İtiraf edelim arkadaşlar, hepimiz en az bir kere “Ah şu ülkenin başında ben olsaydım.” demişizdir. Ya da gelecek hayallerimizde bu olmuştur. Elbette ki bu kolay bir şey değil... Hem ülkenin başına geçmek, hem de yönetmek... Ama eğer bu hayalinizde kararlıysanız, Tropico serisinin yeni oyunu Tropico 5 ile, şimdiden hazırlanmaya başlayabilirsiniz... 23 Mayıs 2014’te PC, Playstation 3 ve XBOX 360 platformlarına çıkan Tropico 5 bize, bir ada ve adadaki ülkenin yönetimini veriyor...



Oyunda İspanyolca “başkan” anlamına gelen “El Presidente” rolündeyiz. Ülkemizin her haltına karar verebiliyoruz. Yapılacak binalardan, ticaret yapılacak rotalar ve mallara; ülkenin yönetim şeklinden, seçimlerde hile yapılıp yapılmayacağına kadar. Alışık olmadığımız (ya da olduğumuz) şekilde bu başkan, bir diktatör. Ama garip bir diktatör... Diktatör dediğin adam demir yumruktur. Bizim diktatörümüz seçimler falan yapıyor. Garip bir diktatör yani. İçinde uysal bir kedi olsa da, masaya yumruğunu vurduğunda ses getiren cinsten...

El Presidente olarak başladığımız Tropico 5, tüm Tropico oyunlarında olduğu gibi sevimli grafiklere, eğlenceli müziklere, komik diyaloglara, entegre ve nispeten basit bir oynanışa sahip. Tropico oyunlarının olmazsa olmazı mizah faktörü bana yetmedi açıkçası. Daha çok mizah, daha çok kahkaha istiyor insan her zaman. Ama yine de bazı diyaloglar oyunu bırakıp bir yarım dakika gülmenize sebep olabiliyor. Özellikle radyo yayınları ve “sadık danışmanımız”Penultimo’nun söyledikleri bazen oyundan daha eğlenceli olabiliyor...



Tropico oyunlarında her zaman sevimli ama kaliteli grafikler olmuştur. Tropico 5’te de bu durum değişmemiş. Birçok oyunda göremeyeceğiniz kadar kaliteli su grafikleri, bina yapım aşamaları, kaplamalar vb. Tropico 5’te mevcut. Adamızdaki her vatandaşın ayrı bir kimliği, görüşü, mutluluğu olması da güzel. Bir volkan patlaması sonrasında çıkan yangınları itfaiye ekiplerinin söndürme çalışmalarını izlerken, yıkılabilecek binanızı unutup eğlenebiliyoruz (evet, mazoşistiz). Gerekli araştırmayı yapmadan önce adanın çoğu bölümünün haritasal ve yerleşimsel olarak kapalı olması ve o bölümleri görebilmek için birlikler yollayarak keşfe çıkmamız da ayrı bir güzellik.

Tropico 5’te çok dikkat çeken bir yenilik, “çağ” sisteminin oyuna getirilmiş olması. Koloni Çağı, Dünya Savaşları Çağı, Soğuk Savaş Çağı ve Modern Zamanlar Çağı olarak adlandırılan 4 ayrı çağ var oyunumuzda. Ve Tropico 5 bize tarihte olmuş olayları tekrar yaşayabilme ve yeniden yazabilme şansı sunuyor. Örneğin Dünya Savaşı çıktığında büyük devletlere kafa tutup savaşın kaderini (ve sonucunu) değiştirebiliyoruz. Ekonomik Kriz zamanında kemerlerimizi sıkıp çağa ayak uydurmamız gerekebiliyor. Sırasıyla geçeceğimiz bu evrelerin her biri bize yeni özellikler katıyor. Araştırabileceğimiz yeni teknolojiler, yapabileceğimiz yeni binalar, ülkemize dikte edebileceğimiz yeni kanunlar gibi. Bu özellikler Tropico 5’i, serinin diğer oyunlarından bir adım öne taşımış. Ayrıca yine seriye ilk kez gelen Çok Oyunculu Modu artık adamızı başkalarıyla paylaşıp ister dostça, ister düşmanca yaşayabilmemizi sağlıyor.

