Uzmanlar, bilgisayarla çalışan kişilerde en sık görülen sağlık sorunlarını sıraladı ve uyardı.
Boyun fıtığı, tendinit, karpel tünel ve miyofasiyel ağrı sendromu. Bu hastalıklar günlük yaşamdaki basit hareketlerin bile yapılmasını önleyebilecek kadar ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Ortak noktaları ise bilgisayarla çalışan kişilerde en sık görülen sağlık sorunu olmaları. Aslında bu hastalıklardan sadece 12 basit önlem alarak korunmak mümkün olabiliyor.
Bilgisayarların kullanımı ile işlerin yapılabilme hızının artması, iş yoğunluğunun artışını da beraberinde getiriyor. Çalışanların ekran karşısında daha çok zaman geçirmeleri ve buna bağlı fiziksel kondisyonlarının düşük olması, bilgisayarları aşırı ve hatalı kullanmaları sağlık sorunlarının artmasına neden oluyor.
Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi’nden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ayçe Atalay, bilgisayarın aşırı kullanımına bağlı zorlanmalarda en çok boyun fıtığı, tendinit, karpal tünel ve miyofasiyel ağrı sendromunun ortaya çıktığını belirtti. Atalay, “Aslında bu hastalıklardan basit önlemler ile korunmak mümkün olabiliyor.
Ancak gereken önlemler alınmaz ve hastalık ortaya çıkarsa zaman kaybetmeden bir doktora başvurmalı. Çünkü erken tanı bu sağlık sorunlarının hızlı şekilde tedavi edilmesi sağlanabiliyor. Bunun aksine geç kalındığında ise iyileşme süresi gecikiyor ve hastalık kronikleşebiliyor.” dedi.
Bilgisayarın aşırı kullanımına bağlı oluşan sağlık sorunlarının daha çok aktif iş hayatında olan 30-50 yaş arasındaki kişilerde görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Ayça Atalay, bilgisayar kullananları tehdit eden 4 hastalığı şöyle sıraladı:
“Boyun fıtığı: Boyundan başlayan ve kola uzanan ağrılar özellikle güç kaybı ve uyuşukluk ile birlikte gelişirse, bu sorun boyun fıtığına işaret edebiliyor.
Özellikle sabit pozisyonda uzun süre kalınması boyun fıtığını tetikleyen bir faktör olarak görülüyor.
Miyofasiyel ağrı sendromu: Özellikle uzun süre sabit pozisyonda çalışmak zorunda kalan çalışanlarda belli kaslarda ağrılı noktalarla gelişen ‘miyofasiyel ağrı sendromu’ ortaya çıkabiliyor. Bu sendrom genellikle sırt ve kürek kemiği çevresindeki kas gruplarında ağrıya neden oluyor.
Tendinit: Dirsek ve el bilek çevresinde farklı tendinit tabloları ortaya çıkabiliyor. Kişilerin klavye kullanılırken el bileklerinin aşırı yukarıda olması gibi ergonomi kurallarına uygun hareket etmemesi sonucu, el ve bilek çevresinde ağrılar oluşuyor. Tendinit erken tedavi edilmezse sürekli bir ağrıya yol açarak kişinin günlük işlerini uygulamasını bile kısıtlayabiliyor.
Karpal tünel sendromu: El ve bilek çevresinin aşırı kullanımına bağlı olarak ellerde özellikle geceleri belirgin uyuşma şikayetine neden olan karpal tünel sendromu da gelişebiliyor. Uzun süreli durumlarda el kaslarında güçsüzlük ve erimeler oluşabiliyor.”
[COLOR=#0000ff]12 ADIMDA BİLGİSAYARA BAĞLI HASTALIKLARDAN KORUNUN[/COLOR] Doç. Dr. Ayça Atalay, bilgisayara bağlı hastalıklardan korunmak için 12 yöntemi de şöyle sıraladı:
“Bilgisayar ekranınızı direkt olarak karşınızda tutun: Bilgisayar ekranı direkt olarak karşınızda olmalı. Ayrıca gövdenizden yaklaşık olarak kolunuz kadar uzak durmalı. Monitörün üstü, göz hizasında veya hafif aşağıda olmalı. Ekranın temiz ve eğimli olmaması da ergonomik açıdan dikkat edilmesi gereken bir başka faktör.
