İlk merhaba yazımı yazdığım gün, blogumu açtığımm ilk gündü sanırrsam ve o gün ne kadar mutluysam bugün de aynı şekilde çok mutluyum çünkü blogumu yeniden açmış gibi içimde bir his var. Ama siz takipçilerim biraz kızgınsınız, biliyorum. Haklısınız, hem de çok. Bloguma son zamanlarda yazı yazmayıp, ilgilenmemezliğim yetmemiş gibi bir de sitemin kapanması bazılarınızı üzdü biliyorum, tabii beni de çok üzdü. Sanki hayatımın yarı parçası kopmuş gibiydi ama artık çok mutluyum, bloguma ve siz takipçilerime kavuştum : )
“Ne oldu da kapandı bu blog yaklaşık 2 hafta boyunca Nurçin?” dediğinizi duyar gibiyim. Bütün suç ben de desem doğru söylemiş olurum. Sitemin yedeklerini düzenli almayarak ve güvenilir bir hostingte olmamam suçlunun yeterince ben olduğumu belli ediyor da artıyor zaten. Neyse ki herkes yardımıma koştu hatta bir ara “bıktım, bırakıyorum blogu” filan dediğim de bütün herkesin birlikte “Bırakma Nurçin, pes etme, yarı yolda hemen bırakma, hani nerede o hevesli Nurçin?” gibi mesajlar atması beni gerçekten duygulandırmıştı. Sahte duygulanma değil bunlar, gerçek hem de çok gerçek…
“Hosting lazım mı, siteyi hemen taşıyalım bizim hostinge, yardım edelim mi?” gibi mesajları da unutmamam gerek. Aslında blogumun kapanması bana çeşitli dersler verdi ve etrafımdaki kazandığım dostlukları gösterdi.
İlk günden beri bana destek veren ve üzüntümü benle paylaşan
Melek abla, hostinginde yer açan ve her zamanki gibi ilk müdahaleyi yapan
Tayfun abi, sitemi kapatan hostingçimi aramaya çalışan
Eif abla ile
Ozan abi, sitemin son yedeklerini nasıl olduysa dibime kadar getiren
Süleyman abi ve tüm yardımlarını esirgemeyen abilerim, ablalarım, yaşıtlarım sayesinde bu blog tekrar dünyaya gözlerini açtı ve tabii mutluluk saçan gülümsemesiyle : )
Söz, bundan sonra yazacağım, yazacağım ve tekrar yazacağım bloguma…
07 Mart ~ kişisel.blog