Çağımızda çoğu şeyin sadece cinsellikle elde edilebildiği bir sektör, diziler.
Bir takım olguların peşinde erkek ve kadın çatışmasının ne kadar sömürgen bir yapısı olduğunu biliyoruz. Filmlerde ki ağlama sahneleri gibi fazlasıyla ilgi göre ve etki tepkiyle kişisel oluşumları etkileyen bu yapılar gayet yararsız şeyler diye düşünüyorum.
Sinema filmlerinde olabilir gayet doğaldır, sanattır. İsteyen kendi tercihiyle gider izler, ama TV’de bunun olması direkt olarak istenilen şeyin lanse edildiğini gösteriyor. Dizinin başında insanların duygularını alt üst ederek belirli şeyleri empoze etmek isteyen yapımcılar, halkın zayıf noktalarını biliyorlar.
Daha öncede farklı örnekleri bulunan bu tür izlenesi şeylerin, takipçisi değilim. Dizi izlemem, kontrolü zor olan TV dizileri yerine sinemaları tercih ederim. Kontrolü daha rahat olan şeyler diye düşünüyorum. Bir kumanda kadar uzaklıkta olan bir sakıncadan daha az zararlıdır düşüncesindeyim. Özel yayıncılık ilkelerince zaten ülkenin örf adeti önemli olmadan Osmanlı adına, Türklük adına ve belirli değerleri yok sayarak sadece reklam trendleri üzerine kurulan bu birimlere dikkat edilmesini öneriyorum.
Kitaplardan, sinema filmlerinden çevirme olan dizilerin zaten yapımcıları trend için yapıldığını söylüyor. Hangi yapımcı o sanatçının (kitap yazarı vs.) isminin daha çok anılması için bunu yapar ki?
Ya da yapsa bile, reklam olgusu, para gibi şeyler bunun birincil kademesinde bulunmaz mı sizce de? Kim babasının hayrına bilgilendirme konusu koyar. Dizisini çeker?
Çizgi filmler kadar yetişkin kişilerin örf – adet ikileminde kaldığı bu diziler için Allah yardımcıları olsun diyorum.
http://lokuf.com/elestiri/3304/iffet-dizisi-ve-inceleme-star-tv-iffet-dizisi-hakkinda-yorumlar-25.html