HER CİHAZA İNTERNET
Hepimiz nesnelerin internetini duymuşuzdur. Yüksek enerji tasarruflu minik bilgisayarlar sayesinde su ısıtıcısı gibi her gün kullandığımız cihazlar internete bağlanır. Bu sayede tüm cihazlarınız arasında bir ağ kurulmuş olur. Bu ağ ile cep telefonunuzu kullanarak suyun ne zaman ısıtılacağını ayarlayıp, evinizdeki klimanın siz eve vardığınızda evinizi soğutmuş olmasını sağlayabilirsiniz. Ancak cihazların birbirlerine bağlamanın tek yolu internet değil.
SESİN İNTERNETİ
Adları benzese de aslında sesin interneti, nesnelerin internetinden çok farklı. Bu sistem daha çok doğrudan bilgi aktarımını hedeflemekte. Yöntem sesin bir cihazdan diğerine sadece ses yoluyla bilgi taşımasına olanak sağlıyor. Bunu yapmak için üç farklı yol var. Tanımlayıcı dediğimiz yol aynı Shazam veya SoundHound gibi müzik bulma uygulamaları gibi çalışıyor. Ana cihazın çaldığı herhangi bir ses sinyal olarak tanımlanıyor. Bir diğer yöntemi ise “Katkı” olarak Türkçeye çevirebiliriz. Bu yol ise hazır herhangi bir sese insan kulağının duyamayacağı frekanslarda kod eklenerek gerçekleştiriliyor. Üçüncü ve son yönteme ise Türkçede “Kodlanmış” diyebiliriz. Bu son yöntemde iletilen sesin kendisi kod oluyor. Bu sebeple en hızlı yöntem bu. İstenirse gönderilen bilgi insan kulağının duyabileceği şekilde kodlanabilir fakat duyulan ses cızırtı türevi olacaktır.
SESİN KAPASİTESİ
Maalesef sesin içine büyük boyutta dosyalar yerleştiremiyoruz. Bu nedenle şu an sistem sayfa linki gibi çok ufak bilgiler göndermek için kullanılıyor. Ses boyut olarak çok veri taşıyamasa da hala çok kullanışlı. Örneğin bir stadyumda maç için hazırlanmış istatistik sayfasının linki birkaç saniyelik bir anons ile on binlerce kişiye aynı anda ulaştırılabilir.
Sistemin bir diğer avantajı ise hali hazırda bulunan cihazları desteklemesi. Sesin internetini kullanmak için cihazda hoparlör ve mikrofon olması yeterli. Fakat piyasadaki çoğu cihazın hoparlör ve mikrofonu insan sesine göre üretildiğinden bazı kodlu seslerde sorun yaşanabiliyor. Ancak ileride bu teknolojiyi tam destekleyen ürünler çıkacaktır.
PEKİ KUSURSUZ MU?
Her yeni teknoloji gibi sesin internetinin de henüz sorunları bulunmakta. Maalesef iletim ses ile yapıldığından gürültülü bir yerde bu teknolojiyi kullanmak pek mümkün değil. Ayrıca konu bir topluluğa değil de tek bir kişiye veri göndermek olduğunda sıkıntılar çıkmakta. Ve bahsettiğim düşük veri kapasitesi bu teknolojiyi çok sınırlıyor. Bir diğer sorun ise güvenlik, daha şimdiden yaklaşık 20 metre mesafeden insanın duyamayacağı bir ses ile yayılan zararlı üretildi. En azından bunun gerçekleşmesi için cihazda başka bir zararlı yazılımın kurulu olması gerekmekte. Bununla birlikte şu anda gönderdiğiniz ses taklit edilemeyecek şekilde üretilebiliyor ki bu da güvenliği büyük ölçüde artırıyor.
SİZ DE DENEYİN
Teknoloji henüz yeni fakat neredeyse bütün cihazlarda çalışmakta. Google’ın Google Tone adlı Chrome eklentisi yakındaki bilgisayarların hepsinde aynı sayfayı açmayı sağlıyor. Ayrıca iOS ve Android’de çalışan Chirp adlı uygulama telefonlar arası not, link ve hatta resim göndermeyi sağlıyor.
GELECEĞİ
Büyük ihtimalle sesin internetini günlük yaşamda göreceğiz. Bu şekilde dosya göndermek şu an için çok mantıklı olmayabilir fakat sayıca fazla bir topluluğa aynı anda hızlıca erişmek için son derece iyi bir fikir. Sesin interneti kullanılarak üretilebilecek pek çok parlak fikir var. Yeni çıkacak donanımlara gelecek bir çip ile bu teknoloji tam desteğe kavuşacak. Yani gelecekte bu sistemi kullanan harika uygulamalar görebiliriz.
http://webnoloji.net/genel/sesin-interneti-internet-of-sound/
