Kız çocuklarının babasına düşkün oluşunu bilmeyen yoktur. Hayat boyu süregelen ve kız çocuklarının yaşamını büyük ölçüde etkileyen baba-kız ilişkisinin olumlu ve olumsuz etkilerini anlatan Psikolog Reyhan Algül, önemli bilgiler sunuyor.
“Üzerinde en az durulan ilişkilerden biri olan baba-kız ilişkisi aslında çok önemli bir konudur. Masallarda bile anne kız ya da üvey anne-kız ilişkileri sorunluyken kızların babayla ilişkileri daha naiftir. Kız çocuğun babayla kurduğu ilişki beklenti, hayal kırıklığı, hayranlık, reddedilme ve sevgi yüklü bir ilişkidir ve bu ilişki kızın seçimlerini ve hayat bakışını da belirler. Bir kızın babasıyla kurduğu ilişki ve içinde bulunduğu etkileşim, onun ileriki yıllarda eşiyle, patronuyla, arkadaşlarıyla ve çalışma arkadaşlarıyla kuracağı ilişkiyi de belirleyecektir. Kız çocuğu, babayla beraber erkek cinsini ve erkeklerin dünyasını öğrenir. İleride erkeklere dair yapacağı genellemelerin bilgisine babası sayesinde ulaşır. Kız çocukları daha altı aylıkken, babalarını sesine ve dokunuşlarına annesinkinden daha farklı tepki gösterirler. Yani babayı algılayıp ayırt etme oranları yüksektir. Baba, tıpkı anne gibi çocuğun hem psikosoyal hem psikoseksüel hem de zihinsel gelişiminde rol oynar. Psikoseksüel kurama göre kız çocukları 3-4 yaş civarı babaya yakın olmak isterler. Buna engel olan kişinin anne olduğunu düşünüp anneye kıskançlık beslerler ve daha sonra anneyle özdeşleşerek bu süreci atlatırlar. Sağlıklı olan bu sürecin bu şeklide sona ermesidir.
Babanın Tavırları Çocuğu Nasıl Etkiliyor?
Babalar kızlarının gözünde daha güçlü ve daha akıllıdırlar. Bu nedenle daha çok saygı uyandırırlar. Eğer baba katı, otoriter ve korku uyandıran bir babaysa; kız utangaç ve çekingen olacaktır. Kendini ifade etmek yerine, içine kapanmayı tercih edecektir. Eğer baba sürekli eleştirisel bir tutum içerindeyse ve çocuğuna hata yapma şansını tanımıyorsa çocuğuna zarar vermektedir. Hata yapmasına izin verilmeyen bir çocuk, kendi doğrularını bulmakta hayatı boyunca zorluk çekecektir. Kısıtlayıcı babalar çocuğunun zeka gelişimini de kısıtlamaktadır. Araştırmalara göre zeka yüksekliğiyle babanın ilgisi arasında artan bir ilişki vardır. Babanın katı olması kadar aşırı yumuşak olması da sorundur. Çünkü özellikle kız çocuklar sınırlara ihtiyaç duyarlar. Babalar kızlarının ilk aşkıdır. Kızlar gözlerini ilk açtıklarında babayla karşılaştıkları için onu idealize eder. Bu idealizasyonun ölçüsü, kızın daha sonraki ilişkilerindeki sevgi arayışını da etkileyecektir. Babası fazlaca idealize eden bir kız, asla onun gibi birini bulamayacaktır. Kız çocukların genelde babalarına benzeyen erkekleri eş olarak seçtikleri bilinmektedir. Bunun yanında babasından yeterli ilgi ve sevgiyi göremeyen kızlar, ilişkilerinde, kendilerinden yaşlı ya da daha olgun erkeleri tercih etmektedirler. Babalarından bulamadıkları ilgi ve şefkati böyle aramaktadırlar. Bu bazen yanlış ve sonucu acı seçimlere neden olmaktadır.