Eurovision ile yatıp kalkmaya başladık son günlerde.. Her yıl olan bir şey.. Bir kere birinci olduk diye ciddiye almaya başladık, her yerde Eurovisiyon konuşmaya başladık. Forumlarda anketler yapılıyor..
Eurovision nedir, diye soralım ve hemen cevabını verelim: “Eurovision bir şarkı yarışmasıdır. Avrupa Yayın Birliği’nin her yıl yaptığı, Avrupa ülkeleri arasında düzenlenen dünyanın en büyük şarkı yarışmadısır.”
Ülkemiz sadece bir kez Sertab Erener ile birinciliği yakaladı. Sevindik mi, sevindik.. Ama beni kıran bir nokta vardı: Şarkının Türkçe değil de İngilizce oluşu..
Kendini çağdaş zanneden bazı kesimler ise, İngilizce olmasından yana konuşuyor.. Bana göre çağdaşlık, kendi anadilini hiçe saymak değildir.
Eurovision uğruna kendi dilimizi asimile ettiğimizin farkında mıyız?
Yıllar önce merhum Ahmet Kaya, “Kürtçe bir klip yapacağım, Kürtçe şarkı söyleyeceğim” dediği için kaşık-çatal bombardımanına tutulmuştu. Merhum’a kaşık-çatal fırlatan şakiler, bugün Eurovision’a girip ecnebi dilinde şarkı söylemek için birbirleri ile yarışıyorlar.. Sırf, rahmetli Kürtçe şarkı söylemek istediğini vurguladığı için, kameralar önünde belki albümüm satar diye kendi benliğini ayaklar altına alarak ellerine geçirdikleri kaşık-çatal ne varsa fırlattılar. 10 yıl sonra da “herkes attı, ben de attım” diye pişkin pişkin itirafta bulundular.. Ahmet Kaya’ya şerefsiz diyenler, aslında kendi şerefsizliklerini itiraf ettiler.
Delikanlıysanız, siz de çıkıp Eurovision’da Türkçe söyleyeceğim deyin. Korkmayın, kimse size kaşık-çatal fırlatmaz. Tam tersine saygı duyarlar. Kaşık-çatal fırlatıp, sözde Türkçe’yi savunan zatlar, kasetleri az satacak diye Türkçe’yi beş kuruşa satarlar..
[COLOR=#3366FF]Çanakkale’de neden savaştık[/COLOR], neden 251.000 şehit verdik, unutuyoruz. Unutturuluyor muyuz yoksa?
Sırf İngiliz, Fransız gibi devletlerin sömürgesine girmemek, onların esiri olmamak için, dedelerimiz Çanakkale’nin topraklarında yatıyor. Eminim ki, şimdi kemikleri sızlıyordur şehitlerimizin..
Ülkemizi psikolojik olarak sömürgelerine almak isteyen bu gizli eller, “Çağdaşlık” adı altında Türkçemiz’i katletmeye, benliğimizi elimizden almaya çalışıyorlar. Karşı çıktığımızda ise, ben ve benim gibileri “Geri Kafalı” olarak fişliyorlar.
Eurovision için kime şirinlik yapmaya çalışıyorlar?
Bazen Kürtçe veya Arapça konuşanlara, toplumun içinde fırça atarlar; “Türkçe konuş hemşehrim! Nerden bileyim anama küfretmediğini!” derler..
Eurovision’a gelince; “Ya ne var ki, çağdaşız işte, İngilizce söylesin, ülkemizin adı duyuluyor, reklamı yapılıyor..”
Ülkemizin reklamını biz Çanakkale’de tüm dünyaya yaptık zaten..
Ülkemizin reklamını [COLOR=#3366FF]Kanuni Sultan Süleyman[/COLOR], [COLOR=#3366FF]Fatih Sultan Mehmed[/COLOR] ve [COLOR=#3366FF]Mustafa Kemal Atatürk[/COLOR] gibi atalarımız 700 yıl önce yaptılar..
Ülkemizin reklama ihtiyacı yok..
Ülkemizin birliğe ve beraberliğe ihtiyacı var.. Eurovision adı altında, beynimizi yıkayan, bizi köleleştirmeye çalışan, Türklüğü “Çağdaşlık” adı altında yok etmeye çalışan şakiler, görüyorum ki bunu başarıyorlar.
Çağdaşlık İngilizce konuşmakla, mini etek giymekle, küpe takmakla, hip-hop söylemekle olmaz.. Çağdaşlık öğrenmeyle, bilimle, eğitimle, hoşgörü ile, sevgi ve saygı ile olur..
Eurovision’a katılan zat-ı muhterem kişiler de bunu en az benim kadar iyi biliyor ama, paranın gözü kör olsun..
İngilizce söyleyip birinci olacaklarına, Türkçe söyleyip sonuncu olsunlar..
Türkçe’yi nerede duyarsak duyalım, biz gururlanmayı biliriz..
İçlerinde zerre kadar delikanlılık ve vatanseverlik varsa Türkçe şarkı söylesinler..
[COLOR=Blue]Bu yazının orjinali[/COLOR]