Bilgisayar ve programlama hakkında az çok bilgisi olan kişiler bilir ki bilgisayarın yapısını ağ gibi ören programlama dilleri vardır ve bu diller sadece bir tane geliştirilip bırakılmamıştır. Teknolojik gelişmelere benzer olarak bir yapı izlenmiştir. Programlama dili ortaya çıkmış ve sonucunda da bir süre kullanılmış ardından işe yaramadığı zaman ise bir başka dilin gelişimi için adım atılmıştır. Geçmişte kalmış ve şuan az da olsa kullanılan diller vardır. ancak dillerin hiçbiri birbirinden ayrı bir şekilde bulunmamıştır ve tamamı birbiri ile ilişkili bir şekilde devam etmiştir. Programlama dilleri genel olarak bilinen 5 evrede gelişim göstermiştir. Bilgisayara yakın olan diller geliştirilmiş ve dediğimiz gibi zamanla daha yeni nesil çıkan bilgisayarların yapısına uygun diller geliştirilerek bu 5 evre tamamlanmıştır. Araştırmalara göre ilk programlama dili 1837 yılında duyurulan “ Analytical Engine Code Order” programlama dili ile başlamıştır.

Birinci nesil programlama dilleri ilk bilgisayarlar ile birlikte ortaya çıkan programlama ihtiyacını karşılamak için geliştirilen ve tamamen geliştirildiği makinenin özelliklerine odaklı makine seviyesine sahip az gelişmiş bir dildir. Komutlar direkt olarak bilgisayar paneline girilir ve hiçbir derleyiciye, yorumlayıcıya ihtiyaç duyulmazdı. Birinci nesilde direkt komutlar verildiği için aslında çok güçlü ve hızlı çalışan bir yapıya sahiptiler. Ancak bir sıkıntıları vardı ki bunun çözülmesi oldukça zordu. Birinci nesilin öğrenilmesi ve uygulanması zor hata durumlarında yönetimleri ise sıkıntılar yaratmaktaydı. Diğer bir taraftan bu kodlar öğrenilse bile bir makineye uyum sağlayan kodun diğer makine için çalışmadığı görülüyordu ve bu durum insanların oldukça zorlanmasına neden oluyordu. Bu kodların her makine için yeniden yazılması durumunda da programlamacıların zorlanmasına neden oluyordu. Günümüzde eski makineler için hala kullanıma sahip olan bu programlama dili modern programlama dillerinin temelinin oluşmasını sağlamaktadır. Bu nesilden sonrasında ise zaten gelişim yine yavaş bir şekilde sağlanmış ve makinelerin uyumluluk sorunu ortadan kaldırılmış olsa bile maalesef sorunların tamamına çözüm bulunamadığı için dillerin gelişimi devam etmiştir.


İkinci nesil makine dilleri diğer dillere oran ile daha anlaşılır bir yapıya sahipti ve bu diller çevirmen diller olarak bilinmekteydi. Direkt işlemciye verilen özel kodların yerine sabit kodlar kullanılmaktaydı ve bu da belli bir kısıtlama getirmekteydi. Bu durumda da çevirmenler devreye giriyordu ki günümüzde hala yapı taşı olan nokta Assembly dilleridir. Programlama dillerinin günümüzde yaygın kullanılan türlerinin geliştirildiği nesil olan üçüncü nesil ise İngilizce ağırlıklı olarak insanların kullandığı dillere yakın yüksek seviyede yapısal dillerdir. Bu nesille birlikte yazılım geliştirme makine bağımlılığından kurtulmuştur. Yazılan programlar farklı makinelerde kullanılmaya başlanmıştır. Derleyici ve yorumculara bu nesilde ihtiyaç duyulmuştur. Çünkü yazılan komutların bilgisayarlarda çalışması için gerekmekteydiler. Bu nesilden sonrasında ise zaten programlama dilleri son halini almıştır





Programlama dillerinin bilgisayarlarda çalışması için gerekli olan kodlar vardır ve bu kodların yazılması için insanların ihtiyacı olan nokta bu kodları öğrenecek ve başkalarına aktaracak anahtarlardır ki yazılımcılar bu yazdıkları programlama dillerinin anlaşılır olması için hazır kodlar geliştirmiş ve bu kodların da kişiler tarafından kullanılması için yapılacak olan şey hazırlanan kodların ne anlama geldiğine dair açıklamaları da bulunmaktadır. Bu kodların şuan kişiler tarafından programlama öğrenmek için kullanıldığı görülmektedir ki son programlama nesline uygun bu kodlar sayesinde kişilerin programlamayı anlamalarının daha fazla kolaylaştığı görülmektedir. Eğer sizde programlama öğrenmek istiyorsanız bu hazır kodlar sayesinde programlama mantığını anlayabileceğiniz gibi hazır kodların düzenlenmesini sağlayan sitelerden de yardım alma imkanına sahipsiniz.

Bu Makale Web tasarım firması tarafından eklenmiştir.