Sesler konusunda Tropico 5, Tropico kalitesini korumuş. Her zamanki eğlenceli ve kıpır kıpır, sizi dansa davet eden Latin şarkılarını, dans gecelerinde bile kullanabilirsiniz, o derece... Ayrıca oyundaki karakterlerin seslendirmeleri yine kalite olarak güzel. Radyo programı sunucusunun ve danışmanımız Penultimo’yu seslendiren arkadaşların değişmemesine sevindim. O ses tonlarına alışmıştık. Sesler konusunda birçok ekstra da karşımıza çıkıyor. Örneğin limanınıza bir gemi gelmek üzereyken hafiften bir gemi kornası duymak, kameramızı sahile yaklaştırdığımızda karaya vuran dalgaların sesleri, bir bina seçtiğimizde binayla ilgili çıkan sesler, etrafta gezen insanlara tıkladığımızda bir şeyler söylemeleri bizi bilgisayarımızın başından alıp, o tropik adaya götürebiliyor.



Oynanabilirliğe gelirsek, Tropico 5, seriye alışkınlar için hiç sorun olmayacaktır. Yaklaşık olarak aynı sistemlere sahip. Seriye yeni başlayacak olanların da çok kısa bir sürede alışabileceği basit bir oynanışı var ve az da olsa İngilizce gerektiriyor. Görevleri anlamak, çalışmayan binanın neden çalışmadığını görmek için (örneğin “Kıyafet binasının çalışması için yün ve pamuk lazım” gibi) ya yanınızda bir sözlük bulundurun, ya da acilen İngilizce’nizi geliştirin eğer yeterli olmadığını düşünüyorsanız. Ki biz El Presidente’yiz! Ne demek anlamamak...?!

Multiplayer yani çok oyunculu moddan da biraz bahsetmek gerekirse, Tropico 5 ile beraber artık oyunu, başka insanlarla beraber oynayabiliyoruz. 4 ayrı kişinin tek bir ada üzerinde yaşamaya çalışması ilginç oluyor. Adayı, kaynakları, işçileri, elektriğimizi hatta paramızı ister paylaşıyoruz ve dostça yaşıyoruz, istersek de “Vatan toprağı peşkeş çekilemez!” diyerek adanın tek hakimi olmaya çalışıyoruz. Tabii aynı düşünceleri, karşımızdaki oyuncuların da bizim için beslediğini unutmamamız gerekiyor. Multiplayer özelliği seriye yeni bir soluk kazandırmış, çeşitlilik oluşturmuş ve eğlenceyi kesinlikle arttırmış. Tropico’da sanırım tek eksik şey “rekabet” hissiydi, Tropico 5 ile serimiz, bu eksikliği de tamamlamış...

Oyunda eleştirebileceğim iki nokta var. İlki oyunun Tropico 4’ten çok apayrı bir farkı olmaması. Yani güzel yenilikler var, geliştirmeler var ama tüm bu olayları bir “Ek Paket” ile de Tropico 4 oyununa ekleyebilirlermiş. Yani oyunda, başlı başına bir oyundan çok, bir “Ek Paket” havası var. İkinci eleştirebileceğim nokta da, yönetim olayı biraz kolay olmuş sanki. Yani itam zıt iki görüşteki iki adamı aynı anda memnun edebiliyoruz. Örneğin koyu bir kapitalist ile koyu bir komünisti gerçek hayatta, aynı anda bu şekilde memnun etmek, pek de mümkün bir şey değil sonuçta.



İncelememize yavaş yavaş son verirken, seriye gelen yenilikleri bir toparlamak gerek. Öncelikle çağ sistemi ve çok oyunculu oynama imkanı seriyi bir ileri kademeye taşımış. Ayrıca gelen hanedanlık sistemi, hanedanlık üyelerimizin farklı farklı özellikleri ve bu üyeleri farklı alanlarda kullanabilme imkanı da, farklı stratejiler oluşturabilmemizde etkili. Geliştirebildiğimiz teknolojilerle eski binalarımızı daha modern ve yenileri ile değiştirebiliyoruz artık. Ayrıca ticaret sisteminde güzel yenilikler yapılmış Tropico 5 ile. Maddi durumumuzu kuracağımız ticaret filosu ile kat kat güçlendirebiliriz. Ve elbette her oyunda olduğu gibi Tropico 5’te de yeni binalar var.

Yapımcı Kalypso Media seriyi sevenlerin beklentilerini boşa çıkartmamış. Tropico’nun eğlenceli yapısını yeniliklerle geliştirmiş ve bize yine başında saatlerimizi harcayabileceğimiz bir oyun vermiş. Kalypso’nun bu başarısının altında kalmamalıyız arkadaşlar!

Kaynak