İnsanlarla bir şeyler paylaşmak, onlara sesinizi duyurmak için sonunda bir blog açtınız. Ama bir blog açmak işin yalnızca başlangıç kısmı. Eğer sizler de diğer milyonlarca kişi gibi Wordpress tabanlı bir blog açmışsanız, daha fazla kişiye ulaşmak, sitenizde ziyaretçilerin daha fazla ve daha hoşça vakit geçirmesini istiyorsanız sitenizi gerekli Wordpress eklentileri (plug-in) ile güçlendirmeniz gerekiyor. Bu eklentilerden bazıları sitenize gelecek ziyaretçi sayılarını artırmaya yararken, bazıları Wordpress güvenliği için sitenizi istenmeyen ziyaretçilerden koruyacaktır.

Günümüzün en popüler içerik yönetim sistemi olan Wordpress; Drupal ya da Joomla benzeri diğer içerik yönetim sistemlerine oranla eklenti konusunda size çok daha fazla seçenek sunmaktadır. Fakat Wordpress eklentileri denizinde boğulmak içten bile değildir. Hangi eklentileri kurmalı, benzer eklentiler arasından hangisini seçmeli, hangisi benim işimi görür... Sorular böyle uzar gider. Serenti’yi ilk açtığımızda bizde Wordpress için gerekli eklentiler konusunda fazla bilgi sahibi değildik. Fakat aradan zaman geçip deneyim kazandıkça en gerekli eklentilerin neler olduğu konusunda artık yeterince fikir sahibi olduk. Bu yazıyı da Wordpress tabanlı blog açıp hangi eklentilerin yükleneceği konusunda kararsız kalan kullanıcılar için hazırladım. Diğer sitelerim Wordpress tabanlı olduğu için bir hayli deneyim kazandım diyebilirim.

Wordpress Kurulumundan Sonra Yapılması Gerekenler

"Hakkımızda” Sayfası Oluşturun: Sitenize gelen bir kullanıcı, site sahibi ya da site hakkında bilgi sahibi olmak isteyecektir. O yüzden kendinizi, amacınızı, ya da ziyaretçilere vermek istediğiniz bir mesaj varsa “Hakkımızda” sayfası oluşturun. İçeriğini baştan savma değil, sizinle ya da sitenizle gerçekten ilgilenen kullanıcılar için doyurucu içerikte, ayrıntılı bilgilerle destekleyin. Ziyaretçiniz sizi ne kadar iyi tanırsa, sitenizi o kadar çok ziyaret eder, size ve yazılanlara olan güven duygusu o kadar artar.

“İletişim” Sayfası Oluşturun: Siteniz ve kendiniz hakkında yeterince bilgi verdiniz. Peki ya ziyaretçiniz sizinle iletişim kurmak isterse? Belki sizinle tanışmak isteyecek, görüşlerini size iletmek isteyecek, belki var olan yeteneğini değerlendirip sitenizin yazarları arasına katılmak isteyecek ki, konusunda bilgili bir insanın özgün yazılarıyla sitenize katacağı değer paha biçilemez değerdedir. Kısacası sizinle iletişime geçmek isteyecek takipçileriniz için mutlaka bir sayfa oluşturun.

İletişim sayfasının tek hedef kitlesi yalnızca yazılarınızı takip edenler değil elbette. Herhangi hukuksal bir durumda sizinle iletişim kurmak isteyenler de sizinle nasıl iletişime geçeceğini yollarını arayacaktır. Şöyle düşünün: Farkında olmadan yasalara aykırı ya da telif haklarını çiğneyen bir içeriği sitenize dahil ettiniz. Karşı taraf iletişim olanağı bulursa belki kibarca sizi uyararak yalnızca sitenizden içeriği kaldırmanızı isteyecek. Ama sizinle iletişime geçemezse zorunlu olarak yasal süreç başlayacak ve yalnızca bir iletişim sayfanız olmadığından siteniz mahkeme kararıyla tümden kapanacak.

Kalıcı URL Ayarlarını Düzenleyin: Wordpress kurulumundan sonra yapmanız gereken temel ayarlardan bir tanesi, kalıcı URL ayarlamalarını düzenlemektir. Çünkü Wordpress içeriklerinize standart olarak kısa URL atamaktadır.