Klavyeniz dirseklerinizden hafifçe aşağıda olsun: Klavyeyi taşıyan kısmın kişiye göre ayarlanabilir olmasına dikkat edin. Klavye kullanırken el ve bileğinizi mümkün olduğunca düz pozisyonda tutun. Yani, el, bilek ve parmaklarınız aynı hizada olmalı. Klavyeniz dirseklerden hafifçe aşağıda olmalı. Klavyenizin bu yükseklikte olması önkol desteklerinin sırt ve omuz kaslarının gevşemesine imkan sağlıyor.
Mouse’u nazik kullanın: Mouse’un elinize uygun boyutta olmasına dikkat edin. Mouse’u hareket ettirirken tüm kolunuzu da hareket ettirin ve parmaklarınızı hafifçe kullanın. Ayrıca parmaklarınızı aşırı bastırmamaya da özen gösterin.
Mouse’u kullanım süresine dikkat edin: Mouse kullanım süresi ile kol ve eli ilgilendiren problemler arasında bağlantılı mevcut. Öyle ki 3 saatlik bilgisayar kullanımı bile işe bağlı aşırı kullanım sendromuna neden olabiliyor. Kullanım süresi arttıkça kişilerin şikayetleri orantılı olarak artıyor.
Her yarım saatte bir mola verin: Çalışırken yaklaşık yarım saatte bir kısa molalar verin. Bu sırada bazı egzersizleri uygulamanız, uzun süreli sabit pozisyonda kalmaya bağlı oluşan sorunları önleyecektir. Örneğin omuzlarınızı geriye çevirebilir, el bilekleriniz ile kollarınızı çevirebilir ve el bileklerinizi gerebilirsiniz.
Öne eğilmeden oturun: Bilgisayar karşısında çalışırken öne doğru eğilmeden oturun ve başınızı dengeli tutun. Omuzlarınızın da gevşek olmasına özen gösterin.
Pozisyonunuzu sık sık değiştirin: Pozisyonunuzu sık sık değiştirmeyi ihmal etmeyin. Masanın altında bacaklarınızın rahatça hareket edebileceği bir alan olmalı ve ayaklarınız yere düz temas etmeli. Dizlerinizi de 90 derecede tutmaya özen gösterin. Ayaklarınız yere temas etmiyorsa destek koymayı unutmayın.
Sandalyeniz her yöne hareket edebilsin: Her yöne hareket edebilen, yükseklik ayarına sahip, bel ve sırt desteği olan, aynı zamanda bacak arkası ile kolları destekleyen sandalyeleri tercih edin.
Ergonomik ortam hazırlayın: Aydınlatma, havalandırma, masa, sandalye ve büro malzemeleri gibi iş yeri koşullarını ergonomik prensiplere göre düzenleyin. Bu düzenleme öncelikle iş gücü kaybınızı önleyecektir.
Telefonu omuz ve baş arasına sıkıştırmayın: Özellikle telefonu omuz ve başınızın arasına sıkıştırmayın. Telefonu sık kullanıyorsanız baş telefonu ve kulaklık kullanmanız boyun ağrılarına karşı koruyucu olabiliyor.
Ofis malzemelerinizi düzenleyin: Çalışma alanı oluşturulurken çok sık kullandığınız malzemeleri yakına yerleştirmeniz kullanım kolaylığı sağlar. Böylece gerekli ofis malzemelerine kolayca ulaşabilirsiniz.
Telefonu sağ elli iseniz sola, sol elli iseniz için sağa yerleştirin. Eğer tablo gibi referans bir materyel kullanılıyorsanız bunu göz seviyesine veya daha yukarıya yerleştirin.
Egzersiz yapın: İş dışındaki zamanlarınızda esnekliğinizi ve kondisyonlarınızı korumak için düzenli bir egzersiz programına katılın. Bilinen bir hastalığınız varsa önce tedavi olun, daha sonra doktorunuzun önerisine göre egzersize başlayın.”
CİHAN