Sırasıyla bloogerin bir yazı yazarken nasıl bir süreçten geçtiği ve yayın aşamasına kadar izlediği yolların üzerinde duracağız. Bu sayede henüz yolun başında olan yeni yazı yazmaya başlayan ya da konu üretemeyen bir yerlerde takılan bloggerlara da destek vermiş olacağız.

Hazırsanız başlayalım.

- Yazılacak konu?

Belki de bloggeri zorlayan en büyük sorunların başında yazacak konu bulamaması ya da bloggerin ne hakkında yazacağı konusunda bir fikre sahip olmamasıdır. İkincisi her zaman daha tehlikeli olanıdır. Benim bu durumda sizlere tek tavsiyem bildiğiniz şeyler yazmanızdır. Eğer henüz çiçeği taze burnunda bir bloggersanız şüphesiz ne yazacağınız hakkında çekinceleriniz olacaktır. Bildiğiniz şeyler aksine, size basit gelse de başkaları için zor ve karışık şeyler olabilir.Siz bildiğiniz yazarak ısınma turları atarken, bir sonraki yazınıza kadar da nelerle ilgili yazabileceğinize geri dönüşlerden yararlanarak yol haritanızı çizebilirsiniz. Söz gelimi bilgisayar oyunlarınıza merakınız varsa sinema hakkında yazmanız yararınıza olmayacaktır. Sinema hakkında bilginiz varsa ve bilgisayar oyunları hakkında bilginiz yok denecek kadar azsa size tavsiyem film yorumları ya da incelemeleri yazmanız olacaktır.

- Daha önce bu konu hakkında neler yazılmış?

Yazacağınız konunun başkaları tarafından yazılmış olması sizin birebir kopya şeyler yazacağınız anlamına gelmiyor. Elbette ufak tefek benzerlikler her yazıda var. Ama sizi başkasından ayıran özgün anlatım tarzı, süslemeler ve betimleriniz olacaktır. Olaylara bakış açınız da yazı yazarken sizi bir adım öteye taşıyacaktır. Yazacağınız konu her neyse internette araştırma yapmalı kimin ne şekilde konuyu ele aldığını görmelisiniz. Ufak tefek tüyolarla yazınızı süslemek sizin elinizde… Kimsenin görmediği ufak bir ayrıntı sitenizi arama motorlarında üst sıralara taşıyacak, ziyaretçinin sayfanızı beğenip popülerliğinin artmasına da katkı sağlayacaktır.


- Konu yeteri kadar popüler mi?

Ben kısaca buna boşa kürek sallamamak diyorum. Yazacağınız konu her ne olursa olsun eğer internette birilerine ulaşmak istiyorsanız ortak bir şeylerden bahsetmelisiniz. Hiç kimsenin ilgisini çekmeyen ya da fi tarihli bir yazının ne size ne de okucuya katkısı olacaktır. Takı tasarımları, dövmecilik, sinema yorumları revaçtayken; e-devlet internet adresleri, temçit pilavının nasıl pişirileceği ile ilgili bir yazı yazmak eğer akademik düzeyde değilse ziyaretçiye hiçbir katkısı olmayacaktır. Bu tür siteler genellikle çöp siteler kategorisine girmektedir.

- Görseller hazır mı?

Şu bir gerçek ki, ziyaretçiler yazılardan önce görselleri görüyorlar. Görseller yazımızın olmazsa olmazlarındandır. Uygun görselleri seçerken google images hizmetinden ya da ücretsiz footage, stock fotoğraflardan yararlanabilirsiniz. Youtube da görseller için uygun kaynak olabilir. Görselleri etiketlemek ya da alt yazılarını yazmak da google ve diğer arama motorlarından oldukça fazla ziyaretçi getirecektir. İnternetteki bilgi kirliliğinden ötürü birçok ziyaretçi arama sorgularını images hizmetiyle yapmakta ve güvendiği görsellerin bulunduğu blogları ziyaret etmektedir. Ziyaretçilerimin yarısından çoğu görseller hizmetiyle bloguma gelmekte ve trafiğimin çoğunu da google images tüketmektedir. Buna rağmen görseller ziyaretçiler tarafından oldukça ilgi çekmekte ve bu da beni memnun ediyor.