Bir örnekle açıklayacak olursak, diyelim bir yazı yazdınız ve yazınızın başlığı “Birinci Dünya Savaşı”. Eğer kalıcı bağlantıları varsayılan ayarlarda bırakacak olursanız, yazınızın adresi tarayıcı çubuğunda http://www.zargana.org/?p=123 biçiminde görünecektir. Bu kalıcı bağlantı biçimi ise, sitenize ziyaretçi sağlayacak olan Google, Yandex, Bing gibi popüler arama motorlarının hiç de sevdiği bir yapı değildir.

Yapmanız gereken, sağ taraftaki panelden Ayarlar/Kalıcı Bağlantılar sekmesini seçerek kalıcı arama bağlantılarını arama motorlarının sevdiği biçime getirmektir. Arama motorlarının hoşlanacağı biçim ise “Yazı İsmi” seçeneğidir. Oradaki seçeneği işaretlediğinizde bundan sonra yazılarınız, az önceki örneğe dönersek, http://www.zargana.org/?p=123 gibi anlamsız rakamlar olarak değil, arama motoru dostu bir yapı olan http://www.zargana.org/birinci-dunya-savasi biçiminde çıkacaktır.

Kategoriler Oluşturun: Nasıl ki düzenli bir ev dağınık bir eve göre göze hoş gelirse, içerikleri düzenli olan bir site de dağınık bir siteye göre göze daha hoş görünecektir. Girdiğiniz her içerik konusuyla ilgili bir kategori altında olursa sitenin düzenini sağlamış olursunuz. Zira yazılarınızın sayısı arttıkça giderek birbirinden farklı konulara değinmeye başlayacaksınız. Değindiğiniz her konu için mutlaka onunla ilgili kategorinin altında olsun. Örneğin bir yemek tarifi ile ilgili yazınız “Yemek” kategorisi altında, bir ülke hakkındaki yazınız “Ülkeler” kategorisi altında, sanatla ilgili yazınız “Sanat” kategorisi altında gibi. Sitenize gelen bir ziyaretçi Türkiye hakkındaki yazınızı beğenip, tanıttığınız başka ülkeleri öğrenmek istediğinde böylece “Ülkeler” kategorisine tıklaması yeterli olacaktır. Eğer tüm yazılarınız tek bir kategori altında olsaydı, diğer ülkeler hakkındaki yazılarınızı öğrenmek isteyen bir ziyaretçi yemek tariflerinden tutun da Fetih1453’e kadar birçok yazının arasında ülkelerle ilgili yazıları bulmakta uğraşıp duracaktı. Bu ise ziyaretçinin sıkılıp sitenizi terk etmesine neden olacak istenmeyecek bir durum.

Webmaster Araçlarına Kaydolun: Sitenizle ilgilenmek, sorunlarını bilmek ya da gelişimini izlemek için ücretsiz olarak sunulan hizmetlerden mutlaka yararlanın. Google ve Yandex bu alanda hem kaliteli hem ücretsiz hizmet veren iki seçenek. Böylece başka sitelerin sizin sitenize verdiği bağlantıları öğrenmekten tutun da sitenizle ilgili sorunlar konusunda bilgi sahibi olursunuz. Ayrıca Google Analytics ya da Yandex Metrica gibi sayaçları sitenize ekleyerek sitenizi kaç kişinin gezdiği, hangi konuları kaç kişinin okuduğu, sitenizde ne kadar zaman geçirdiği, hangi ülkeden sitenize girdiği, Google ya da Yandex gibi arama motorlarına hangi sözcüğü (anahtar kelime) yazıp da sitenize ulaştığı gibi bilgileri öğrenebilirsiniz.

