Kanal tedavisi kısa ve öz olarak aslında özel bir poliklinikte yarım saatte yapılan ağzınıza çeşitli alet edevatın sokuşturulduğu kansız bir işlemdir, ağrısız diyemiyorum. Çünkü ağrılı olanlarda oluyormuş.
Bugün bu yazıyı yazmamın nedeni, bunu bizzat tecrübe etmiş olmam ve kanal tedavisi olmak isteyenleri cesaretlendirmek diyebiliriz.
Aksi diş tam da işe gidecekken ağrır, doktora gittiğinizde ağrısı durur. Psikolojik mi bilmiyorum ama bende hep böyle oldu. Eğer günlerden pazarsa, saat de epey bir geç ise üstüne üstün bir de küçük bir kasaba da yaşıyorsanız işiniz zor. Eğer felaket derece de dişiniz ağrıyorsa, öyle ki televizyonda ki sesler bile kafanızda yankılanıyorsa zaten artık ne olacaksa olsun kıvamına gelmişsiniz demektir. Doktor korkusunu kastediyorum Türk toplumu olarak genelde hastanelerden ve onların iğrenç kokusundan nefret eder ve işimizi eczanelerde bir kutu ağrı kesici ile çözeriz.
Akşam işe gittim ve sabaha kadar neler çektim ben bilirim, duvarları mı yumruklamadım, duvara kafa mı atmadım, sabah ilk işim hastaneye gitmek olacaktı, daha önce diş çektirdiğim için nasıl bir şey olduğunu biliyorum, benim şansıma mı ne dişimle beraber az kalsın çenemi de çekiyorlardı, ta ki doktor hanımımızın deri kaplama sedyesinde ki süngerleri tırnaklarımla dışarıya çıkartana kadar.
Uzatmayalım efendim bu çok ağrıyan dişim tamamen çürümediği için hala birşeyler yapılabilirdi ve sizin gibi bende google’a ne la bu kanal tedavisi yazıp acayip işkence öyküleri okudum.
Sabah oldu işten çıkıp hemen bir özele giderek çağırmalarını bekledim. Bir buçuk saat bekledim, hay ben onları özel yapan nedenlerin… Sevimli güleç yüzlü gözlüklü abi, gel arkadaşım dedi, geçtim uzandım dişçi koltuğuna.. Bana hani şu berberlerde boynumuza takılan örtümsü şeyden taktı. Onun tek kullanımlık olan cinsinden.. Dişime baktı ve napıyoruz diye sordu. Benim cevabım, yanlar kalsın üstü seyreltme makası ile al oldu. Espiri yaparak adamın heyecanını almaya çalışıyorum ki heba etmesin beni, bak bak sanki amatör olan adam :), ilk defa kanal tedavisi yaptıran bendim halbuki, korktum işte saçmalamam ondan. Cevabıma gülen teknisyen, dişi diyorum dişi alıyo muyuz, yoksa kanal mı yapalım diye yineleyince, müdür ister süveyş kanalı yap, ister üçüncü köprüyü kur ! oraya bir kentsel dönüşüm şart artık sana kalmış doktor olan sensin dedim. Adam elinde tuhaf tuhaf aletler ağzımın içinde kanal 200, çekme 50 tl diyor hala. Bu kadar basit onun için. 200 ü duyunca benim dişin ağrısı falan kalmadı :) Lan diyorum 200 tl ye nereden baksan ”siteye 3000 tekil ziyaretçi getirecek bir seo çalışması yapılır” Bu ne kardeşim.
İlk olarak morfini bastı şırınga ile çok az canım yandı hatta hissetmedim bile. Aradan 10 dakika gibi bir zaman sonra, ağzım uyuştu tükürmek istedim tüküremedim ya la ağzım yok bildiğin yok. Darbeli matkap, hilti Allah ne verdiyse dişimin a..na koydu. Sesleri hep duyuyorum ama hiç acı hissetmiyorum. Daha sonra dişin kökünde bulunan pulpa denen zıkkımı küçük küçük çiviye benzer bir şeyle çıkardı işte bütün ağrıya neden olan inim inim inleten, hop hoplatan o şeymiş, Aslında teknisyenin yaptığı işin tam olarak adı şu diyebiliriz ”dişi öldürmek” o pulpa alındıktan sonra artık o diş ağrımıyor ölü lan nasıl ağrısın. Hepsi yarım saat sürdü gerçekten çok şaşırdım. Çok mutlu oldum 200 liramı aldığı için ayrıca teşekkür ettim, o da kolunu yutmadığım için bana ayrıca teşekkür etti. Gitmeden önce boşuna telaş yapmışım hatta internetten doktora gitmeden önce araştırdığım işkenceli diş aldırma öykülerinin hepsi havada kaldı. Bence sırf bu sektöre darbe vurulmak için yapılmış oyunlardır hatta kesin amerikanın işi falandır bu, bilmiyorum ateistlerin de olabilir :) O kadar acıyı boşu boşuna çektim. Yanarım ona yanarım, yazdım siz yanmayın diye…
Kaynak şeysi