- Yazı yazmaya nerden başlamalı?

Altyapımızı oluşturduğumuza göre artık yazmaya başlayabiliriz. Bu süreç en zor ve sancılı olandır. Yazarken bol bol hata yapmak vazgeçeceğimiz anlamına gelmiyor. Bazı kısımları not almak ya da sonu başta, başı sonda yazmak bazı zamanlar yazınızı kurtarabilir. Bir kelime yazınızın gidişatını değiştirebilir. Yalnızca yazı değil bazen bir fotoğraf, bir video da yazımızı şekillendirebilir. Hayalgücünüze bağlı olarak yazınızı nereden başlatabileceğinizi kendiniz karar vereceksiniz. Bazen vazgeçmek de doğru bir karar. Yazıyı taslak olarak bırakıp biraz daha araştırma yapmalı ya da yazı yazmaktan vazgeçilmeli. Sıradan basit bir yazının getirisinden çoğu götürüsü olmaktadır.



- Yazdığın kısımları tekrar tekrar gözden geçirme

Günlük konuşma dili, imla hataları ya da karışık terminolojik şeyler yani yalnızca sizin anlayacağınız dilde değil; daha kapsamlı ve anlaşılır bir dilde olmalıdır. Unutmayın herkes sizin gibi bilgili değil. Yazıyı her zaman geriye dönük tekrar incelemek ve hataları düzeltmeniz yararınıza olacaktır. Daha az karmaşık şeyler yazmanızı ve geriye dönük düzenlemeler yapmanızı tavsiye ederim.

- Yazının paragrafları arasında ve her cümlenin kendinden sonraki gelen cümle ile bağlantısını oluşturma

Cümleler ve paragraflar birbirleriyle bütün oluşturmalı, birbirinden kopuk olmamalı. Bu yapı tıpkı bir trenin lokomotifleri gibi olmalıdır. Aksi halde bir kopukluk olacak ve yazınız zor anlaşılır olacaktır.

- Son paragrafı tekrar gözden geçirme

Son paragraf her zaman en vurucu olandır. Yazdığımız her şeye nokta ya da üç nokta koyacağımız yegane yerdir son paragraf. Yazımızı bitirdiğimiz zaman ziyaretçinin dilinde pamuk helvamsı bir tat bırakabiliriz. Ziyaretçiyi kazandığımız ya da kaybettiğimiz en uç nokta son paragraf. Burada yazınızı noktalayabilir ya da devamının geleceğini bildirebilirsiniz. Biraz daha samimi olması ve kalıpları yıkıyor olmanız yararınıza olacaktır.

- Anahtar kelimeleri bul

Blogunuzun yapısına bağlı olarak anahtar seçimi de önem kazanıyor. Google eskisi gibi anahtar kelimelere itibar etmese de, uygun anahtar kelime seçimi ziyaretçilerinizin ulaşılabilirliğini arttıracaktır. Bazı blog sistemleri (wordpress gibi) anahtar kelimelere göre arşiv ve kategoriler yapmaktadır Anahtar kelimelerinizi konu ile alakalı seçmeniz ve 5 anahtar kelimeyi geçmemeniz tavsiye edilir.

- Yazıya başlık at

İlgi çekici başlık en az yazı içeriği kadar rağbet görüyor. Sıradan bir başlık seçmektense konu ile alakalı daha spekülatif bir başlık seçmenizi tavsiye ederim. Birbirinin aynısı yazılar kadar birbirinin aynı başlıklar da ziyaretçiler tarafından kopya yazı algısı yaratıyor. Özgün bir başlık seçimi yazınızı üst sıralara taşıyacak ve ziyaretçinin tercihinde önemli bir rol oynayacaktır.

- Yayınla

Son aşama artık yayınla butonuna basmak. Yazı yazmak bir bloggersanız bu süreçlerden geçmenizi gerektiriyor. Birkaçını atlayabilirsiniz ama bazılarına da harfiyen uymak zorundasınız. Artık yazınızın geri dönüşü yok. Geçmiş olsun.

Kaynak: Kısa Tesadüfler