20 yılı aşkın süredir İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul’da doğdum, İstanbul’da büyüdüm. Lise eğitimini Denizcilik üzerine okuyarak tamamladım. Ama şu anda özel bir üniversitede bilişim üzerine öğrenim gören bir son sınıf öğrencisiyim.
Nasıl girdim inan hiç bilmiyorum. Çok da hatırlamıyorum bunu. Üzerinden çok zaman geçti sanırım. 2004 – 2005 yılları falan olsa gerek. Mahalledeki gençlerin bir araya gelip network kurmasıyla, “Bizim de internetimiz olsa negzel olur.” diyerekten 64kbps hız kullandığım zamanları hatırlıyorum. Samimi olmak gerekirse o zamanlar daha bir keyifliydi internet. Sebebi de sanırım internet hakkında hiçbir şey bilmemek ve keşfetme çabalarıydı. Tabi o zamanki bakış açısıyla şimdiki arasında dağlar kadar fark var. Eskiden sadece oyun oynamak ve sohbet etmek amacıyla öğrenmeye çalıştığım internet serüveni şu anda bambaşka boyutlara taşınmış durumda. Nostalji yaşadım bir an :)
Aslında şimdiye kadar hedeflediğim, ya da en azından hayalini kurduğum diyelim, genç de olsam pek çok şeyi yaşadım, tecrübe ettim. Geçen zaman içerisinde İstanbul’daki dijital ajanslardan, reklam şirketlerinden ve sosyal medya şirketlerinden iş teklifleri aldım. Bir kısmıyla çalıştım. Bir kısmının teklifini çeşitli sebeplerden ötürü geri çevirmek durumunda kaldım. İlk göz ağrım KeyFruit’da aylarca çalıştım. Ardından kısa bir süre Tart New Media serüveni yaşadım. Geçtiğimiz dönemde Promoqube’den iş teklifi aldım. Şu an ismini veremeyeceğim bir ajans ile kariyerime devam ediyorum. Diğer bir taraftan da önlisansımı tamamlamaya çalışıyorum.
Bunun haricinde, gerek sanal ortamda, gerek gerçek hayatta çok fazla göz önünde olmayı sevmeyen birisiyim. Çünkü insanlar her gün gördüğü kişilerden sıkılmaya başlıyorlar. Ben, çocukluğumdan beri sakin ve stressiz bir hayat yaşamayı tercih ettiğim için inzivaya çekilmiş gibi yaşamak daha çok hoşuma gidiyor. Bu sebeple gözden ırak yaşıyorum, sağda solda fazla görünmüyorum. Her ne kadar böyle söylesem de, siz strese maruz kalmayı istemeseniz bile stres gelip sizi bulabiliyor. Bu da işin acıklı tarafı maalesef.
Hedeflerim konusuna gelirsek, bunu bir hedef olarak değerlendirmek yanlış ancak şu an kişisel olarak üzerinde çalıştığım ve uzun vadede başarılı olacağına inandığım bir proje var.
Bu projeyi bir arkadaşımla beraber gizli bir şekilde yürütüyoruz. Public ettiğimiz zaman çok ciddi bir kitle oluşturmayı hedefliyoruz. Çok fazla ipucu vermesem daha iyi :)Ben üniversiteye başlamadan önce hali hazırda yapmakta olduğum iş üzerine bir bölüm seçtim. Bu sayede okuduğunuz yerde sizinle aynı dilden konuşan insanlar bulabiliyorsunuz. En güzel yanı da bu sanırım.
Şu an hayatımı Web Arayüz Tasarımı ve Geliştirme işleri yaparak kazanıyorum. Uzun bir süre de bu işe devam etmeyi düşünüyorum.Şu an İstanbul’da özel bir üniversitenin son sınıfında öğrenim görüyorum.Seneye mezunuz yani :) Burayı tamamladıktan sonra kesin olmasa da yabancı dil üzerine lisans yapma gibi bir planım var. Ama henüz düşünme aşamasındayım. Kesin fikrim seneye şekillenir muhtemelen.
İnternet çağımızın en önemli hede hödöleri laflarını sallamayacağım burada tabi ki. Ama yaptığım iş vesilesiyle hayatımın önemli bir alanını işgal ediyor diyebilirim. Bu sayede çalıştığım sektörden pek çok kişi ile diyalog kurabiliyorum. Onlara bir soru sormak ve görüşlerini almak istersem bunu birkaç dakika içinde yapabiliyorum. En büyük avantajı bu olsa gerek.
Kaynak: http://biyoblog.com/huseyin-emanet.html
