Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan Gökmen Yener, kurduğu atölyede yaptığı mitolojik heykel çalışmalarıyla ve karikatür çalışmalarıyla açacağı sergi üzerine açıklamalarda bulundu.

ÇOMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Mezunu Gökmen Yener, müzik ve beste ile başlayan sanat yaşamına yaptığı mitolojik heykel çalışmaları ve edebiyat devam ediyor. Pan Görsel Sanat Evi’nde güzel sanatlar öğrencilerine ders vermeye de başlayan Gökmen Yener, yakın zamanda açmayı planladığı heykel ve karikatür sergisi üzerine açıklamalarda bulundu. Sanat yaşamına nasıl başladığını anlatan Yener; “Ben 2007 yılında öğrenci olarak Çanakkale’ye geldim. Aslen Artvinliyim. Öncelikle müzik ile uğraşıyordum. Sanat kavramının içine ilk girişim müziktir. Kendi bestelerimizi yapıp kaydediyorduk. Bu noktada belirli bir mertebeye geldik. Aktüel dergisinde Evrensel’de röportajlarımız oluyordu. Çanakkale’de seramik bölümünü kazandım. Okulda genellikle tabak çanak yapımı gösterilir. Ancak ben işin daha yaratıcı yönleri ile uğraşmak istiyordum. Bu yüzden Güzel Sanatlar Fakültesine gelmiştim. Ben sanatın Akademisine pek fazla inanmıyorum. İnsanları akademi ile kural dayatarak, memur zihniyeti ile sanatçı yapamazsın. Buna pek inanmadığım için edebiyat ile uğraştım. Çeşitli fanzin ve dergiler çıkardık. Bir süre sonra okula döndüm ve okulu bitirdim. Bütün sanat disiplinlerinin bir biri ile akraba olduklarını düşünüyorum. Müzik ile uğraşan bir insan işin yaratıcı ve besteci tarafında ise bu insanın bir tarafta ressam ruhu da, heykel traş ruhu da, şair ruhu da vardır. Yani insanın yaratıcı ruhu varsa bu bütün sanat dalları için geçerlidir. Bu yüzden bende böyle bir geçiş aşaması oldu. Müzik, resim, plastik sanatlar, heykel hepsi ile ilgilendim. Okul sürecinden sonra ise kendimi heykele verdim. Şu an en çok ilgilendiğim şey ise edebiyat ve heykel. Kendi dergimi çıkartıyorum bir yandan da heykel ile devam ediyorum” dedi.


“Mitolojileri bir araya getirdim”

Çalışmaları hakkında konuşan Yener; “Şu anda heykelde ekspresyonist (dışa vurumcu) anlayışı gerçekleştirmeye çalışıyorum. Buna örnek olarak Van Gogh’u verebiliriz. Bu konuda bana nasıl bir şey ortaya çıkardığımı sorsalar yoğun dışa vurumcu ifade, keskin geçiş hatları, bazen karikatüre dönüşebiliyor diyebilirim. Anatomi çalışmayı çok seviyorum ancak birebir insan vücudu değil kendi yorumlarıma dayalı bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Yüzlerdeki ifadelerin aşırılığı bunu özellikle seviyorum. Aşırı yüz ifadesi, aşırı kas geçişleri. Heykelde bir yakarış var ise bunu abartı bir şekilde dışa vurulmasını seviyorum. Karikatür ile akrabalığım olduğu için heykellerimde karikatür tarzında oluyor. Genellikle mitolojik konular işliyorum. Anadolu Mezopotamya mitolojisi ayrıca ilgilendiğim konular içerisinde. Mesela bir kompozisyonumda bir tepegöz vardı, yakaran bir abdal vardı, bunu bir kompozisyon içerisinde yaptım. Yunan mitolojisi içerisinde Medusa, İslamiyet mitolojisinde ise Şahmaran miti vardır bu ikisi de yılan mitidir bunları bir kompozisyon içerisinde bir araya getirdim. Son büyük savaşı Amerika’ya karşı veren Kızılderilileri anlatan bir çalışmam daha vardı Şef Sietıl karakterini yaptığım bir çalışma. Bu çalışma ile kültürlerin ortak savaşını aktarmaya çalıştım. Tüm bunlar kendi sanatıma bakış açımı da açıklıyor aslında” ifadelerini kullandı.



“Memur hayatının ruhumu körelteceğini düşünüyorum”

Sanat yaşamındaki hedeflerine değinen Yener; “Hedefim ise çok basit, heykel, resim, edebiyattan yani sanattan gelirimi sağlayarak hayatımı idame ettirmek. Stabil bir memur hayatının ruhumu körelteceğini düşünüyorum. Çok para kazanmak gibi bir niyetim de yok. Çanakkale içerisinde yakın tarihte Nisan ya da Mayıs ayında kendi sergimi açmayı düşünüyorum. Bu sergi heykel ve karikatür sergisi olacak. Diğer lokal hedefim ise Pan Görsel Kültür’de bir resim atölyesi açtım. Güzel Sanatlar Fakültesine hazırlık dersleri ile karakalem dersleri veriyorum. Ve böylece sanat hayatımı devam ettireceğimi düşünüyorum” dedi.

kaynak : http://www.canakkaleolay.com/Yener-den-Mitolojik-heykel-calismalari-32345