Röportaj: Yusuf ÇİFCİ
Kaynak: http://www.murekkephaber.com/haber/roportaj/amacimiz-ayni-kitabi-bircok-kisinin-okuyabilmesi.../726.html
İnternette kitaba ihtiyacı olanlarla, kitap bağışlamak isteyenleri buluşturan bir adres var: www.kitapagaci.org. Aslında Kitap Ağacı için bir sosyal sorumluluk projesi demek daha uygun.
Kitaba dair ne varsa bu site aracılığıyla bağış yapabiliyorsunuz; yahut ihtiyacınız olan kitapları yapılan kitap bağışlarıyla tedarik edebiliyorsunuz. Romanlar, hikayeler, ansiklopediler, dergiler, KPSS kitapları...
Mürekkep Söyleşiler’de bu hafta, bu güzel projenin genel koordinatörü Dr. Özüm Sezin Uzun ile Kitap Ağacı’nı konuştuk.
Kitap Ağacı oldukça başarılı bir proje. Kitap Ağacı nasıl ortaya çıktı, bize bu süreci anlatır mısınız?
Kitap Ağacı projesi 6 sene önce ulusal bir gazetede bir köşe yazarımız tarafından yayımlanan kitap ihtiyacı ilanını okuduktan sonra aklımıza geldi. Bir taraftan birçok kişinin evinde kullanılmayan kitaplar var, diğer taraftan birçok kişinin de kitaba ihtiyacı var. Gazetedeki köşe yazısını okurken bu iki tarafın birbiriyle iletişiminin olmadığı dikkatimizi çekti. Kitap Ağacı sitesi bu amaçla kuruldu.
Sanırım kalabalık bir ekibiniz var...
Kitap bağışı yapmak isteyen kalabalık bir gönüllü grubumuz var. Gönüllülerimiz de her geçen gün artıyor. Ancak sizin sorunuz Kitap Ağacı sitesinin devamını sağlamadaki sayımız ise sadece iki kişiyiz. (Gülüyor)
2009 yılında kuruldunuz ve pek çok kitap bağışına aracılık ettiniz. Bu bağışalrın istatistiğini tuttunumuz mu, ya da daha net soralım: Kurulduğunuz günden bu yana kaç kitap bağışı gerçekleşti?
Bazı istatistiki bilgilerimiz var tabii. Günlük olarak site ziyaretçi sayımız, siteyle ilgilenen ziyaretçilerimizin bulunduğu iller gibi. Ancak bizim için en önemli veri, bize yapılan geri dönüşler. Geri dönüşlerin bir kısmı, kitaba ihtiyacı olup ilan verenlerden kitap bağışlayanlara teşekkür niteliğinde oluyor. Özellikle okula gönderilmiş olan kitaplarla kurulan kütüphanelerin ya da çocukların kitap kolileriyle fotoğraflarını bizimle paylaşıyorlar. Aynı zamanda kitap bağışlamış olan gönüllülerimizin ilanlarını siteden kaldırmak istediklerine dair bize mesaj atmaları da kitapların ihtiyaç sahiplerine gönderildiğinin en güzel kanıtı oluyor. Biz de bunları sitemizdeki “Sizden Haberler” linkinde fotoğraflar ya da mesajlar olarak yayımlıyoruz. Kitap paylaşımlarını gösteren daha iyi bir istatistik yoktur herhalde ?
Daha çok kimler kimler kitap bağışı yapıyor?
Her kesimden insanlar var. Yaş grubu, cinsiyet, bölge olarak belli bir farklılık olduğunu söyleyemem.
Kitaba ihtiyacı olan pek çok da insan var. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da... Kitap talebinde bulunanlar daha çok bu bölgelerden mi?
Hayır değil. Bu bilgi, birçoğumuz için şaşırtıcı olabilir, çünkü bu konuda önyargılarımız var. Kitap ihtiyacı ve bağışlarla ilgili ilanlarımızı illere göre tasniflediğimizde, ki bu sitemizde de görülebiliyor, hemen hemen Türkiye’nin her yerinde kitaba ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Maalesef özellikle okulların kütüphanelerinde ciddi bir eksiklik var. Bazı okulların ya hiç kütüphaneleri yok, ya da çok yetersiz.
Yapılan bağış sonrası bazı takipçileriniz yaşadıkları duyguları sizinle paylaşıyorlar. Sizi çok etkileyen bir hikaye var mı?
Bizimle paylaşılmış olan hikayelerin hepsi birbirinden etkileyici. Her biri, birilerinin umut kaynağı. Okulu için kitap talep eden bir öğretmen için, mahalle kütüphanesi kurmak isteyen bir gönüllü için ya da kitaplara dokunan çocuklar için farklı anlamları olan bir umut bu. Paylaşılan fotoğraflara baktığınızda özellikle çocukların gözlerinde tanımadıkları bir kişinin Onları önemsediğini bilmelerinden kaynaklanan mutluluk görülüyor. Belki birçoğunun kitap okuma alışkanlığı yok, ama bu alışkanlığı edinebilmelerinin ilk adımı olan kitaplara erişimlerini kolaylaştırdığımız için biz de umutluyuz.
Türkiye’de okuma oranları oldukça düşük, siz nasıl bakıyorsunuz bu olaya?
Maalesef haklısınız. Okuma oranı, okuma alışkanlığı düşük olan bir toplumda yaşıyoruz. Kitap okuma alışkanlığının önce aileden öğrenileceğini düşünüyorum. Bir çocuk önce annesinin-babasının okuduğunu görecek. Onlara özenecek. Okullardaki eğitim sistemi de kitap okuma alışkanlığını kazandırmalı ve güçlendirmeli. Sadece belli bir bilgiyi ezberlemek için değil, düşünmek ve sorgulamak için kitaplara ihtiyacımız var. Aksi taktirde toplumun nasıl ve ne şekilde dönüşeceğini tahmin etmek zor değil.
Okuma oranları kadar dikkat çekici bir nokta daha var: o da kitapların çok pahalı olması. Ortalama bir kitabın 20 TL olduğu düşünüldüğünde ve yine ortalama bir okuyucunun da ayda 4-5 kitap okuduğunu varsaydığımızda aslında ciddi bir maliyet çıkıyor ortaya. Asgari ücretin durumu da ortada... Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Bu konuda da haklısınız. Ancak kitap fiyatlarının yüksek olması hiç kitap okunmamasını gerektirmiyor. Daha az maliyetle basılıp daha ucuza satılan kitaplar var artık. Ya da 2. El kitaplara erişim daha kolay. Kitap Ağacı sitesinin de var olma sebeplerinden bir tanesi bu aslında. Paylaşımlarla aynı kitabı birçok kişinin okuyabilmesi...
Bu sorunuz aslında başka bir eksiğimizi de ortaya koyuyor. Kütüphanelerimizin azlığı ve kütüphaneleri kullanma alışkanlığımızın yok oluyor olması. Aslında en önemlisi kitap okumanın emek isteyen bir eylem olması, zaman gerektirmesi. Maalesef birçoğumuzun kitaplara ayırmak istediği bir zamanı yok. Bu yüzden kitapların pahalılığının bahane olduğunu düşünüyorum.
İlginiz için çok çok teşekkür ediyorum. Projenizde başarılar dilerim.
Bu röportajın, www.kitapagaci.org sitesine yeni gönüllüler kazandıracağından eminim. Katkılarınızdan dolayı biz teşekkür ederiz.