Bundan 33 yıl önce, daha bilgisayar kavramı bile yeni yeni oluşuyorken çıkmış ilk Wolfenstein oyunu. Evet evet yanlış okumadınız, tam 33 yıl önce, yani 1981′de. Bilgisayar çağının ilk konulu FPS oyunu desek (tabii o zamanlar bırakın FPS’yi 3. boyut bile yok) sanırım çok da yanlış bir kullanım sayılmaz. Konusu ise boyundan büyük oyunun. Nazi Almanyası’na gizli bir görev için giren ABD askerini canlandırdığımız oyunda, verilen sınırlı kaynakları kullanarak ve en önemlisi de muhafızlara yakalanmadan esir düştüğümüz kaleden kurtulmaya çalışıyorduk. Bir nevi günümüz gizlenme oyunlarının (Thief gibi) büyük büyük atası diyebiliriz Castle Wolfenstein için. Bu paragrafın sonuna 1981 yapımı Castle Wolfenstein oyununa ait bir ekran alıntısı koyacağım ki bugünlere nasıl geldiğimizi bilelim!
Wolfenstein’ın 1981 yılında çıkan ilk oyununa ait bir ekran alıntısı.
Castle Wolfenstein’dan sonra, 1984′te bir devam oyunu çıkartılıyor aynı firma tarafından, Beyond Castle Wolfenstein. Bu da yapım olarak benzer bir oyun olsa da hikaye olarak ilk oyunun devamını nitelendiriyor. Wolfenstein dönemin sınırlı imkanlarıyla çıkartılabilecek en iyi oyunlardan biri olarak kabul ediliyor ve Dünya çapında büyük beğeni topluyor. 8 yıl boyunca firma Wolfenstein’a devam oyunu çıkartmıyor ve 8 yıl süren sessizliğin ardından Wolfenstein el değiştirip id Softwares’in eline geçiyor. id Softwares’in Wolfenstein’a yaptığı en büyük iyilik kuşkusuz oyunu üçüncü boyuta taşımak!
Tabii ki id Softwares’in tek icraatı oyuna 3D ekleyip olduğu gibi pazara sunmak olmuyor. Bunun yanı sırsa firma, popüler oyuna grafik iyileştirmeleri uyguluyor. Oynanışta ve konuda ufak değişikliklere de başvuran id Softwares, oyunun temel prensiplerinden biri olan “gizli kalma” olayını değiştirip daha direk çatışma odaklı bir oyun ortaya çıkartıyor. 3D’ye geçmiş olmanın değerini bilen cesur yazılım firması bir diğer köklü değişikliği de oyunun türünde yapıyor ve üstten kontrol edilen oyunu birinci kullanıcı gözüne (FPS) indiriyor.
Daha sonra aynı yıl aynı firma tarafından devam niteliğindeki Spear of Destiny çıkartılıyor.
Yine uzun bir ara veriliyor ve 9 yılın ardından oyun yine el değiştirip 2001 yılında Gray Matter Interactive’e (GMI) satılıyor. GMI içinde bulunulan çağın sağladığı tüm nimetlerden yararlanarak var olan efsaneyi kanatlandırıp, bundan bir kaç sene öncesine kadar hala oynanan bir başyapıta çeviriyor.
Görebileceğiniz üzere pikselleri sayılan basit atarimsi oyun gitmiş yerine çağın gerekliliklerine uygun, oynanabilitesi yüksek bir oyun geliyor. GMI Wolfenstein’ı bugün olduğu konuma getiren hikayeyi bozmadan usataca rötuşlarla hafifçe değiştiriyor. Oyuna katılan bu yeniliklerden dolayı Wolfenstein Gray Matter Interactive’e çok şey borçlu!
Sürekli gelişen oyun 2003 ( Wolfenstein: Enemy Territory) ve 2009 (Wolfenstein) yıllarında revize edilerek terar oyuncuların beğenisine sunulduktan sonra 2009 yılından itibaren oyun dünyası adeta altın çağına giriş yapıyor. Yepyeni fizik motorları ve her gün yenilenen grafik sistemleri sayesinde bugün bir oyun görüntüsüyle gerçek bir fotoğrafı ayırmakta zorlandığımız zamanlar oluyor. Dolayısıyla oyun dünyasında rekabet hiç olmadığı kadar kızışıyor. Oyun firmalarının birbirinden daha iyi olabilmek adına hiç olmadığı kadar çaba gösterdiği bu dönemde Wolfenstein’a sessiz kalmak elbette ki yakışmaz. Geçmişten de alışık olduğumuz üzre Wolfenstein tekrar el değiştiriyor…
Oyunun yeni sahibi MachineGames oldukça büyük bir sorumluluğun altına girerek 2009′dan beri güncellenmeyen Wolfenstein serisini tekrar ayakaları üzerine kaldırmayı görev ediniyor.
20 Mayıs 2014′te çıkması planlanan Wolfenstein: The New Order (WTNO) konu itibariyle abilerinden oldukça farklı. Önceki oyunlarda sürekli bir kaçış söz konusuyken bu kez işler değişiyor. Oyun 1960 Nazi Almanyası’nda geçiyor. Evet 1960 Nazi Almanyası, çünkü oyun itibariyle Naziler 2. Dünya Savaşı’nı kazanıyorlar. Ve yıllar yılı hükmettikleri alanı genişletip tüm dünyayı kontrol eden bir Nazi Devleti kuruyorlar.
Oyunu William “B.J.” Blazkowicz denen karakterin gözünden oynuyoruz. B.J. Nazi Almanyasına, son umut, karşı-atak için gönderilen bir ajan. Unutmadan değinmekte fayda gördüğüm bir konu var ki; Nazilern 2. Dünya Savaşı’nı kazanması o kadar da basit olmuyor. 2009 yılında çıkarılan Wolfenstein oyunun yer aldığı zaman diliminden 2. Dünya Savaşı yıllarına kadar Nazi Almanyası’nda çok şey değişiyor. Naziler teknolojik açıdan büyük gelişmeler kaydederek kendilerine savaşta avantaj sağlayacak icatlara imza atıyorlar. Dolayısıyla 2. Dünya Savaşı’nı kazanmaları pek de sürpriz olmuyor.
Nefes Kesen Wolfenstein: The New Order Gameplay Trailer’ını İzlemeye Hazır Mısınız?
Muhteşem Trailer'ı içeren yazının devamı ve kaynak için lütfen tıklayın!