Madrid’deki İspanya Doğa Bilimleri Müzesi’nden bir bilim adamı olan Antonio Rosas, “Bu çalışma muazzam bir bilimsel atılımı temsil ediyor. Şimdi hangi insan türünün bir mağarayı işgal ettiğini ve hangi kemik ya da iskelet kalmadığında bile belirli stratigrafik seviyede mevcut olduğunu söyleyebiliriz.”
Almanya’daki Leipzig’deki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsünün kurucu araştırmacısı Matthias Meyer, “Çökeltilerin birkaç bileşeninin DNA’yı bağlayabileceğini biliyoruz” dedi.
“Dolayısıyla biz, hominin DNA’nın, antik homininler tarafından işgal edildiği bilinen arkeolojik alanlarda tortullarda hayatta kalabileceğini araştırmaya karar verdik.”
Ekip Belçika, Hırvatistan, Fransa, Rusya ve İspanya’daki yedi kazma alanındaki kazı yapan araştırmacılarla işbirliği yaptı. 14.000 – 55.000 yıl önce bir zaman dilimini kapsayan tortu örnekleri toplarlar.
Laboratuvarda, biyokimyasal hücrelerin “güçlü evleri” olarak işlev gören mitokondriyalin genetik materyali mitokondriyal DNA’nın küçük parçalarını (mtDNA) avladılar. Yıllarca oda sıcaklığında saklanan tortu numuneleri bile DNA üretti.
Dr Meyer ve ekibi üyeleri, yünlü mamut, yünlü gergedan, mağara ayısı ve mağara sırtlan gibi soyu tükenmiş türleri de içine alan 12 memeli aileye ait çeşitli hayvanların DNA’sını tespit edebildi.
Bilim adamları, örneklerde eski insanlardan gelen DNA’yı araştırmışlardır. Almanya’daki Leipzig’deki Max Planck Enstitüsü’nden yazar Viviane Slon, “Ön sonuçlardan, örneklerimizin çoğunda, diğer memelilerden alınan DNA’nın az miktarda insan DNA’sının bulunması için çok bol olduğundan kuşkuluyduk” dedi. Ardından stratejileri değiştirdik ve özellikle insan kökenli DNA fragmanlarını hedefledik. ”
Ekip üyeleri, insan iskelet kalıntılarının bulunmadığı katmanlar da dahil olmak üzere dört arkeolojik alanın mağara tortuları içinde Neandertal’lerden DNA’yı almayı başarmıştı. Buna ek olarak, Rusya’daki Denisova Cave’indeki tortullarda Denisovan DNA’sının yeni örneklerini buldular.
Yazar, İspanyol Ulusal Araştırma Konseyi’nden bilim adamı Carles Lalueza-Fox, AFP haber ajansına verdiği demeçte, “Teknik, şimdiye kadar korunan kalıntıların sayısıyla sınırlı olan, Neandertal ve Denisovan mitokondriyal genomlarının örneklem büyüklüğünü artırabilir” dedi.
“Muhtemelen nükleer genomların büyük bölümünü bile kurtarmak mümkün olacak.”
Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü Evrimsel Genetik Departmanı müdürü Svante Pääbo, “Hominin DNA’sını sedimanlardan elde ederek, hominin gruplarının mevkilerde ve diğer yöntemlerle başarılmaması gereken yerlerde tespit edebiliyoruz.
“Bu, çökellerin DNA analizlerinin, gelecekte rutin hale gelebilecek çok yararlı bir arkeolojik prosedür olduğunu gösteriyor.”
Kaynak: Mağarada İnsan DNA’sı Bulundu!
