Bir kaç yıl önce bizleri Ishimura gemisinde yaşanan esrarengiz olaylara konuk eden ve korku oyunlarına olan açlığımızı gidermeyi başaran Dead Space’in yavaş yavaş piyasadan izleri silinmeye başlamışken Visceral Games (VG) tam bu noktada devreye girip, Dead Space 2′yi sürpriz bir şekilde duyurarak bizleri heyecanlandırmayı başardı. İlk oyunun kalitesini koruyacağı, hatta yükselteceği açıklanan ikinci oyunda, ilk yapımın üç yıl sonrasına gidiyoruz. Yeni mücadelemiz Ishimura gemisinin dar koridorlarından, The Saprwl adlı büyük bir uzay istasyonuna taşınıyor. Titan adlı sistemde bulunan ve içinde ilk başta sadece küçük bir koloni barındıran, daha sonra ise bir Metropol hâline gelen The Saprwl, bütün olayların başlangıç sebebi olan Marker taşı sayesinde bir şekilde Necromorph’ların yeni katliam alanı haline geliyor.

Geçtiğimiz gün PlayStation Network ve Xbox LIVE üzerinden yayına başlayan Dead Space 2′nin demosunu nihayet oynama fırsatı bulduk. Şimdi isterseniz Visceral Games’in oyunculara ufak bir bölümle tattırdığı Dead Space 2′nin demosu nasıl olmuş, hep birlikte inceleyelim.

Hafızaları tazeledikten sonra başlama vakti!

Az önce dediğim gibi Dead Space 2, ilk oyunun üç yıl sonrasında geçiyor. Demoya hemen başladığımızda, ilk oyunda yaşananları hatırlamak adına iyi düşünülmüş kısa bir özet videosu ile karşı karşıya kalıyoruz. Karakterimiz Isaac Clarke’in başına gelenleri yeniden hatırladıktan sonra, oyunun muhtemelen ilk bölümünün bir kısmına, yani demoya başlıyoruz. İlk başta her şeyin ilk oyundaki gibi korunduğu dikkat çekiyor. Kontrol sistemi ve diğer elementler ilk oyun ile aynı yapıya sahip, dolayısıyla bir yabancılık çekmiyorsunuz veya farklılık durumu söz konusu değil. Sessiz bir koridor da başladığımız oyun, gerilim dozu yüksek bir mekâna doğru yavaş yavaş ilerlemeye başlıyor. İşte bu noktada ilk Necromorph düşmanımız ile bir anda karşılaşıyoruz ve silahımız ile çeşitli uzluvlarını her zaman ki gibi kopartarak etkisiz hale getiriyoruz.

Bildiğiniz gibi ilk oyunda dört adet silah taşıma lüksümüz vardı, DS 2′de de aynı olay korunmuş. Silahlarımızın çoğu ilk oyundaki ile aynı, aslında taşıdığımız ekipmanlara silah demek pek doğru değil ama Necromorph’ların korkulu rüyası haline geldiği için silah diyebiliriz. Demo versiyonu olduğu için oyuna yeni eklenen silahlardan sadece bir tanesi görebilme şansımız var. Bu silah ise VG’in daha önce açıkladığı Javelin Gun adına sahip. Javelin Gun’ın en önemli özelliği, karşınıza çıkan düşmanı fırlatıcı mekanizmasında bulunan çiviler sayesinde duvara zımbalıyor oluşu. İlk başta bu silahı kullandığım zaman tepkim garip olmasına rağmen, zamanla alışmaya başladım ve baktım ki en çok kullandığım silah haline gelmiş! Başta alışamamamın nedeni ise, çivileri tek tek fırlattığı için düşmanınıza karşı hantal kalıyorsunuz, bunun etkisi de canınızın azalmasına neden olabiliyor.

Korkmayı özlemişiz, hele bir de gece vakti oynayınca…

Dead Space, her dakikasında korku ve aksiyon unsurlarını karıştırarak önümüze koyan bir oyun. En önemli özelliği de budur aynı zamanda. Dead Space 2′de ise bunlar daha yoğun bir şekilde karşımıza çıkacak, çünkü demoda bile fazlasıya belirttiğim bu iki unsuru hissediyorsunuz. İkinci oyun ilk duyurulduğunda yapımcılar “aksiyon ön plana çıkacak” dediklerinde bu açıdan biraz tereddüt etmiştim ama E3 2010 basın konferasında gelen “daha fazla korkacaksınız” açıklamasıyla beraber bu tereddütlerim bitmiş oldu. Hemen size korku ve aksiyon dengesi adına bir örnek vereyim, oyun boyunca sakin ve geniş bir odaya girdiğinizde karşınıza birden oyuna yeni eklenen Necromorph bebekleri toplu halde saldırabiliyor. Şahsen on küsür bebek tarafından saldırıya uğramış biri olarak net bir şekilde söylemeliyim ki; bu karambol sırasında hem aksiyon olarak, hem de gerilim açısından karışık durumlar yaşanabiliyor. VG aksiyon ve korku arasındaki dengeyi çok başarılı bir şekilde oyuna yansıtmış anlayacağınız.

Kaynak : dead space 2 inceleme