“İnsanlık için bir dakika” diyerek başladığım makalemde, Mazlumder Kayseri Şube Başkanı Dr. Atalay Şahin’in fotoğraflarla Somali duyarlılığını arttırmaya çalıştığı sergi konuşmasından bir kesit paylaşmak istiyorum.
“..Bugün kara kıta Afrika’da açlık ve ölümlere neden olan çok ciddi kuraklık ve kıtlık felaketi ile karşı karşıyayız. Bencilliğe uyup neden niçin şeklinde sorularla oyalanmak yerine sözün bittiği yerde olduğumuzu bilip icraat ve eylemlerimizle oradakilere yardımda bulunmak insanlık görevimizdir. İnsanlığın sınırı, bayrağı veya ülkesi olamaz..”
Bizler şu anda Afrika’da, o acı durumları yaşayanların vaziyetlerini düşünürken kimbilir telefonumuz çalar veyahutta kulağımızda kulaklık müzik dinleriz. Bu acı çeken kardeşlerimizin fotoğraflarını incelerken, bir yandan da arkadaşlarımızla eğlenebildiğimiz Facebook, Twitter, FriendFeed gibi ortamlardan sohbet eder, arkadaşlarımızın deniz kenarında, kahkahalarla ve elinde içkilerle çekilmiş fotoğraflarını beğeniriz.
Kimbilir belki de nice örnekler verebilir bu duruma. Peki hiç düşündük mü, onlar biz bu fotoğrafları incelerken, onların o acı hallerini düşünürken hala ne yapmaktalar?
Size şunun garantisini verebilirim, hiçbiri ne herhangi bir an çalabilecek bir telefona ne de istediği müziği dinleyebilecek bir müzik çalara sahip. Hiçbiri bırakın Facebook’u, Twitter’ı; gerçek hayatın dahi farkına varamadılar, varamayacaklarda belki de hiçbir zaman.
Hiçbirinin ailesi, yavrucuğum şu elbiseyi alırken yanında şunu da beğendi ama kıramadım aldım diyemiyor. Hiçbiri eşine, sevgilisine ayakkabı alırken zevkine düşkünlüğünden istediği iki ayakkabıyı da satın alamıyor. Onlar ikincilerle, üçüncüleri almayı bırakın, ilk sahiplendikleri şey olan yaşam için mücadele veriyorlar, hayatlarında ki tek lüks davranışlarının nefes alıp verebilmek olduğunun farkında olamadığımızdan, hâlâ bizlerden nefeslerinin son anına kadar yardım istiyorlar. Bizde istenen yardımların karşılığını veremeyince, bundan sonra da yazılacak makalelerin çoğunda hâlâ olarak kalacak onların yardım istekleri. Hâlâ, hâlâ ve hâlâ..
Yardım edememe sebeplerimizde var elbette dediğim gibi ayakkabı alırız, giysi alırız, şunu alırız bunu alırız. Peki ya, orada ki insanlar istedikleri için mi bu hayatı yaşıyorlar? Bu halde olmayı kendileri mi seçtiler?
Bizlerinde sonumuzun güllük, gülistanlık olacağı belli mi, yarın yolda yürürken bir taşa takılıp bu dünyadan terki diyar etmeyeceğimiz ne kadar açık? Geleceğimizin, insanların bilgisi dahilinde olmadığını bildiğimiz gibi şu anda yaşadığımız hayatında yarın bundan çok daha farklı şekilde olabileceğininde bilincinde olmalıyız.
Sözü fazla dallandırıp budaklandırmadan, Türkiye’de örnekleride bulunan, Ankara Sincan Lale Meydanı’nda yapılmış sergiden kareler sunuyorum sizlere. Ankara için yakın bir tarihte ise “Hacı Bayram’da Cuma (19), Cumartesi (21) ve Pazar (23) günleri 120 fotoğraf adedince” büyük bir sergi oluşturulacak. Herkesi bu önemli sergiye duyarlılıklarınca davet etmekteyim.
Ankara Sincan Lale Meydanı Ramazan Etkinlikleri çatısı altında, Afrika’da çekilmiş fotoğraflardan oluşan sergiden bazı anları aktarıyorum sizlere.
Fotoğraflar için yazdığım makaleyi inceleyebilirsiniz arkadaşlar, buraya teker teker koymak istemedim, sayfa iyice uzardı çünkü. Tıklayın.Arkadaşlar bu konuyu olduğunca paylaşıp bilinçlenmemiz gerekiyor Türkiye halkınca.
Herkese iyi sabalar.