wmaraci reklam
lidertakipci

Ölüm ve Sonrası

33 Mesajlar 4.170 Okunma
advertseo
wmaraci reklam

EmineT EmineT WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 18.07.2018
  • Yaş/Cinsiyet 34 / K
  • Meslek Devlet Memuru
  • Konum İstanbul Anadolu
  • Ad Soyad E** T**
  • Mesajlar 431
  • Beğeniler 196 / 210
  • Ticaret 2, (%100)
conference beyfendi sayın yönetim defalarca kendilerini bildirdiğim üyeye/lere hiçbir yaptırım yapmıyor ve bu kişiler sırf bu tarz konulara Browland gibi üyeler hariç baltalamak için çaba sarf ediyor.

Konuya gelince;

Karşı görüşlerin düşüncelerini almak öğrenmek tabiki de kötü değil ancak burada çok kritik bir nokta var. Biz müslüman olarak takvamız ve imanımız yeterli seviyede değilse aldanabilir ve istemeden şirke düşebiliriz. Biz bir seviyeye gelmeden bu işe girişmek yerine önce kendi seviye bilgi ve takvamızı arttırmalıyız. Bizim asıl görevimiz iman ve tebliğdir ancak tebliğ etmeden önce edebilecek seviyede olmamız gerekiyor. Hangimiz o seviyedeyiz, kaçımız sağlam bir ateist sorusuna güzel cevap veriyoruz?
Glsm conference

kişi bu mesajı beğendi.

Siber suçlarla alakalı yaşadığınız problemleri PM atabilirsiniz.
wmaraci
reklam

EmineT EmineT WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 18.07.2018
  • Yaş/Cinsiyet 34 / K
  • Meslek Devlet Memuru
  • Konum İstanbul Anadolu
  • Ad Soyad E** T**
  • Mesajlar 431
  • Beğeniler 196 / 210
  • Ticaret 2, (%100)
Browland beyfendi yorumu düzelttim ithamım kesinlikle size değildi kusura bakmayın yanlış anlaşılma için.

İyi forumlar
Browland

kişi bu mesajı beğendi.

Siber suçlarla alakalı yaşadığınız problemleri PM atabilirsiniz.

Browland Browland WM Aracı Kullanıcı
  • Üyelik 13.02.2017
  • Yaş/Cinsiyet 40 / E
  • Meslek Melaturji ve Malzeme Mühendisi
  • Konum Çanakkale
  • Ad Soyad Ö** Ş**
  • Mesajlar 1154
  • Beğeniler 747 / 748
  • Ticaret 3, (%100)
Ortaokul ve lise yıllarında amatör öykü yazarlığı yapıyordum.

*Yazı biraz uzun sıkılmazsanız okumaya devam edin...

O dönemlerde bir yandan öykü yazıyor bir yandan ölüm ve ötesi hakkında yazılar okuyordum ki, öykülerde akıcı işleyebileyim. Xasiork diye fantastik öykü kulübü vardı, meşhur metal fırtına kitabını yazan Burak Tuna ve Orkun Uçar öncülüğünde.. orada paylaşırdık öyküleri...

Hatırlayamadığım süre önce bir araştırma yayımlandı. Bu araştırmaya göre ölen ve sonra çeşitli müdahalelerle tekrar hayata döndürülen insanların ölüm anında neler gördüğü ile ilgiliydi.

Denekler içerisinde "beyaz ışık", "sevdiğim bir yakını", "azrail" "zebani" gördüklerine dair açıklamalar yapılıyordu. Araştırma sonucunda geçici ölüm halinde insanların yaşarken " inançlarına ve hatıralarına dair veriler içeren görüntüler" gördüğü açıklanmıştı. İlgili araştırmayı arama yaparak bulabilirsiniz.

