesine gelir. İşlemler süresince CMYK renk kanallarının her birinin gri kalibrasyonu tarayıcıdan gelirken veya film pozlandırıcıya giderken bozulmamalıdır. Sayfanın son hali daha sonra kalıp çekimine gider.
Baskı sonucu elde edilenler, orijinalin benzeri olarak çoğaltılmış kopyalardır. Orijinalin benzeri baskılar yapabiliyorsak peki biz neden Renk Yönetim Sistemine ihtiyaç duyuyoruz.Bu günün modern sistemlerinin iş akışları renk yönetimini gerekli kılmaktadır.
Bu günün modern dünyasının baskı öncesi sistemleri tamamen dijital, modüler ve başka sistemlere açık olarak tasarlanmıştır. Baskı öncesi iş akışında giriş ünitelerinin çok çeşitli olması, renk işlenmesinde kullanılan araçların ve programların farkları ve çıkış cihazlarının çeşitliliği baskı öncesi işlemlerde anahtar faktörlerdir. Bu cihazlara özel renk sistemlerinin olmasını gerektirmektedir. İki tarayıcını RGB sistemleri, monitörlerin RGB sistemleri veya CMYK sistemler birbirinin aynısı olamaz. Bu nedenlerden dolayı modüler sistemlerin dünyası renk bilgilerinin doğru ve emniyetli bir şekilde aktarılabilmesini sağlamak için yeni bir metoda ihtiyaç duymaktadır. Aynı zamanda her gün daha da artan bir şekilde tasarımcılar ile üretim yapanlar arasında oldukça yoğun veri transferi yapılmaktadır. Üretim şekilleri artık eskisi gibi değil iş her zaman baskı tamamlanınca bitmiyor. Yapılan tasarımlar bazen internet ortamında, baskı yoluyla, veya CD-Rom olarak kullanıcıya iletiliyor.Bu üretim şekilleri de yeni üretim iş akışlarının oluşmasına neden olmaktadır. Bu yeni iş akışlarını, “cihaz bağımsız renk verisi işleme” olarak adlandırabiliriz. Renk yönetim sisteminin modern röprodüksiyon iş akışlarındaki ana felsefesi aynı geleneksel metotlarda olduğu gibi orijinalin güvenilir ve doğru röprodüksiyonunu yapmaktır. Orijinal tarandıktan veya dijital kamera ile çekildikten sonra orijinalin renkleri monitörde doğru olarak görülmelidir. Bununla beraber resimdeki renkler herhangi bir baskı yöntemi ile veya dijital renkli bir yazıcı ile basıldığı zaman da orijinal ile aynı olmalıdır. Eğer renk düzeltmeleri dikkatli yapılırsa baskı sonuçları da ekrandaki görüntüye oldukça benzeyecektir. Bunlarla beraber renk yönetimi renklerin provası konusunda da büyük yara sağlar. İlk olarak görüntü monitörde sanki basılmış hali gibi doğru renklerde görülmelidir, buna ekran provası (soft proof) adı verilir. Bu CMYK ve diğer renk bilgilerini kapsar. İkinci olarak dijital görüntü asıl baskı sonucunu görmek üzere bir dijital prova cihazı ile kağıda aktarılır buna prova (hard proof) adı verilir. Sonuç olarak modern dijital renkli baskı sistemleri bütün baskı yöntemleri ile elde edilen görüntüleri simüle (taklit) edebilmelidir.monitörde ve provada baskıyı taklit etmek gibi hedefler için sunulan çözüm Renk Yönetim Sistemidir. Temel olarak iş akışında dört adet cihazlara özel renk evreni (renk gamutu) bulunmaktadır: Tarayıcı (RGB), monitör RGB, baskı işleminde kullanılan CMYK ve prova işleminde kullanılan CMYK evreni.Renk yönetiminin temel fonksiyonu dijital dosyanın RGB evrenini (örneğin tarayıcını RGB evreni) bir sonraki işlemde kullanılacak renk evrenine örneğin tarama işleminden sonra bası yapılacaksa baskı CMYK renk evrenine dönüştürmektir. Bu dönüştürme işlemi ile daha geniş olan tarayıcı RGB renk evreni daha dar olan monitör RGB veya Baskı CMYK evrenine uygun olarak ayarlanmış olur.
Renk yönetim sistemi tarayıcının RGB renk evrenini orijinalin siyah, beyaz ve renk ayarları gibi renk ayrım özelliklerine uygun olarak hedef renk evrenine uygun olarak ( Örneğin Baskı CMYK) yeniden üretmelidir. Bunlara ek olarak tarayıcı RGB renk evrenindeki bazı renkler eğer hedef renk evreninin içinde yoksa bu renkler, hedef renk evreninde bulunan orijinal renklere en yakın renkler ile değiştirmelidir. Birçok uygulamada bu işlem, renk evreni sıkıştırılması (gamut mapping) olarak adlandırılır.
Bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için renk yönetim sisteminde kolorimetri tabanlı bir iletişim kullanılmaktadır. Buradan çıkaracağımız sonuç: üretimde kullanılan bütün tarayıcıların, monitörlerin, dijital baskı sistemlerinin ve geleneksel baskı sistemlerinin (ofset, flekso, tifdruk, serigrafi) sadece kalibre edilmeleri değil (densitometreler yardımıyla) aynı zamanda profillerinin de oluşturulması gerekir.
Basit olarak açıklamak gerekirse renk profili, bir cihazın ( monitör, prova, baskı makinesi) rengi okuma, gösterme veya basma kalitesini kolorimetrik olarak tanımlanması veya karakterize edilmesidir. Kolorimetrik teriminin anlamı: herhangi bir cihazın renk evreninin, insan gözüne göre uyarlanmış CIE gibi bir cihaz bağımsız renk evreni baz alınarak karakterize edilmesidir. Kolorimetrik sistemin en büyük avantajı elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından görülebilir bütün renklerini içermesidir. Bu sistem ayrıca üretim akışı içinde kullanılan bütün cihazların renk evrenlerini de kapsamaktadır.
Üretim iş akışında rengin görüldüğü çevresel gereçler birbirinden farklı renk sistemlerinde çalışmaktadırlar (bu tür cihazlar linerizasyonla ayarlanamazlar). Bu durumda ise cihaz bağımsız bir kolorimetrik referans sistemi esas alınarak karakterizasyon yapılması kontrollü bir renk işleme işlemi için kaçınılmazdır.
1993’ te uluslar arası renk konsorsiyumu (ICC) ICC profil formatının özelliklerini belirleyerek renk profilleri için uniform bir yapı oluşturdu. Bu format dünya çapında tanındı ve böylece renk profilinin nasıl oluşturulacağı ve hangi bilgileri içereceği saptanmış oldu. Bu yolla ICC profilleri dünyaçapında kullanılmaya başladı. Artık cihazların veya baskı yöntemlerinin renk karakteristikleri dijital renk bilgisinden, renk profili formunda alınarak veri transferi sırasında gerekli olan yerlere iletilmektedir. Üretim şekli belirlendikten sonra resimin bulunduğu dosya ICC profili sayesinde hangi cihazda işlenecekse (örneğin bir ink jet prova cihazı) o cihazın renk evrenine dönüştürülür.Aşağıdaki nedenlerden dolayı renk yönetim sistemi teknik bir zorunluluktur:
Geleneksel iş akışındaki kontrollü renk işleme sadece kapalı sistemlerde geçerlidir. Bunun temel iki nedeni vardır.
CMYK görüntü bilgisi kullanılacak baskı yöntemine göre değişir. Örneğin siyahın yüzdesi kullanılacak baskı yöntemine göre değişir. Bu yüzde her baskı yöntemi için ve her resim için ayrı ayrı belirlenir. Bu GCR veya UCR olarak bilinir. Bunlara ek olarak resim üzerinde baskı yöntemine bağlı olarak renk düzeltmeleri yapılır. Sonuç olarak CMYK resim dosyası hangi üretim şekline göre hazırlandıysa sadece o sistemde kaliteli basacak şekilde hazırlanmış olur. Aynı dosyayı başka üretim tiplerinde uygulamaya kalktığımızda başarılı olamayız.
Görüntünün parlaklığı ancak görüntünün bakıldığı cihazların aynı renk modellerine sahip olmasıyla sağlanabilir. Birincil renkler ve karışımları kolorimetrik kurallar çerçevesinde birbirleri üzerinde etkileşmelidirler.
Renk yönetimi yukarıda bahsedilen problemleri giderir:
Herhangi bir baskı sistemine bağlı kalmadan renk ayrım yapılabilmesi görüntünün bütün baskı sistemleri için kullanılabilmesini sağlar.
Görüntünün renk bilgisinde baskıya ayarlanana kadar hiçbir indirgeme olmaz. Bu sayede orijinal renk verileri saklanmış olur.
Kolorimetri tabanlı bir renk bilgisi alış verişi konvensiyonel ve elektronik sistemlerin beraber kullanıldığı günümüz baskı öncesi iş akışına adaptasyonu sağlar. Bu geleceğe yönelik bir stratejidir.
Renk yönetimi resimleri otomatik olarak düzeltemez. Basitçe renk yönetimi uygulayarak kötü ve zayıf görüntülerden iyi baskılar elde edilemez. Renk yönetim sisteminin amacı orijinalin renk bilgisini gerçeğe en yakın ve en az kayıpla işlemektir. Taranmış resim üzerinde manuel olarak yapılacak düzeltmeler için hala tecrübeli operatörler gerekmektedir. Renk yönetiminin operatöre sağlayacağı fayda monitörde güvenilir ve doğru bir görüntünün oluşturulmasıdır."
Yrd.Doç.Dr.Efe Gençoğlu'nun yazısından alıntıdır...