Özgün Olmamak
Bir içeriği oluştururken öncelikle yapılmaması gereken şey, özgün olmamak. Özgünlük sadece birkaç kelimeyi değiştirip, eş anlamlı kelimeler, bağlaçlar, fiiller kullanmak değildir.Google artık sadece tıpatıp cümleleri değil, eş anlamlıları da anlayabilecek kapasitede. Google Translate üzerinden yapılan kullanıcı bazlı çeviri girişi aslında sadece bir çeviri hizmeti değil aynı zamanda da eş anlam hizmeti.
Ben demiyorum, Google Translate diyor.
Kilometrelik Yazıların Faydası Yok
Bir içeriği 20 bin kelime ile de yapabilirsiniz. Kilometrelerce uzun yazı demek bu değildir. Ara başlıklar olmadan, paragrafları kategorilemek olmadan, tek düze yazmak ne kadar faydalı olabilir? Salt bilgi toplumunda yaşıyorken "İstanbul 1455 yılından 2 yıl önce, 1450 yılından 3 yıl sonra fethedildi" yerinesiz "İstanbul 1453 yılında fethedildi" demeyi tercih etmelisiniz. Anlam bozukluluğu ve gereksiz kelime kullanımı sadece Google'ı değil, aynı zamanda da okuyucuyu kaçıracaktır. Benim tavsiyem 150-350 kelime arası içerikler oluşturun. Eğer konunuz gerçekten çok uzunsa bunu ikiye üçe bölebilirsiniz.
Hatta geçtiğimiz yıl "Üniversiteye Başlayacaklara Tavsiyeler" adlı eskiblogumdaki yazımın örneğini vermekte fayda var. Bir sonraki gün yerleştirme sonuçlarının açıklanacağını sezerek (denk geldi, içeride adamım yok, soruları istemeyin) tavsiye içeriğini oluşturdum. Baktım ki yazı çok kalabalık ve ziyaretçiyi yoracak cinsten, önce 500 kelime civarlı bir sürüm yayınladım ve altına güncellenecektir dedim. İlk sürümde iç başlıkları kalın yaparak 300 ve 200 kelimeli gruplara ayırdım. Ardından 700 kelime daha güncelleme ile gelince toplamda 300 200 150 350 200 cinsinde kelime grupları oluşturdum ve sadece 3 günde bu konuda ilk sayfada 4. sırada yerimi aldım.
Kısacası içerikleri parça parça yazılara ya da iç parçalara bölün.
Yazı zamanla site üzerinden güncellenecektir. Siz de hem sitede hem de burada yorumda bulunarak güncellenecek konuları belirleyebilirsiniz.
Kaynak:
http://icerik.ilkan.org/icerik-nasil-yazilmamalidir/