WM Aracı'na üye olalı çok olmadı ama genellikle aktif bir üyeyim kendime göre...
Konularda sürekli olarak geziyorum. Özellikle site tanıtım ve webmaster genel konularında sürekli olarak ama sürekli olarak karşılaştığım bir durum beni gerçekten üzüyor. Bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Bir kişi yeni bir proje tanıtıyor veya site veya girişim hiç farketmez ne olduğu
Gelen yorumlara bakıyorum kardeş bu projeyi şunlar yaptı buna paran yetmez şu bu
Muhtemelen bu forumun sahibi bu forumu ilk açarken çevresindekiler ya Ahmet Mehmet oğlum o kadar forum var seninki niye tutsun l*n demiştir.
Wmaraci.com sitesinin bugün Türkiye'nin en büyük webmaster formu olmuş durumda ki ben bir anestezi uzmanıyım ve bu siteye üyeyim büyüklüğe örnektir.
Bir proje sahibini eleştiriyorsanız yapıcı eleştirin yok edici değil daha iyisi için birşey yapamıyorsanız daha iyisi için yorum yapın projeyi kapatıp sitmesi için değil bu olaya ilişkin şu olayı sizle paylaşmak isterim;
Ressam artık derslerin sonuna gelmiştir ve öğrencisinden bir şey ister... Yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakıp beğenilmeyen yerlere çarpı atılabilieceğini içeren bir not yazılmasını rica eder.
Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gider ve resmin çarpılar içinde olduğunu görür.
Üzüntüyle ustasına gider.
Usta ressam, üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önerir.
Ve bu defa yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını ister.
Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını tavsiye eder.
Öğrenci ressamın söylediğini yapar.
Birkaç gün sonra resme bakmaya gider ve şaşırır; Kimse dokunmamış.
Ustasına olayı anlatır ve şu hayat dersini alır:
“İlk olayda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri yağmuruna tutulabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar bile gelip senin resmini karaladı.
İkincisinde ise onlardan yapıcı olmalarını istedin. Ve bu eğitim gerektiriyordu. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.
Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.”