1.2 Milyon Liralık Telefon Faturası

CHP Adana Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Elif Doğan Türkmen, 1 milyon 200 bin liralık haberleşme giderine ilişkin açıklama yaptı. Türkmen, giderlerin fazlalığından meclis yönetimini sorumlu tuttu ve fahiş fiyata hizmet alındığını öne sürdü.

Anayasa görüşmelerinin ardından tatile giren mecliste, milyonluk fatura tartışması yaşanıyor.

Son yapılan divan toplantısında, Meclis İdari Amiri AK Partili Salim Uslu isim vermeden, bir katip üyenin haberleşme ve posta giderlerinin 1 milyon 200 bin lirayı bulduğunu söyledi.

O ismin, CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen olduğu kısa sürede ortaya çıktı.

Yazılı bir açıklama yapan CHP’li Elif Doğan Türkmen, maliyetlerden haberi olmadığını belirtti.

Türkmen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Meclis yönetimi tarafından satın alınan, kaça alındığını bilmediğimiz, kullanımımıza sunulan bu hak ve hizmetlerin fahiş fiyatlarından sorumlu tutulması gereken kişinin ben olmadığımı düşünüyorum. Bu tamamen açık olan harcamaların ulaştığı düzey konusunda tarafıma hiçbir bilgi ve maliyet bildirilmemiştir. Asıl sorulması gereken sorunun; bu hizmetleri fahiş fiyatlardan satın alıp bu konuda bize en küçük bir bilgi bile vermeden kullananlara olması gerekir."

Meclis, milletvekillerinin 1 yıl içinde 2 maaş tutarına kadar olan telefon ve posta masraflarını karşılıyor, ancak başkanlık divanı üyeleri için bir üst sınır bulunmuyor.

Ntv

Vay arkadaş benim faturam 55 gelir şu sözleşme bitsede iptal ettirsem diye gün sayarım 1 milyon nedir telefonu telsiz olarak mı kullandın tarifede ki konuşma bitse bile ek olarak alıp yine bu kadar fatura tutucağını düşünmüyorum geriye yurtdışı kalıyor

Telefon faturası değil bu. Bunu bi kavrayın önce.

Yasal olmayan veya üst amirinin onayı olmadan yapılan bir işlem var mı ? bunun incelenmesi gerekir. Hangi işlemler kim adına yapılmış ve yapılan işlem ücreti ne kadara anlaşılmış onu da belirtmeliler.

Eger Meclis çatısı altında herhangi bir kuruma gönderilen haberin ücreti 100.000 lira ise, bu o haberi gönderenin suçu değil, o fiyata anlaşan kişilerin sucudur.


Ayrıca belirtmek isterim ki, Gelen bu fatura Sarayın 1 Aylık gideridir. Yani Bunu bu kadar buyutecekseniz, Saraya harcanan giderlerde halkın vergisinden gidiyor onları da bir zahmet eleştirin.


Amacım bu olayda gecen kişiyi savunmak değil. Zaten yaptığı işlemin bedelini bilmemesi, sorgulamaması başlı başına "devletin malı deniz" mantıgıdır. Bu nedenle sadece bu kişi için değil, bu kişinin bağlı oldugu amirlerde aynı oranda suçludur.



Görün işte arkadaşlar. Sizin, bizim kavgamız kimlere yarıyor görün ( O fatura ödemesini alacak olan kurum güzel para kazandı. Sen ne kazandın ? O firmaya bu ihaleyi kim verdi, belirlenen bir tavan fiyat yok mu ? )

Bu yüzden mümkün oldukça kenetlenmeli ve şeffaf olmalıyız. Adalet herkes içindir. Adaleti istemeyen kişi hak yiyen kişidir.

Hakkınıza sahip çıkın. Hakkınızı gasp edenlere Gereken tepkiyi cezayı verin, verdirin. Bu kadar basit.

Kadın ben ne kadar tutar hesaplamadım demiş. Dostlara, akrabalara, hemşerilerime mektup, sms, davetiye gönderdim demiş. Normalde TBMM bu işler için vekilin maaşının 10 katına kadar ödeme yapıyor. Ama bu kullanım 100 katına ulaşmış.

Hizmet sözleşmelerini ise devlet yapmıyor. Her parti, her vekil kendi sms ve posta işleri için herhangi bir şirketle anlaşabilir. Anlaşılan biri bunu iyi soymuş. Bir vekilin 1,2 Milyonluk faturası Diyanet İşleri Başkanı'nın makam aracı kadar gündemi sarsmıyorsa diyecek birşey bulamıyorum.

Kardeşim CHP vekili olunca vay sarayın gideri şu kadar bunu eleştir diyorsunuz diğeri yok efendim diyanetin gideri çok konuşuldu bunu da konuşun diyor benim anlamadığım şey vekiller bizi sömürürken hala niye partizanlık yapıyorsunuz. Biriniz Yunanistan'a diğeriniz Bulgaristan'a mı vergi veriyor, sokakta kavga çıksa siyasi taraflar oluşuyor hemen herkes birbirini suçluyor

Makalepaneli

Okudugunu anladıgına emın mısın ? Partizanlık nerde ? Haksızlıgın buyugu kucugu olmaz, olamaz benım gözumde.

Siyaset, politika durust adam işi değildir bunu hep sölerim. EN İYİ yalanı kım söylerse o kazanıyor. Gerisi tırı vırı.

Ülkemizdeki vahşi kapitalizmin sonuçlarını halk olarak sırtımızda bir kambur olarak taşıyoruz. Şu haber geldi aklıma.

http://www.milliyet.com.tr/genc-kadinin-yoksulluk-intihari-gundem-1515722/

Yoksulluk toprağı işliyor
Çatlamış eller ile
Çapaklanmış gözlerini ovarken...

Yoksulluk yeraltını dağlıyor
Kararmış gözler ile
Buğlanmış ışığa bakarken...

Yoksulluk işçi oluyor
Anlında ter
Buram buram kokarken...

Yoksulluk emek oluyor
Emekçi oluyor
Dişlilerin arasında...

Yoksulluk hayat buluyor
Kapital düzende..

Bir ülke oluyor yoksulluk
Filistinde...

Bazen de bir duygu oluyor
Açlığı çekilse de
Yokluğu üzüyor her zerresinde...

Yoksulluk vefa oluyor
Düşkünler yurdu bahçesinde...

Sıhhat oluyor
Bir hastane köşesinde...

Gören göz oluyor
Görmeyenler ülkesinde...

İşin A'sını B'sini C'sini geçtim. Kimde ne kadar hakkım varsa zehir zıkkım olsun. Gün gelir devran döner mahşer günü sorarlar, Murat bunlar senin vergini zevki sefa eyledi ne dersin diye. İki elim yakanızda ulan :)

arkadaş ben almanyaya 5 dakika konuşunca korkuyorum :D

Bence o fiyat çok normal. Sebebi ise, meclisteki kürsü mikrofonuna 15 bin euro (61 bin küsür tl) veren hükümetin o fatura fiyatını konuşması mantıksız duruma düşüyor. Yani bu durumda o bayanda bir sorun göremiyorum. Sorun, buna izin verenlerdedir. Her ne faturası olursa olsun, o meclisin elektrik+su+telefon faturalarını toplasa o kadar fahiş fiyat tutmaz. Bence başka bir şey var bunun arkasında da söylemiyorlar. En doğrusunu Allah bilir. Yalnız neden hep chp, mhp vekilleri söyleniyor. Akpliler sütten çıkma ak kaşık mı?