Mart ayının ilk haftasonunda romantizmden aksiyona seyircileri 8 ayrı yeni film bekliyor! İşte bu hafta vizyona girecek olan filmler...
Bir Varmış Bir Yokmuş
Başka Dilde Aşk filmi ile dikkatleri üzerine çeken, Erkek Tarafı Testosteron ile başarısını perçinlemeyi bilen İlksen Başarır'ın romantik türdeki yenifilmi Bir Varmış Bir Yokmuş, haftanın gönülleri ısıtan yapımlarından bir tanesi. Başrollerinde Mert Fırat, Melisa Sözen ve Hare Sürel gibi dikkat çekici isimlerin bulunduğu filmin çekimleri ise İstanbul'un yanısıra Sakarya'da gerçekleştirilmiş. Nehir tesadüfen dinlediği bir şarkıdan çok etkilenir. Notaların ardından şarkıyı yazan müzisyenin de peşine düşmeye karar verir. Bir rock solisti olan Ozan ile tanışan genç kadın kendisini bu adamın çıkmaz sokaklarına kaptıracaktır. Ozan da Nehir'den etkilenir, hatta onunla aynı evde yaşamaya başlar ama beraberliklerinin adını asla koymaz. Arada sıkışıp kalan bu aşk masalı kendisine mutlu bir son çizebilecek midir?
Yeni Dünya
Bundan yaklaşık olarak 3 yıl önce izleyicisi ile buluşan ve genellike olumlu yorumlar alan Mar filminin yönetmeni Caner Erzincan bu kez oldukça dikkat çeken bir yapımla dönüyor. Erkan Petekkaya, Şükran Ovalı, Soner Erzincan'ın başrollerinde olduğu dram türündeki Yeni Dünya filmi aynı zamanda down sendromlu bir oyuncunun performansı ile bir ilke imza atıyor. Yönetmenin ikinci uzun metrajlısı bu haftanın dikkate değer bir diğer yapımı. Taşranın kalbinden koparak büyük şehre, İstanbul'a göçen Soner ve ailesi zorlu bir yolculuğa adım atmıştır. Ailenin çocuğu down sendromludur ve İstanbul'da eğitim görmesi gerekmektedir. Devletin down sendromlu Soner'e vereceği maaş ailenin İstanbul'daki tek geçim umududur. Soner ve ailesi bir süre sonra metropol hayatının köyden ne kadar farklı olduğunu görecektir...
Lazarus Etkisi
Yönetmenliğini David Gelb'in yaptığı korku ve gerilim türündeki Lazarus Etkisi, bu haftanın en iddialı yapımları arasında yerini alıyor. Türü sevenler için bolca dehşet vaat eden filmin başrollerinde ise Mark Duplass ve Olivia Wilde bulunuyor. Ölümden sonra yaşam ve hayata geri dönüş, dirilme temaları ekseninde dönen hikayesiyle oldukça iddialı olan Lazarus Etkisi'nin konusu ise şu şekilde; Bir grup araştırmacı ölüleri yeniden diriltmeyi başaran bir proje üzerinde çalışmaktadırlar. Başarılarını tüm dünyaya duyurmak üzere olan ekip, üniversitenin dekanının durumu öğrenmesi ile başa döner. Zira dekan projenin etik dışı olduğunu söyler ve çalışmayı sonlandırır. Ekip üyeleri pes etmez, deneyi yeniden uygulamak ister. Deneme aşamasında grup üyesi Zoe ölür ve büyük bir şoka sebep olur. Bu kaybı kabullenemeyen arkadaşlar genç kadını diriltir ancak geri dönen Zoe değil çok daha korkunç bir şeydir.
Büyük Gözler
Kendine has tarzı ile sinemanın karanlık ve aykırı çocuğu olarak zihinlere kazınan Tim Burton üslubunu bir parça da olsa değiştiriyor ve bu kez biyografik öğeler de taşıyan bir dram ile geliyor. Festivallerin büyük beğeni toplayan filmlerinden biri haline gelen yapım aynı zamanda güçlü oyuncu kadrosuyla da dikkat çekiyor. Amy Adams ve ödüllü oyuncu Christoph Waltz filmin lokomotifi olarak büyük performanslar sunuyorlar. 1950'lerde iri gözlü çocuk tabloları ile ile ünlenen Amerikalı ressam Margaret Keane'in hikayesini anlatan Büyük Gözler, yetenekli kadının kocası Walter ile yaşadığı sert çekişmeyi anlatıyor. Walter Keane bir süre sonra satış stratejisi oluşturarak tabloların başarısını kendisine mâl ediyor, Margaret ise yavaş yavaş o koca gözlerin altında küçülmeye başlıyor. Tim Burton'ın "Ed Wood'dan sonraki en kişisel filmim" dediği Büyük Gözler bu haftanın dikkatlerden kaçmaması gerekenlerinden bir tanesi.
