Ecevit’in aşçısı anlatıyor

Okuduktan sonra ufak bir kıyaslama yapımda nereden nereye gelmişiz dedim.

Başbakanlık konutuna taşındığında, beni çağırıp:
‘-Evlâdım, burası benim evim ve devlet bana maaş veriyor.
Bütün yediğimiz, içtiğimizin parasını benden alacaksın.
Sakın ola, devletin tek zeytin tanesi boğazımdan geçmesin.
Ben de çok dikkat edeceğim ama, sizden bu konuda çok hassas olmanızı rica ediyorum.’
demişti.
***
Bir gün kahvaltı yapılacak ve peynir yok.
Her nasılsa ihmal etmişiz.
Gittim bizzat kendisinden peynir almak için para istedim.
Bütün ceplerini karıştırdı, para çıkmadı.
Rahşan Hanım bir tasın içinde, o zaman iki buçuk lira vardı, buldu, verdi…
Gözyaşlarıma engel olamamıştım…
..
. (Kaynak: Haluk Uygun)

Birde bu var

https://www.haberturk.com/gundem/haber/5019-ilk-kez-yayinlanan-ecevit-belgeleri

İşte değer!

O zamanlar ülke açlık içerisindeydi ve malesef bu Ecevit'in zamanına denk geldi. Ecevit'in ülkeyi kaos ortamına sürüklediği de bir gerçek. Bu ülkede kim olursa olsun iktidara geldiğinde ülkesini düşünmemiştir. Milletin vergileriyle ve rantlarla torununun torunlarını zengin edenler önceden de vardı, şimdi de var. Ülkede 50 yıl önce zihniyet neyse şuan da aynı ve 50 yıl sonra da aynı olacak gibi gözüküyor. Gerçekten üzülüyorum bu duruma. Halk taraf olup birbiriyle tartışırken üsttekiler her zaman keyfi yerinde, bu durumdan çıkarını sağlamakla meşgul. Halkın içine karışan yok, halktan nemalanma var.

Şuanki muhalefet iktidara gelince bir şey değişeceğini sananlar ve şuanki iktidarın bir şeyleri olumlu yönde değiştirdiğini sananların pek farkı yok. Tek fark değişen zaman, baki kalan ise o mide bulandırıcı rant hilafeti. Sevdiği ülkeden gitmeyi düşünen bir insanım son zamanlarda.