PLANLANMIŞ BİLGİSAYAR ARIZALARI

Elektronik aygıtlar çoğu zaman gereğinden çabuk bozuluyor. Acaba bunun arkasında planlı bir şeyler olabilirmi ? Eğer düşündüğünüz mantığınızla çelişiyorsa bu yazımızı mutlaka okumalısınız.

Çok mutlusun, artık bir dizüstü bilgisayarın var !

Bir zamanlar sevinçten bilgisayarı olduğu için havalara uçan Mehmet’in daha üç yaşındaki dizüstü bilgisayarı her açılıştan sonra, on dakika içinde kendiliğinden kapanıyordu. Mehmet, dizüstü bilgisayarı Münih’te ki Repair Pc Cafe‘ye götürdüğünde bunun, bilgisayarın hiç fan sesi çıkarmamasıyla ilgili olabileceğinden şüphelenmişti. Bir gönüllü sorunla ilgilendi. Genelde dizüstü tamiri yapan BT teknisyeni olmasına rağmen aygıtı tümüyle sökmesi 20 dakikasını aldı. Sadece dizüstü bilgisayarı parçalarına ayırarak sorunun kaynağına erişebilmişti.

Dizüstünün neden çalışmadığı gün gibi ortadaydı: Fan kaçınılmaz bir şekilde tozla kaplanmış, bir hava çıkışına doğru üflemeye çalışıyordu. Zamanla koca bir toz yığını oluşmuş, bu da pervanenin bıçaklarını tıkamıştı. Bu yüzden işlemci ısınmaya başlıyor, çok geçmeden de kendiliğinden kapanıyordu.

Teknisyen bunun dışında, aşırı sert olan ekran menteşelerini al plakaya tutturan küçük vidaların da bir noktada yerinden çıkmış olduğunu gördü. Ekranın tümüyle bozulması an meselesiydi. Kendisine eBay‘den yeni bir fan ve alt plaka alması söylenen bilgisayar sahibi paramparça haldeki bilgisayarı koltuğunun altındaki bir karton kutuda, Repair PC Cafe’den uzaklaştı. Aygıt buraya bir sonraki gelişinde toplanacaktı.



REPAİR PC CAFE’LERİN GERÇEK YÜZÜ

Eğer dizüstü bir PC böyle tamir atölyesinde ya da üreticinin kendisi tarafından onarılsaydı onarım bedeli aygıtın gerçek değerinden daha fazla olacaktı. Fakat üretici daha yumuşak bir menteşe kullansa, hava çıkışını ızgaranın daha sık olacağı şekilde yapsa bunların hiçbiri olmayacak, bilgisayar sapasağlam çalışacaktı.

ESKİME Mİ, İHMALKARLIK MI, KÖTÜ NİYET Mİ ?

Ne yazık ki elektronik aygıt sahipleri bu tür senaryoları yakından tanıyor. Özellikle de sorun tam garanti bitiminin arkasından çıkarsa, kullanım ömrünü azaltıp yeni bir aygıt satın almayı zorunlu kılan sorunların kasıtlı olarak üretici tarafından yapıldığı şüphesi haklı olarak alıcının kafasında oluşuyor.

Ne yazık ki bu düşüncesi akla getirmek kolay, ispatlaması zor. Zira tüm aygıtlar zaman içinde bir şekilde eskiyor. Ekranlar kararıyor, piller giderek daha hızlı boşalmaya başlıyor. SSD’lerin Flash bellek hücreleri sadece belli sayıda yazma döngüsünü kaldırabiliyor. Bu tür yaşlanma belirtilerini, sıfır durumdayken test ettiğimizde hata oranı çok düşük olduğu gibi, zaman geçtikçe kullanım ile birlikte yavaş yavaş kullanım süresi bilgisayarın dolmaya başlıyor.

Teknoloji‘nin gerçekleri arasında yer alan bu kurnazlık, bilgisayar ve mobil dünyanın belası olmuş durumda. Herşey belirli bir plan ve düzeyde ilerlerken, kullanıcılar sürekli yeni ürün almaya zorlanıyor. Bu durum 10 yıl öncede aynıydı, şimdi de aynı şekilde ilerliyor. Önüne geçebilecek hiçbir engel yokken, sürekli üreticiler kazanıyor.

TESPİT ETTİK ONAYLATTIK: http://bitly.com/1cW9UWp