Çekmeceler
İlk uzun metrajlı filmleri Zenne ile uzun süre gündemi meşgul etmeyi başaran M. Caner Alper ve Mehmet Binay, ikinci projeleri Çekmeceler ile oldukça iddialı olarak geliyorlar. Ece Dizdar, Tilbe Saran ve Taner Birsel'in başrollerde olduğu yapım sadece hikayesi ve oyunculuklarıyla değil, görsel dünyasının sunduğu tazeliklerle de oldukça iddialı. Deniz, doğum gününü kutladığı bir gece kanlar içinde hastaneye kaldırılır. Hayati tehlikeyi zar zor atlatan kadını oldukça yoğun bir psikolojik süreç beklemektedir. Rehabilitasyon sürecinde geçmişine dönüşlere başlar, ruhunda kapalı kalmış gizli çekmecelerin teker teker açılmasını sağlar. Kız çocuğuna nasıl davranacağını bilemeyen bir anne ve babanın evinde ergen cinselliğini yaşamaya çalışan Deniz'in yaraları tek tek ortaya çıkacaktır.
Chappie
Son günlerde Alien 5 filminin yönetmenliğine geldiği haberleri ile yüzleri gülümseten Neil Blomkamp'ın son filmi Chappie aksiyon ve bilimkurgu türüne oldukça taze bir bakış getiriyor. Sharlto Copley, Dev Patel ve Sigourney Weaver ile öne çıkan oyuncu kadrosu, usta yönetmenin yetenekli elleriyle birlikte ortaya dikkat çekici bir filmin çıkmasını sağlıyor. District 9 adlı düşük bütçeli filmiyle tanınan ve güçlü bir kariyere giriş yapan yönetmenin son filmi Chappie'nin konusu ise şu şekilde; Yakın gelecekte mekanik robotlardan oluşan polis güçleri sistemi ele geçirir ve insanları baskı altına alır. İnsanlar ise yavaş yavaş direnmeye ve hatta savaşmaya başlarlar. Robot polislerden bir tanesi insanların eline geçer, özel bir yazılımla tekrar programlanan robot ilk kez kendi adına düşünmeye ve hatta hissetmeye başlar. Chappie adlı robot bir süre sonra hem insanlığa hem de diğer robotlara karşı tehdit olarak görülmeye başlanacak ve işler içinden çıkılamaz bir raddeye ulaşacaktır.
Havana'ya Dönüş
Dramatik komedi türündeki Havana'ya Dönüş, Foxfire ve Havana'da 7 Gün gibi dikkatlerden kaçmayan filmlerin yönetmeni Laurent Cantet'in elinden çıkmış. Ülkemizde ilk olarak Adana Altın Koza Film Festivali'nde seyirci ile buluşan ve daha sonra 2014 Filmekimi programında kendine yer bulan film izleyiciden de büyük ilgi gördü. Filmin başrollerinde Isabel Santos ve Jorge Perugorria yer alıyor. Tam tamına 16 yılını Madrid'de sürgün hayatı yaşayarak geçiren Amadeo, uzun yılların ardından en sonunda Havana'ya geri döner. Bir gün batımı esnasında 4 eski arkadaşı ile bir araya gelen adam hem hasret giderir, hem de grup bu süreçte yaşadıklarını teker teker birbirine aktarmaya başlar.Yeni bir gün doğmadan önce bu 5 kişinin anlatacak çok şeyi ve çözecek bolca hesaplaşması vardır.
Asabiyim Ben
Haftanın en dikkat çeken yapımları arasında yer alan Asabiyim Ben, Buenos Aires ve çevresinde yaşanan altı farklı hayat hikayesini ilgi çekici bir anlatıyla sunuyor. Öfke ve nefretin nelere kadir olduğunu farklı türler üzerinden paylaşan yapımın yönetmen koltuğunda ise Damián Szifron oturmuş. Proje ise Steven Spielberg'in yönetmenliğini yaptığı Amazing Stories adlı diziden ilham alınarak çekilmiş. 67. Cannes Film Festivali'nde yarışma filmleri arasına giren Asabiyim Ben, 87. Oscar Ödülleri'nde ise "Yabancı Dilde En İyi Film" dalında ödüle aday gösterilmişti. Bu hafta farklı bir sinema deneyimi yaşamak için biçilmiş kaftan!
KAYNAK: Biortam.com