Büyü için gerekenler: Saç, tırnak değil. Ziyaretçinin hareketlerini bilip, kişiliğini analiz etmek için herhangi bir analiz aracı ( webvisor ile daha kesin sonuç! )
Şaka falan bir yana, bir ara X adlı bir medyum SEO çalışması yaptırmak için teklif istemişti de elim ayağıma dolanmıştı :D
Şimdi yapsan bir dert, yapmasan bir dert :D
Kaçamak cevaplar veriyordum ki, SEO ile ilgili birşeyler sordu ve cevapladım.
Soruları hep o sorduğu için, benimde 1 soru hakkımın olabileceğini düşünerek "peki siz büyüyü nasıl yapıyorsunuz" gibi bir soruyu sorma cürretinde bulundum.
"tek başımıza değil tabiki, yardımcılarımız var" dedi.
sesim hafiften titreyerek ;"o halde söyleyin yardımcılarınıza, SEO 'da da size yardım etsinler."
dedim ve böylece fıtratıma aykırı bir teklifi daha cesur bir şekilde reddetmiş oldum.
(- cesurmuşşş. Ayetel Kürsi olmasa görürdük :D )
Konumuz bu mu, tabii ki değil.
İçerik kadar sunumda önemlidir.
1- Anlamadığınız ve sevmediğiniz halde o dersi sevdiren hocalar...
2- Anladığınız ve sevdiğiniz halde o dersten bıktıran hocalar...
Sizinde okul hayatınızda muhakkak karşınıza çıkmış bir hadisedir.
Kişilik özelliklerini ele almadığımızı düşünürsek, bu hocaların arasındaki farklar nelerdir?
Öncelikle bize dersi sevdiren hocada verdiği dersten keyif alıyor,yaptığı işi seviyor ve mutluysa, bu bize de pozitif olarak yansır.
Öğrencilerinin anlaması için yeri geldiğinde somut örnekler verdiği gibi birebir kendi hayatından örnekler verir.
Ama bazı hocalarda vardır ki, işini sevmemesi durumunda istediğiniz kadar gayret gösterseniz de birşey öğrenemezsiniz.
Kimiside işini sever, fakat dersi sunumunda sıkıntı vardır.
İşte bu yazıyı okuyanlar, çoğunlukla yazdığı yazılardan keyif alan, fakat ziyaretçilerin aynı keyifi almadığını dert yakınan kişiler olduğunu söyleyebiliriz.
Dolayısıyla eğer blog yazıları yazıyorsanız içerik sorunu değil, sunum sorunu yaşarsınız.
Çünkü blog yazısı okumak isteyen bir kişi genellikle kurumsal olmayan ve samimi ağızdan yazılmış şeyler okumak ister.
Tıpkı dersi sevdiren hoca gibi, samimi olun.
TuzsuzT hocamızın imzasındaki bir blog sayfasını sizlerle paylaşmak istiyorum:
http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr/2011/05/tesla-haarp-ve-illuminati.html?t=1
Bu site inci sözlük ağzından yazılmış ve bu yazıyı baştan sona okuyan biri hayatında Tesla'nın ismini duymamış olsa bile keyifle okuyor ve kim olduğunu,neler yaptığını ve daha birçok detayı öğreniyor.
4975 kelime beyler dikkatinizi çekerim.
Anlatmak istediğim hedef kitleniz var ise, onlarla yüz yüze konuşuyormuş gibi konuşarak insanlara bu kadar uzun yazıyı okutup, yorum yazdırmaya teşvik edebilirsiniz.
Hitap şekli sana bana aykırı gelse bile kendi kitlesi onu severek okumuş ve bilgi almak istediklerinden değil, yazıyı okumaktan keyif aldıkları için okumuşlar.
İşte bu da mükemmel sunumun yeri geldiğinden vereceğiniz içerikten daha değerli olabileceğidir.
Çünkü Tesla adına binlerce makale görmüş ve okumamış biri olarak bu yazıyı sonuna kadar okuduğumda asıl özgünlüğün bu olduğunu anladım.
Yani isterseniz "SEO nedir" diye bir başlıkta siz açın fakat sunumunuz farklı olsun yine okunur,anlatmak istediğim bu.
İçeriğinizi sevdiren blogger olun.Bu şekilde çok fazla geri dönüşüm elde edersiniz.
Sonuçta insanlar blogları keyif almak için gezerler.Sizde ziyaretçilerin nelerden keyif alabileceğini analiz edip, bunu onlara sunun.
