İsveç çöp ithal ediyor.

Geriden gelip önlere geçmek kolay değil bunun herkes farkında. Şikayet edilen durum öne geçmek için bir şey yapılmıyor olması.

Tam olarak mesele işte bu. Bir şey yapılmıyor demeyelim de yapmamız gerektiği kadar yapılmıyor ya da çok yanlış yapıyoruz . Vizyon yetersizliğinden dolayı bir çok şey ciddiyetle yapılmıyor.

Daha bugün haberi çıktı dünyanın parası asfalta harcandı yıllardır en çok övünülen konu buydu fakat yapıldıktan sonra maliyetlerinin 4 katı kadar masraf edildiği sürekli bozulduğu ortaya çıktı.

Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, döneminde yapılan duble yolların yüzde 80’inde 2-3 yıl dayanan sathi kaplama kullanıldığını açıklamış.

Şimdi yazık günah değil mi bu harcanan paralara boşa geçirilen zamana ? 2-3 yılda bir yeniden yeniden yol mu yapılır dünyada örneği var mı harbiden merak ediyorum. Sadece yapmış olmak için yapılmış böyle dandik dundik dünya kadar iş var.

Nuri Demirağ'ın (siyasi falan değil herhangi günümüz temsiliyeti yok kıyaslamayı o niyetle yapmıyorum) hayat hikayesini ülkeye kazandırdıklarını okuyun ağzınız açık kalır bundan neredeyse 70-80 sene önce neler yapılmış ve ne vizyonla yapılmış. Bu adamın 70-80 sene önce ki yaptıkları hayalleri söylemleri günümüzde bile hepimizi heyecanlandıracak cinsten. Uçak fabrikası köprü havacılık lisesi tren yolları keban barajı atatürk hava limanı yabancı ülkelere uçak ihracatı ... Bu adam sadece bir iş adamı ve bunların hepsini o zamanın yokluk şartlarında hayata geçirebilmişken günümüz şartlarında bizim uzayda mangal yakmamız lazımdı. Bu adam gibi düşünen onlarca iş adamına ihtiyacımız var onlarca yöneticiye ihtiyacımız var.

Ülkenin iş adamıyım diye dolaşanları şapkayı önlerine koyup düşünmeliler. Milli duyguları sömürerek çinden parça getirip burada montaj yaparak memlekete fayda sağlanmış olmuyor. O malın adı Türk Malı hiç olmuyor . Ya da hiç bir işimize yaramadığı halde milyarlarca doları betona bağlayıp insanlara kredilerle satmakla ülke gelişmiyor. Gelişse bu dönem gelişirdi işte yüzdük yüzdük geldiğimiz yer ortada 4 sene öncesine geri döndük. Beton binalar ne bir şey üretiyor ne ihracat yapıyor ne de işsizliğe çare olabiliyor. Üstüne bir de herkesi kredilerle borçlandırıp bu paralarında da bize borcu veren Amerika gibi Ab ülkeleri gibi asıl sahiplerine faiziyle beraber gitmesine sebep oluyor. Ülkeyi bir kavanoz olarak düşünün içi boşken banka sana 100 lira veriyor ve 110 lira geri istiyor ama o arada ki 10 lirayı nereden bulacağını kimse düşünmüyor. Ülkenin milli serveti böyle böyle eritilerek ülke dışına çıkıyor. Bir de üstüne ithalatımızın ihracattan yüksek olması var işte cari açık dedikleri şey. Anlayacağınız iş adamı da suçlu halk da suçlu yönetenler de suçlu. Ortada dönen para bu sayede büyüyor ama hesap ortada işte günde 50 lira kazanan dükkan 70 lira gider yapıyor yani zarar ediyoruz. Zarar edilen miktarı da sürekli borç alıyoruz sürekli borç alıyoruz borçla borç ödemeye çalışıyoruz. Bunun sürdürülebilirliği yok kredi kartlarında benzer oynamalar yapanlar bilir en son kredi alacak limitiniz kalmadığında diğer borçları da ödeyemez patlarsınız. Biz buraya doğru gidiyoruz.

Bir fuarda görmüştüm. wc atıklarından enerji üretiyorlar neler var neler.

Kim ne derse desin. Bu ülkede sadece hükümet çalışıyor. Hangi parti hükümetin icraatlarına destek veriyor? Biri de gelsin, projeyi çizip getirsin. Mantıklı bir fikirle gelsin. Ama yok. Muhalefetler ya, illa her şeyi eleştirecekler. Hükümet "yerli araba, yerli sanayi, yerli uçak vs" konularında bangır bangır bağırıyor. İş adamlarına sesleniyor. Mesela kimse yerli araba konusuna yanaşmadı. Hiçbir lider neden yerli arabaya destek olmadı dersiniz? Sanki memlekete yararlı olanları biz unutacağız. Herkesi samimi olmaya davet ediyorum. Bu ülke hepimizin. O zaman iktidarda kim olursa olsun, herkes Türkiye için elinden geleni yapmalı. Herkes elini taşın altına koysun, bak o zaman nasıl zıplayarak ilerliyoruz.