Kömür Hakkında 10 Acı Gerçek

Dünyadaki karbondioksit kirliliğinin yaklaşık üçte birinden kömürlü termik santraller sorumlu. Ancak ne yazık ki kömürün tek suçu iklimi değiştiren en tehlikeli fosil yakıt olması değil. Kömürün yaratacağı trajedi bundan çok daha fazla.

Greenpeace, ihtiyacımız olan enerjiyi çevreye zarar vermeden de elde edebileceğimizi göstermek için çalışıyor.

Kömüre bağımlı ülkeler yüzünden gezegenimizin iklimi hızla değişiyor. Türkiye de birçoğu ithal kömürle çalışacak 40 kömürlü termik santral nedeniyle bu bağımlı ülkelerden biri olmaya aday. Ancak kömüre bağımlı olan ülkeleri bekleyen bazı acı gerçekler var. Toprağın ve suyun zehirlenmesi, olası asit yağmurları ve erozyon bunlardan sadece birkaçı...

Acı Gerçek 1: Kömür, iklim değişikliğine neden olan en tehlikeli yakıttır.

İçerdiği yüksek miktardaki karbon nedeniyle termik santrallerde kömür kullanmak en çok karbondioksit kirliliğine yol açan enerji üretim şeklidir. Tüm dünyada kömür santrallerinden sadece bir yılda 7 milyar ton karbondioksit salımı gerçekleşmektedir.

Bu miktar dünyadaki yıllık karbondioksit salımlarının %41'ini oluşturur. Ayrıca kömür madenciliği de, karbondioksitten 20 kat güçlü olan metan gazının açığa çıkmasına neden olur.

Acı Gerçek 2: Kömür santralleri cıva kirliliğine sebep olur.

Cıva insan vücuduna ciddi zararlar veren ve nesilden nesile geçebilen bir nörotoksindir.

Cıva, bölgedeki su kaynaklarının kalitesinin düşmesine neden olur. Toprağı zehirler ve besin zincirine karışarak sayısız ölümcül hastalığa sebep olur.

Kömür santralleri yılda 1450 metrik ton, yani %50'lik bir payla cıva kirliliğinin en büyük sebebidir.

Acı gerçek 3: Kömür, asit yağmurlarına sebep olur.

Asit yağmurlarında ortaya çıkan duman tüm ekosistemi yok edebilir. Orta Avrupa'da kömür santrallerinin etrafında çok geniş alanları kapsayan orman kayıpları kaydedildi. Birçok kömür santrali bulunan Çin'de 487 şehrin %54,5'inde asit yağmuru gözlendi. Asit yağmurları insanlarda astım ve akciğer kanseri başta olmak üzere, sayısız hastalığa sebep olur.

Kömür santralleri asit yağmuruna sebep olan kükürtdioksit ve azotoksit'in açığa çıkmasına neden olur.

Acı gerçek 4: Kömür, küçük partiküller ve radyasyon nedeniyle gerçekleşen hastalıkların kaynağıdır.

Kömür yakmak zararlı partiküllerin ve radyasyonun açığa çıkmasına neden olur. Bu parçacıklar akciğer fonksiyonlarında azalma, astım, kalp rahatsızlıkları ve bebek ölümlerine sebep olur.

Yatağan'ın 50 köyünün 34'ünde radyasyon miktarının, insan sağlığının kabul edebileceği sınırın çok üzerinde, küllerin atıldığı bölgelerde ise bu sınırdan 19 kat daha fazla olduğu belirtilmiştir (Keskin ve Mert, 2002). Solunum sistemi hastalıkları Yatağan'da Muğla merkezine oranla iki kattan daha fazla görülmektedir (TTB, 2000).

Acı gerçek 5: Kömürün yanması sonucu açığa çıkan atık zehirlidir.

Kömür yakıldığında ortaya çıkan atıklar ağır metaller ve zehirli maddeler içerir. Örneğin, insan sağlığına veya çevreye zarar verebilecek miktarlarda arsenik, kadmiyum, krom ve kurşun bulunabilir. Bu kirleticiler içme suyu kaynaklarına, bitkilere veya hayvanlara ulaştığında riskler meydana gelir.

