Facebook dün sürpriz bir kararla mobil sohbet programı WhatsApp’i satın aldı. Şimdi piyasalarda WhatsApp’in, 16 milyar dolar değerinin olmadığı iddia ediliyor. İşin gerçeğine bakarsak WhatsApp 16 milyar dolara ucuza bile satıldı.
İş dünyasında büyük balıklar küçük balıkları yutar derler. Bu tanım, kapitalizmin temel prensiplerinden biridir. Tekel kalmak için, filizlenmeye başlayan tüm parlak fikirleri ya bünyene alırsın ya da ortadan kaldırırsın. 8 yıl öncesine kadar büyük balıklar teknoloji sektörünü istedikleri gibi yönettiler. Sonra bir den sosyal ağ fikri patladı. Sosyal ağlar aslında İnternet kullanıcısı için pek yabancı değildi, forum siteleri, arkadaşlık siteleri ve IRC gibi programların tek bünyede toplanıp daha özel bir kulübe dönüşmüş versiyonuydu.
Yıllardır benzer sosyalleşme platformlarında yüzlerindeki maskelerle yeni kişiler tanıyan İnternet kullanıcıları Facebook’un başlattığı yeni dönemle özlerine döndü. Kendilerini İnternet üzerinden daha iyi ifade eden insanlar artık takma ad kullanmıyorlar, hayatlarındaki ilginç detayları tüm dünyayla paylaşıyorlardı. Facebook insanlara sıradan hayatlarıyla da karizmatik olabileceklerini anlattı. IRC’deki gibi, sürekli olarak kendini doktor ya da iş adamı gibi tanıtmadan, küçük zevklerle, film arşivleriyle ya da gidilen mekanlarla dikkat çekmek mümkündü. Facebook kısa sürede tüm dünyada hızla yayıldı.
İlk başta, ‘kaybettiğiniz dostlarınızı’ ya da ‘ilkokul arkadaşlarınızı’ bulun mesajıyla kullanılan Facebook kısa sürede milyonlarca kullanıcıya ulaştı. Sonradan, üye sayısı artıkça Facebook’un dostane ortamı profesyonel bir iş modeli haline geldi. Üye bilgileri reklamlara dönüştü, araştırmalara göre Facebook’a her girdiğinizde gözünüze çarpan reklamların gösterimi sayesinde siteye 10 dolar kazandırıyorsunuz.
2008 – 2009 yılında Facebook hızla büyüyorken, büyük balıklar sosyal ağları geçici bir heves olarak gördüler. Yılların, Windows Live Messenger’ı ve diğer popüler platformları varken kimsenin Facebook’ta uzun süre kalacağını kimse düşünmedi. Last.FM fenomeniyle Facebook’un aynı kaderi paylaşacaklarını düşünen büyük balıklar her ihtimalle karşı bu sosyal ağa yatırım yaparak Mark Zuckerberg ve ekibini kontrol altına almak istedi.
Takvim 2010 ve 2011′i gösterdiği zaman Facebook’un üye sayısı 500 milyonu geçmişti. Zuckerberg, Time dergisi tarafından yılın adamı seçilmişti. ABD Başkanı Barack Obama’nın teknoloji danışmanlarından biri olan Zuckerberg Beyaz Saray’da sık sık boy gösteriyordu. Geri kalanını herkes biliyor zaten. Benzer şekilde küçümsenen ve kısa sürede SMS teknolojisinin tabutuna çivi çakan WhatsApp uygulaması Facebook’la aynı yollardan geçti. Dün iş çevreleri dışında kimsenin beklemediği bir kararla, Facebook 16 milyar dolar + çalışan ve WhatsApp yöneticilerine 3 milyar dolarlık hisse karşılığında uygulamanın yeni sahibi olmak için adım attı.
Bazı çevrelere göre WhatsApp, 16 milyar dolar etmiyor. Instagram’ı bile 1 milyar dolara alan Facebook, hissedarlarını sevindirmek için bol keseden bir yatırım yaptı. İşin iç yüzüne bakarsak, aslında WhatsApp 16 milyar dolardan bile değerli bir hazineye sahip. Bu hazinenin adı kişisel veri. Facebook servetinin büyük çoğunluğunu kişisel verileri işleyip şirketlere satarak kazandı. Komplo teorisi gibi gözükse de işin arkasında İsrail’in olduğu ve istihbarat örgütleri için bilgi toplandığı da iddialar arasında yer alıyor. Zuckerberg ailesinin, İsrail ordusu ve devlet adamlarıyla sık sık görüştüğü saklanmayan bir gerçek. Hatta Mark ve Randi Zuckerberg bu ziyaretleri kendi Facebook profillerinde bile paylaşıyorlar.
WhatsApp’te 450 milyon kişinin kişisel verisi, konuşmaları ve fotoğrafları bulunuyor. Mark Zuckerberg iyi bir iş adamı olarak, büyük balık olma yolunda hızla ilerliyor. Üstelik onun alıp sattığı ürünler, donanım gibi üretim maliyetine ihtiyaç duymuyor. Veri alıp, bu verileri işleyip hem Facebook’un yapısını güçlendiriyor hem de onları satıyor. Geleceğin en kârlı sektöründe tekelleşmeye başlayan Zuckerberg’in, umursamaz görüntüsünün altında kurt bir iş adamı yatıyor. Facebook, WhatsApp’ı neden satın aldı? Çünkü geçmişi kontrol eden geleceğin sahibi olur.