Müzik dinleme sitesi açmak için telif haklarını ve cezalarını araştırıyorum, telif haklarıyla ilgili altta ki yazıyı buldum. Mü-yap'ın bu tarz bir site için ceza sistemi nasıldır? Müzik dinleme sitesiyle ilgili tecrübe ve görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
20 yıllık bir restoranın işletmecisi Engin Aydoğan, restoranda radyo çaldığı için polis tarafından ifadeye çağrıldı ve işletmesinde müzik yayını yapmak için izin alması gerektiğini ancak gelen ceza sonucunda öğrendi.
Aydoğan, "Kanunu bilmemek elbette mazeret olamaz ancak bizim başımıza gelen bir bilgi eksikliğinin sonucu ve bunun giderilmesi gerekiyor" diyor.
"Görevliler birkaç gün boyunca müşteri olarak restorana gelip çalan müziğin kaydını almışlar. Daha sonra polisle gelip tutanak tuttular; ifade vermek için karakola çağrıldık. Bilgimiz olsaydı gereken izni alırdık. Keşke bu konuda daha etkin bir bilgilendirme çalışması yapılsa."
Yemek müziğiniz lisanslı mı?
Armada Restoranın işletmecisi Engin Aydoğan'ın bilgi eksikliği nedeniyle karşı karşıya kaldığı bu durum hayli yaygın. Birçok işletme, kuaför, kahve, çay bahçesi, spor salonu mekânlarında müzik çalmak için izin almaları gerektiğini bilmiyor.
Elbette bazıları da, Müzik Yapımcıları Meslek Birliği (Mü-Yap) Genel Sekreteri Ahmet Asena'nın bianet'e anlattığı gibi bilgileri olsa dahi "yakalanana kadar" bu ücreti ödememe yolunu seçiyor.
Bilmeyenler için bu konuya ışık tutmakta fayda var. bianet, telif hakları ve fikri mülkiyetle ilgili merak edilen tüm soruları Mü-Yap Genel Sekreteri Ahmet Asena'ya sordu.
* Neden izin alınmalı? Dünyada uluslararası sözleşmeler ışığında fikri mülkiyet diye bir kavram var. Bu fikri mülkiyet kavramı yaratılan ürünler için geçerli; müzik, heykel, sinema, kitap gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu ürünleri kullanmak için izin almak zorundasınız çünkü bunları ortaya çıkaranlar, hayatlarını bu ürünlerden kazandıkları gelirlerle sürdürüyor. Bu yüzden bunları kullanmanın mali bir karşılığı var.
*İzinler kimden alınıyor? Konu müzik olduğunda izinleri teker teker almanıza imkân yok. Türkiye piyasasına bir yılda beş bin-altı bin albüm giriyor. 10'ar adetten olsa 50 bin şarkı eder. Bestecisini, söz yazarını da dâhil edersek 100 bin kişiden izin alamazsınız. Onun için bütün dünyada kolektif bir mekanizma var. O kolektif mekanizma Türkiye'de Mü-Yap, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR), MESAM, MSG vb. gibi yerlerdir.
* Kimler bu izinleri almak zorunda? Doğrudan kar edip etmemesinden bağımsız olarak bu müzikleri, kamuya açık alanlarda kullanan herkes bu izinleri almak zorunda. Buna lisanslı müzik diyoruz. Örneğin siz bir CD aldınız, özel olarak dinliyorsunuz ya da arkadaşınızın 150 kişilik doğum günü partisinde dinliyorsunuz, bahçede çalıyor. Para ödemek zorunda mısınız? Hayır değilsiniz. Çünkü dinlediğiniz yer kişisel bir parti. Ama evinizin bahçesini çay bahçesi haline getirirseniz, o çay bahçesine 150 kişi değil, iki kişi bile gelse siz orada o CD'yi çalmak için gerekli lisansı almak zorundasınız. Türkiye'de mevzuat açısından baktığımızda aşağı yukarı tüm işletmelerin, yayın kuruluşlarının, radyoların, televizyonların bu izinleri alması gerekiyor.
* Müzik kanalları için de izin almak gerekli mi? Evet. Radyoyla müzik kanalları arasında bu açıdan fark yok. Kral TV televizyondan yayın yapıyor diye lisans konusundaki uygulama değişmiyor.
* İzin almak, para ödemek mi demek? Bu izinler ücretli olarak veriliyor. İş yerinin türüne, büyüklüğüne, bulunduğu bölgeye göre değişen bir tarife yapısı var. Hak sahipleri adına hareket eden meslek birlikleri de bu izni verebiliyor; bunun karşılığında da bir bedel talep ediyorlar.
* Alınan para hak sahiplerine nasıl gidiyor? Ücret, her meslek birliğinin kendi dağıtım yönetmeliklerine göre dağıtılır. Bu dağıtım yönetmelikleri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetimden geçirilir. Üyelerin oy kullandığı genel kurullarda uluslararası standartlara uygun olarak paranın nasıl dağıtılacağı karara bağlanır.
* Lisans almadan müzik yayını yapanlara uygulanan ceza ne? İki tür ceza var. Cezai yaptırımı iki ila beş yıl arasında değişen hapis cezası ve para cezası. Hak sahibi adına, normalde yapılacak ödemenin üç katına kadar tazminat davası açılabiliyor. Diyelim ki restoran ayda 100 lira ödeyecekken yasal prosedür uygulanırsa bu para altı bine kadar çıkabiliyor. Bunun yanında daha sonra ödeyeceği aylık para da 300 liraya çıkabiliyor.
* İzin almak için ortalama ne kadar ödeniyor? Değişiyor. Aylık 100 liranın altında ödeyecek yerler de var, üzerinde de. Bazen kampanyalar oluyor. İki yıl önce Beyoğlu'nda yapılan bir kampanya çerçevesinde lisans bedelleri günde bir liradan başlıyordu.
* İşletme sahiplerine yeterli bilgilendirmenin yapılmadığı doğru mu? 2001'den beri bu konuda çok çalışma oldu. Basın kampanyaları yapıldı, davalar açıldı. Bunun yanında işletmelerin de dernekleri var. Onlarla bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Esnaf odaları ile ticaret odaları ile bir dizi çalışma sürdürüyoruz. Arada "bilmiyordum" diyenler çıkabilir ama bunun dışında tespit yapıncaya kadar izni almamak için direnenler de oluyor.
* Bu yıl lisans ödemeyen kaç mekân tespit edildi? Bu yıl İstanbul çapınca iki bin tespit yapacağız Türkiye çapında 100 bin tespit yapacağız.
* Tespit yönteminiz nedir? Tek tek yerler, sokaklar tespit edilir. Sokaklar gezilir, adresler izlenir. İkinci defa gidilir ve adresler doğrulanır. Sonra bir eleme yapılır; mesela manavda müzik çalıyor diye ceza kesilmez. Daha ziyade müziği ağırlıklı olarak kullanan gece kulübü, restoran, bar, cafe gibi mekânlar üzerinde durulur. (IC)
Kaynak: http://bianet.org/bianet/sanat/138188-bu-muzik-kac-lira-biliyor-musun