Kısırlık, kanser, prostat ve solunum sorunları, kardiyovasküler ve nörolojik hasarlar, hipertansiyon, işitme bozukluğu bu maddelerin sebep olduğu hastalıklardan sadece birkaçı.

Acı gerçek 6: Kömür tatlı su kaynaklarını azaltır.

Kömür santrallerinden yayılan zehirli maddeler bölgedeki tatlı suyu kirletir. Kömür madenciliği ise asit maden kanalizasyonu (AMD) yoluyla su kirliliğini tetikleyen nedenlerden biridir. AMD; minerallerin oksijen ve suya maruz kalması sonucunda oluşan ve ağır metal içeren atık sudur. Bu zehirli su sızdığında sadece yeraltı sularını değil, toprağı da zehirler.

Kömür santrallerinin kuraklığa sebep olmasının yanı sıra kömür madenciliği de her gün tahmini 70 milyon ila 260 milyon galon arasında su gerektirmektedir.

Acı gerçek 7: Kömür madenleri yaralanmalara ve ölümlere yol açar.

Kömür madenciliği yerel halk ve madenciler üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Kömür madenciliğinin yol açtığı ölümler tahmin edeceğinizden kat kat fazladır. Örneğin Çin'de 2006 yılında 3000'e yakın kömür madeni kazası gerçekleşti.

Bu kazalar 4700 insanın ölümüne yol açtı. Ülkemizde ise sadece Zonguldak'ta 1955-2006 yılları arasında 2670 işçi öldü, 319.792 işçi ise yaralandı.

Acı gerçek 8: Kömür madenciliği erozyona neden olur.

Madencilik alanının yüzeyindeki bitki örtüsü yok edilir. Bu durum toprak erozyonunu tetikler. Açık kömür madenciliğinde, yeraltındaki kömürün zayıf bağlantı yerlerine ulaşabilmek için dağların tepeleri patlatılır. Yeraltı madenciliği de çökebilecek yeraltı boşluklarına sebep olur.

Bu nedenle kömür madenciliği bulunduğu bölgedeki tarım potansiyelinde azalmaya sebep olur, akıntı rezervlerinin depolama kapasitesinde kayıplara yol açar, azalan nehir kanal kapasiteleri yüzünden sel baskınları artar ve bu da erozyonu tetikler.

Acı gerçek 9: Kömür elektrik üretiminde verimsizdir ve çok fazla toplumsal maliyeti vardır.

Diğer fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında kömürün daha ucuz olduğu düşünülür. Oysa kömürün gizli maliyeti üçüncü kişilere yüklenen toplumsal maliyetlerden kaynaklanır. Aslında, kömürün gerçek maliyeti yerel topluluklar üzerine yüklediği sağlık problemleri, tarıma verdiği zararlar, su kaynaklarının azalması gibi sorunları da içermektedir.

Türkiye'deki kömür rezervleri çoğunlukla linyit olarak sınıflandırılmaktadır; linyit en düşük karbon içeriğine ve en yüksek nem oranına sahip kömür türüdür. Kirletme oranı çok yüksektir ve enerji değeri çok düşüktür. Bu kömür santrallerini daha az verimli hale getirir, elektriği daha pahalı konuma getirir ve toplumsal maliyetleri arttırır.

Acı gerçek 10: Kömür fiyatları petrol fiyatlarına bağlı olarak sürekli artmaktadır.

Yani, kömür ithal etmek çok anlamsızdır. Kömür ticaretinde önemli bir faktör, %70 oranla taşımacılıktır. Petrol fiyatlarının artışı, taşımacılıkta kullanılan yakıt olması dolayısıyla kömür fiyatlarını da arttırmaktadır.

Küresel piyasalarda, 2000-2006 yılları arasında kömür fiyatları ikiye katlanmıştır. Mayıs 2007 ile Mayıs 2008 arasında Avrupa'daki peşin fiyat, metrik ton başına 70 ABD Dolarından 150 ABD Dolarına yükselmiştir.

