Sizce Kitap Yazmalı mıyım ?

Tavsiyem, tiyatro oyunu yazın. Ben 2 sene art arda bir şenliğe oyun yazdım, birde yönettim. Tiyatro oyunu yazmak çok zordur, yani yazmakla ilgisi olmayan, hayal gücü olmayan biri için çok zordur. Sizin gibi biri içinse sadece zordur ve benim gibi :) Hangi yazarı koyarsanız koyun yine zordur derim, çünkü bu iş zordur ve herkes yapamaz :) Deneyen bilir zaten, böyle tıkanıp bakarlar ekrana. Heves edilip yapılan bir şey değil çünkü bu. İstemeniz gerek.

Her neyse, dediğim gibi tiyatro oyunu yazın, güzel bir hikaye bulun. Bir yere verin ve sergilensin. Bir yere verin diyorum çünkü 0 bir oyunu oynatmak isteyen yüzlerce yönetmen dolu etrafta. Şehir tiyatroları yani. Hiç olmadı benim bulunduğum yerdeki tiyatro atölyesine verebilirsiniz. Gelir izlersiniz ne yarattığınızı. Emin olun, en az kitap bitirmek kadar haz verecektir. Yazdığınız şey beden bulacak insanlar onu 2 saat boyunca takip edecek ve anlayacaklar. Birde ders çıkaracaklar, yorumlayacaklar, size başka gözle bakacaklar. Bunu tatmalısınız...

O kadar şey yaptım hiç aklıma oyun yazmak gelmedi.. Sağolun... En yakın zamanda bir şeyler yazmayı düşünüyorum... Bu arada oyunlarınızı hangi atölyeye veriyorsunuz ?

Wattpad'de başlayın okuması çok olursa zaten direk yayın evleri size ulaşıp çıkarmanız için onlar teklif ediyorlar. Birçok kitap böyle basıldı wattpad'de.

Tiyatroya başladığımda lise 2 idim. Şu an mezunum liseden. Oyunculuk ile başladım lise tiyatrosunda, sonra bir şekilde yazmak istedim. Çok zordu fakat yemedim içmedim yazdım. Sonra final akşamı o tadı aldıktan sonra 1 sene sonra tekrar, çok daha iyisini, hatta şehirde sergilenmiş en iyi ve anlamlı oyunu yazdım ve yönettim. Video kaydı var youtube'a yükleyeceğim ileriki zamanlarda. Sonra muğlada ki yarışmaya katıldık ve en iyi oyun ödülünü aldık orada da.

Bulunduğum yer Milas, muğlanın bir ilçesi. Tek bir tiyatro atölyesi var, burada eğitim aldım. 2 sene dolu dolu turneli vs. tiyatro deneyimim oldu ama ben ne konservatuar nede yazarlık okuyacağım. Yani hobi, o tat damakta kalınca bırakamıyor insan :)

Buraya kadar demek istediğim, eğer bir oyun yazmayı başarabilirseniz, emin olun o tadı hiçbir yerde bulamayacaksınız. Ve oyun yazan bir insan, benim için ve hocam için farklıdır, yani gerçekten zordur. Karakter yaratmak, olay örgüsü, sürprizler, karakterlerin tipleri, onları konuşturmak diğerinin ona çatışma yaratacak bir cevap vermesi vs.. uzar gider, bunların tek bir yaratıcısı olacak, o da siz. Gece kapanır yazarsınız. 5+ ay sonra sahnede arkanıza yaslanır izlersiniz. İnsanlar sizin esprinize güler, sizin mesajınızı alır, bunu bilirsiniz. O akşam egonuz tavan yapar açıkcası :) iyi bir egodan bahsediyorum, hak edersiniz onu.

Yaşadığım yerde ki tiyatro atölyesi her sene onlarca oyun yapar, Muğla'ya turne yapar. Tiyatro bu atölyeden sorulur yani bu bölgede.

Hocası, yani hocam, her sene öğrenciler ve öğrenci olmayanlar için oyun yazar, bunun zorluğunu bilir bu yüzden yazan adama ayrı saygı duyar. Ben yazabilirsem bir tane daha vereceğim mesela. Eğittiği öğrencileri her sene şenlikte oyun sergiler, hocanın yazdığı oyunu yani. Eğer yazabilirseniz size bir bilet ayarlarız ve 2 gece oyununuzu izlersiniz sahnede belkide. Benim oyunumu öğrencilere uyarsa oynatırım dedi fakat sizin için söz veremem ama konuşabilirim, siz yeter ki yazın, her yerde izleyebilirsiniz.

Yazarsanız ben bir tane alabilirim, beğenirsem daha fazla alıp tanıdıklara hediye ederim.
Birbirimize destek olmalıyız.

Bende böyle bir yetenek olsaydı 30 kelimesini buraya harcamazdım :)

Hocam o kadar emek sarfedip final akşamı izlemenin tadını açıkçası baya merak ettim... En kısa sürede videoyu bekliyorum... Zaten insan hayatta yazmanın tadını bir aldı mı bırakamıyor...

Beni final konuşması yaparken görürseniz, heyecanın ve bir işi tam anlamıyla çok iyi bir şekilde bitirmenin bir bedene nasıl yansıdığını görebilirsiniz :D Ve ben tiyatro ve yazma sevdam yüzünden son sene ders çalışmadım 1 sene daha hazırlanacağım bölümüme, dediğiniz gibi. Aslında güzel bir zehir bu, gül ve diken misali. Tabi bu hedefi yazmak değil ama bırakamayanlar için geçerli.

O anı çok merak ediyorum... İnsanın kendi çıkardığı eserin gururu kelimelere sığmayacağını tahmin edebiliyorum.

Zaten o konuşma ya kötü esprilerle, ya kekelemeyle, ya anlamsız cümlelerle yada sonu nereye gittiği belli olmayan şeylerle biter. Sanki 10 dk önce o şaheseri yaratan sen değilmişsin gibi. O yüzden, en sevmediğim şey final konuşması. İllaki rezil olursun, benden bir tavsiye o konuşmayı daha önceden hazırlayın. 10 dk once herkesin güldüğü bir espriyi yazmış olup 10 dk sonra saçma bir espriyle kimseyi güldüremeyeceksin çünkü. Garanti ve net. :D :D Ama kimse yadırgamaz çünkü kimsenin o sahneye çıkacak cesareti yokken you just did it! :D