Çünkü yaşamın tamamı "kimyasal bir aktivite" den başka bir şey değildir. Sevgi, korku, aşk, heyecan v.b. duyguların tamamı kimyasal bir süreçten ibarettir. Dolayısı ile ölüm anından vücutta kimyasal aktivitelerin son bulmasına kadar insan çeşitli görüntüler görür. Bu durumu ispat etmek için bir deney yapıldı. Deneyi yapan ünlü kimyager Lavoisier imza atmıştır. (Ayrıntı için tıklayın : http://blog.milliyet.com.tr/lavoisier-in-kafasi/Blog/?BlogNo=317226 )

Deneyde yobazlar tarafından kafası kesilerek idam edilirken kafam kovaya düştüğünde iki kez göz kırparsam, kafa kesildikten sonra düşünme faaliyeti devam ediyor demektir şeklinde söylemiştir. Sonuçta kafası kovadayken iki kez gözlerini kırpmıştır.

Bu durum çok eski tarihte Türklerde bir uygulama olarak yer almaktaydı.

Ölen insanın üzerine bıçak konur. Çoğu kişi bıçağın beden şişmesin diye konduğunu sanır ancak gerçek şudur.

Eski Türklerde demir kutsal bir metaldi. Demirden yapılan bıçak ve kılıç ant içme törenlerinde kullanılırdı. Ölüm sonrası bıçak ölen kişiyi rahatsız edecek kişilerden uzak tutulması için konulurdu. Yani bıçağın konmasını bedenin şişmesi ile alakası olmayıp, ölümden gömülene kadar geçen sürede beyin faaliyetleri devam ettiği için ölen korkularıyla yüzleşirse inanç gereği bıçak silahı olacaktı. Üstelik burada da bitmiyor, ölümün arkasından 40 gün yas tutulurdu. 40. Gününde kırk lokması yenir ki(bizde hala olan bir inanış) tin (ruh) bedeni o zaman terk ediyordu. Yani bedende 4ğ gün boyunca aslında kimyasal aktivite devam ediyordu.

**Buraya kadar okuduysanız tebrik ederim...

Üç yıl önce büyük baldızı kanser sonucu kaybettik. Bende çok severdim kendisini. Tam bir Atatürkçüydü. Öyleki mezarına en sevdiği Atatürk kolyesini kendim koydum gömülürken. Neyse eşim ablası öldüğünde haliyle çok üzüldü. Ablasının öbür tarafta iyi bir yaşamı olduğuna inanıyor. Ben öldü yok oldu dediğimde inanmak istemiyor çünkü ölümden sonra hayat olmamasına hazır değil.

Eski Türklerde ölen kişi için öldü denmez "uçtu" denirdi. Yani ölen kişi öbür tarafa değil gök tanrının yanına bu evren içine uçardı. Bazı bilinçsiz yazarlar bu durumu öbür taraf diye söylüyor.

Çünkü bu uygulama bizde halen devam ediyor. Bizde ölen kişiye, öldü yerine " göçtü" denir ki, göçmek bir yerden başka yere gitmek demektir. Ancak İslam dininin kendi öz inançlarımızı bozmasından dolayı "göçmek" kelimesi öbür taraf olarak anlaşılıyor.

*** Buraya kadar okuduysanız azminize teşekkür ederim.

Makalenin özeti, yaşam ve ölüm arası tüm süreçler kimyasal bir aktivitedir. Hücrelerin kimyasal özellikleri tamamıyla bitene kadar ölüm anından sonra bir süre daha devam eder. Ölümden sonra hayat yoktur. Kimyasal faaliyetler biter, insan geldiği yere evreni oluşturan hidrojen, oksijen ve karbon elementlerine dönüşür.

Herkese iyi forumlar.
Oguzhnt conference

kişi bu mesajı beğendi.

wmaraci
Konuyu toplam 1 kişi okuyor. (0 kullanıcı ve 1 misafir)
Site Ayarları
  • Tema Seçeneği
  • Site Sesleri
  • Bildirimler
  • Özel Mesaj Al