50 yeni kömür santralinin yapımıyla ülkemizin bu acı gerçekleri yaşamasına izin vermeyelim. Henüz çok geç değil. Greenpeace'in enerji ve iklim kampanyasına vereceğiniz destek bizi daha da güçlendirecek ve çok geç olmadan gezegenimizin değişen iklimini, kirlenen havasını, zehirlenen suyunu ve toprağını korumamıza yardım edecek. Hem enerji ihtiyacımızı karşılayacak, hem iklimi kurtaracak hem de daha ucuza mal olacak bir enerji planımız zaten var: Greenpeace'in Enerji [D]evrimi.

Efes ve Gerze

Bugün Türkiye'de yapım ya da proje aşamasında 50 yeni kömürlü termik santral planı var. Bugün atılacak adımlar, önümüzdeki yarım yüzyılın kaderini belirleyecek. Eğer ki planlanan 50 santral yapılırsa, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin karbon emisyonları %50 oranında artacak. Sinop, inşa edilecek 4 yeni kömür santrali ile ülkemiz üzerinde yapılan bu plandan en zararlı çıkacak şehirlerden biri. Gerze halkı yıllardır Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'ın kurmayı planladığı kömürlü termik santral ile mücadele ediyor.

Anadolu Grubu'nun bugün geldiği noktada Efes Pilsen'in çok önemli bir rolü var. Gerze'de kurulması planlanan termik santrale yapılacak yatırımın %25'ini Anadolu Grubu kendi öz sermayesinden aktaracak.

Tuncay Özilhan bir yandan Efes Pilsen'i güneş enerjisi ile aklamaya çalışırken diğer yandan hem iklimi değiştirecek, hem de havayı, suyu ve toprağı geri dönüşsüz biçimde kirletecek kömürlü termik santrali yeşil Gerze'ye kurmaya çalışıyor.

Anadolu Efes'in yayınladığı Sürdürülebilirlik Raporu güneş enerjisini ön plana çıkararak temiz ve yeşil bir tablo sunuyor. Bira fabrikalarında güneş enerjisi kullanarak elektrik ve buhar üretimi konusunda fizibilite çalışmaları yaptıklarını, önümüzdeki dönemlerde güneş enerjisi kullanarak yenilenebilir enerji kullanım oranının artırılmasını hedeflediklerini söylüyorlar. Anadolu Efes, bu raporda faaliyetlerinin iklim değişikliğine etkisini takip etmenin gerekliliğine inandığını da ifade ediyor. Bu nedenle yakıt ve elektrik tüketiminde verimliliğine, üretim teknolojilerini iyileştirmeye ve daha az CO2 salınımına neden olan teknoloji seçimine odaklanmak gerekliliğine dikkat çekiliyor.

Peki Özilhan'ın, vitrinde holding çatısı altındaki Efes Pilsen gibi şirketlerde karbon indirim hedefleri koyarken, arka kapıdan son derece kirli bir enerji üretim biçimi için Gerze köylülerinin haklı direnişine karşı şiddet uygulanmasına, gaz bombalarıyla zehirlenmelerine göz yumması büyük bir çelişki değil mi?

Anadolu Grubu'nun Türkiye'de yapacağı ilk enerji yatırımı Gerze'de. Biz, Anadolu Grubu'nun da yapacağı enerji yatırımlarında tercihini temiz enerjilerden yana kullanmasını istiyoruz. Bu ulaşılabilir ve uygulanabilir bir hedef. Özilhan, Enerji Devrimi'ne giden yolda önemli bir adım atabilir.

Hedefimiz Özilhan'ın Efes sevenlerin sosyal duyarlılığını görerek Gerze'de yapacağı bu kirli yatırımdan vazgeçmesi. Ne Gerze, ne de Efes kömüre bulanmasın.

Desteklerinizi bekliyoruz!
http://bukapaginaltinda.org/