Hukuk okumakla, sadece hukuk okumuş olursunuz. Ancak mesleğinizi gerçekten severseniz gerçek bir hukukçu olabilirsiniz.
Hukuk, Tıp ve Gıda. Bu 3 dal insanlar yani medeniyet var olduğu sürece geçerli olacak ve zamanla da gelişecektir. Örneğin, doğarsınız, okula gidersiniz, işe girersiniz, devletten belge alırsınız, Allah gecinden versin ölürsünüz. Hukuk, tüm bu eylemlerin tamamını kapsar. Doğumdan ölüme kadar hukuk her alanda vardır. Hukuk'un olmadığı yer de karışıklık ve kaos yaşanır.
Hukuk bu kadar önemli bir dal iken, herkesin hukukçu olması da tabii ki yanlış bir olaydır. Çünkü çok fazla hukuk fakültesi bulunmakta fakat bunlardan maalesef pek azı nitelikli avukatlar, hakimler, savcılar yetiştirmekte. Geri kalanları da piyasa avukatı denen, küçük ve günlük işlerle uğraşan avukatlar oluyorlar. Fakat kendini yetiştirip, nitelik kazanan kişiler milyon dolarlık işlere imza atıyorlar.
İstanbul barosuna kayıtlı 28.000 den fazla avukat var. Fakat ne yazık ki bunların çoğu piyasa avukatı. İçlerinde kendini nitelikli yetiştirmiş olanlar çok az.
Peki nasıl nitelikli olunur?
Nitelikli bir avukat, hakim ya da savcı olabilmek, okuduğunuz üniversitenin öğretim üyelerinin tahsiline bağlıdır. Çünkü 1 üniversite bitirmiş birisiyle yüksek lisans, doktora yapmış bir insan aynı değildir. İkisinin de kalitesi farklıdır.
Burada bir kavram daha var. Proaktif olmak. Nedir bu Proaktiflik? Bir insan size vursa ve siz ona hiçbir şey yapmasanız siz pasif olursunuz, ona karşılık verseniz reaktif olursunuz. Yani reaksiyon gösterirsiniz. Size vurmaya hazırlanırken siz kalkıp vurursanız aktif olursunuz, size vurmak karşıdaki kişinin daha aklından bile geçmezken siz ona vurursanız Proaktif olursunuz.
İşte kaliteli bir insan olmak proaktif olmaya bağlıdır. Bu sadece hukukta geçerli bir kavram değil, tüm meslek dallarında bu böyledir. Mevcut çoğaldıkça kendini göstermek de bir hayli zorlaşır. Ancak proaktif iseniz, bu kalabalıktan sıyrılıp kendi yolunuzu çizmeniz çok basittir.
Üniversite seçerken nelere dikkat etmeliyim?
Üniversite seçerken bireylerin kriterleri genelde isim yapmış bir üniversite olması, bulunduğu ortamın güzel olması, ulaşım imkanları vb. olur. Tabii ki bunlar da önemlidir ancak aşağıda yazdıklarım da bu kriterler içerisinde en önemlileridir.
- Öğretim görevlilerinin özgeçmişine bakılmalı, hangi okullarda okudukları, hangi dilleri bildikleri, nerelerde lisans yaptıklarına,
- Okulun daha önceki başarılarına ve bu başarıların yakın geçmişte mi yoksa uzak geçmişte mi olduğuna,
- Eğitimin hangi dalda olduğuna,
- Tabii ki üniversitenin kalitesine,
- Ve belkide kimsenin dikkat etmediği, ancak gerçekten çok önemli olan bir kriter de, okuldaki görevlilerin yazdıkları makalelerin hangi dergilerde yayınlandığı. Çünkü isim yapmış bir bilim dergisinde yayınlanan makale kalitelidir, haliyle bunu yazan insanda kalitelidir.
Herkesin proaktif olduğu günleri görmek umuduyla…

KAYNAK: Yorumlasak.net | Kişiselimsi Genel Blog