Alexa’ya Kaydolun: Alexa internet dünyasının en büyük istatistik kaynaklarından birisidir. Hangi site dünyada ve ülkesinde kaçıncı sırada, ortalama ziyaretçi sayısı ve ziyaretçilerin ülkeleri gibi birçok istatistik veriyi kullanıcılara sunar. Reklam verenler için en önemli göstergelerden birisi sitenin ziyaretçi sayısı ya da sıralamadaki yeridir. Birçok reklamverenin reklam vermeden önce temel göstergelerden biri o istenin Alexa değeridir. Kayıt olduktan sonra Alexa bileşenini sitenize eklediğinizde Alexa sitenize gelen ziyaretçilerden artık haberdar olacak ve ziyaretçi sayınıza bağlı olarak Alexa sıralamanız her geçen gün daha iyi duruma gelecektir. Aksi takdirde Alexa ancak, tarayıcılarında Alexa araç çubuğu kullananların sitenize yapacağı ziyaretlerin insafına kalmış olacaksınız. Kısacası şu anda düşünmüyorsanız bile ileride reklamlardan gelir elde etmeyi düşünüyorsanız şimdiden Alexa sıralamanızı düzeltmek ve daha iyi konuma gelmek için kaydolup Alexa bileşenini sitenize kurun.

İçeriklerinizin Çalınmasına Karşı Önlem Alın: Yeteneğiniz var ve oldukça güzel, ayrıntılı yazılar yazıyorsunuz. Gün geçtikçe takipçileriniz artıyor ve siteniz her geçen gün daha da popülerleşiyor. Tam her şey güzel derken internette gezinirken bir de görüyorsunuz ki, başka bir site sizin emeğinizi, yazınızı aynen kopyalayıp kendi yazısıymış gibi sitesinde yayınlamış. Sizin o kadar emek ve zaman harcayıp yazdığınız bir yazının emeğinizin karşılığı verilmeden başkasının çalması kadar can sıkıcı durum yoktur herhalde. Normalde sizin içeriğinizi kopyalayan kişinin yapması gereken etik davranış, yazının nereden alındığını belirten bir açıklama ile sitenize bağlantı vermesidir. Böylece, verilen bağlantı sayesinde arama motorlarının gözünde değerli olan bir backlink kazanıp sıralamanızı yükselteceğiniz gibi, o sitede yazıyı okuyup sizin sitenizi merak eden bir ziyaretçi de kazanma olasılığınız olur.

Sizi kaynak göstermeden yazınızı yayınlayan böyle siteler için DMCA gibi kopya içeriklerle savaşan sitelere üye olmakta yarar var. Bu tür sitelere üye olup bileşenlerini sitenize kurduğunuzda artık yazılarınızı bir nevi noter gibi tasdik edip sizin yazınız olduğunu onaylamaya başlıyorlar. Bundan sonra yapmanız gereken şey DMCA’ya içeriğinizi çalan siteyi bildirmek. DMCA başvurunuzdan sonra gerekli işlemleri yerine getiriyor ve o sitenin sizden çaldığı yazının Google benzeri arama motorlarında çıkmasını engelliyor. Böylece sıradan bir kullanıcının arama motorları aracılığıyla o sitedeki o yazıya ulaşma şansı ortadan kalkıyor ki, sitelerin ziyaretçilerinin %90’dan fazlasının arama motoru aracılığı ile bir siteye ulaştığı düşünülecek olursa yöntemin etkinliği ortada.

“Bunu yapmaya gerek yok, sağ tıklamayı engelleyip içerik kopyalanmasını engellerim” diyorsanız bir daha düşünün. Çünkü içeriğinizi çalmak isteyen işin uzmanı için sağ tık engellemek bir işe yaramayacağı gibi, o içeriğe gerçekten gereksinim duyacak bir insanın da sitenize uğramamasına neden olabilir. Empati kurup durumu şöyle açıklayalım. Diyelim ki ödeviniz için bir araştırma yapıyorsunuz ve bir sitede ödevinizle ilgili güzel bir yazı var. Sağ tıklayıp kopyalamak istediniz ama o da ne! Kopyalanmaya izin yok ve o yazıdan yararlanamıyorsunuz. Şimdi, ileride ödeviniz için başka bir konuyu aradığınızda arama sonuçları içinde o site tekrar karşınıza çıksa girip bakar mısınız? Nasılsa o yazıyı kopyalayamayacağınızı, yararlanamayacağınızı bildiğinizden, doğrudan diğer arama sonuçlarına bakarsınız.