Gıda terörizminin son ürünleri…

At eti içeren lahmacun, jelatin karıştırılmış yoğurt, ilaç etken maddeli içecek. Gıda terörizminin son ürünleri. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ekipleri Ramazan ayı denetimleri sonucunda insan hayatını tehlikeye soktuğu tespit edilen ürünlerin ve markaların listesini yayınladı.

46 gıda işletmesi ve 51 marka. Hepsinde insan hayatını tehdit eden uygunsuz katkı maddesi tespit edildi.

Tam da Ramazan ayında, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, bal, kahve, enerji içeceği, et, süt ve takviye edici gıdaların da içinde bulunduğu ürünleri inceledi. Çok ürkütücü sonuçlar çıktı.

İnternet sitesinde yayınlanan o listeye göre, İstabul’da bulunan Buhara Kebap ve Lahmacun Salonunda yapılan denetimlerde “Adana Kebap Harcı” markalı ürünün içinde tek tırnaklı etine yani at etine rastlandı ve bir başka firma Akkapı İşibol sucukları firmasına ait dana sucuğun içinde de baş eti kullanımı tespit edildi.

Danacı Yeğenağa Et ve Et Ürünleri Gıda firmasına ait Beyoğlu markalı dana kavurmanın içinde ise sakatat tespit edildi.

Göçer Et Ürünleri firmasına ait dana sucuğun içindeyse kırmızı etin içine karıştırılması yasaklanan kanatlı etine rastlandı.

Süt ürünlerinde de uygunsuz maddeler tespit edildi. Beydamla Gıda isimli firmaya ait Tulum Peynirinin içinde bitkisel yağ ve nişasta tespit edildi.

Özseymenler Gıda firmasına ait insüt markalı yoğurtun içinde ise bitkisel yağ ve jelatin bulundu.

Uygunsuz maddelerin yer aldığı gıdalar sadece et ve süt ürünleriyle sınırlı değil.

Beyazca markalı süzme balda şeker ve protein katkısı, Yayla markalı bulgurun içindeyse yapay gıda boyası, Herbal Med markalı enerji içeceğinde ilak etken maddesine rastlandı.

Yiyin Gari :)

Kaynak: Tarımsal Haber ve Bilgi

insanın içine köyde yaşamak geliyor bazen :(

İnsanı o hadde kadar getiriyorlar. Kim bilir daha neler var...

dışarıdan yemek yemek bayağı tehlikeli fakat mecbur kalıyoruz. büyük lokantalar bile işin içine hile katıyor

Yiyin gitsin ya, sanki bu kadar uyarıya rağmen yemeyi keseceksiniz ne diye peşine düşüyorsunuz bu kadar. Adam elinde nargile "sucukları yaparken ayakkabı lastiği koyuyorlarmış, ben bir daha yemem" diyor yada ağzından sigara düşmeyen, 1 km koşmayan adamlar yiyecek içeceğin içinde katkı maddesi var diye laf ediyor.

"La olm bi gidin la" diyesim geliyor ama koca adamlar işte saygısızlık etmemek lazım...

Bakanlığın sitesinden sürekli takip etmek lazım. Mesela inceliyorlar, listeye koyuyorlar ve hemen toplatılma kararı çıkıyor. Tüm ülkede toplanana kadar 1 hafta falan geçiyor. Sende o sırada alıp yiyebiliyorsun bilmeden.

Bu dediğinizi yapacak kişi sayısı yok denecek kadar azdır. Yani sürekli takip etmek. Ne bileyim aramızda elinde listeye girmiş firmaların isimleri ile süpermarkete giden olmaz heralde..

Durum ne olursa olsun bence bunların televizyonlar da v.s bangır bangır söylenmesi bu firmaların aşağılanması lazım ki olacak olanların önüne geçilebilsin..

Öylesi tabii iyi olurda. İşin öteki tarafıda var. Firma kendini düzeltir, usülsüzlükleri giderir tarafı.