BORÇTAN DOLAYI HAPSE GİRİLİR Mİ?
Ekonomik şartların kötü olması nedeniyle bugünlerde birçok kişi icra takipleriyle karşılaşıyor. Bazı kişiler borcunu ödeyebilse de ödeyemeyenlerin aklına "Kredi borcu ödenmezse ne olur?" gibi sorular geliyor. Bu konuda oldukça fazla bilgi kirliliği var. Bunun en önemli sebeplerinden biri de, borçlarını ödeme konusunda borçluyla telefonda görüşen görevlilerin, “borcunuzu bir an önce ödeyin, yoksa hapse girersiniz” uyarısında bulunmaları. Henüz icra takibi başlatılmamış ya da icra takibi henüz kesinleşmemiş borçlulara dahi bu uyarıların yapıldığını görüyoruz.
Borç ödenmezse hapis cezası verilebilir. Fakat bunun bazı ön koşulları vardır. İcradan hapis cezası çıkması için bu ön koşulların gerçekleşmesi gerekir. Yani, hakkında icra takibi başlatılan kişiye yalnızca borcunu ödemedi diye hapis cezası verilemez. Buradaki hapis cezasından kasıt ise Tazyik hapsidir.
TAZYİK HAPSİ NEDİR?
Tazyik hapsi, bir diğer adıyla disiplin hapsi, kanundan doğan sorumluluğunu yerine getirmeyen kişilerin bu sorumluluklarını yerine getirene kadar belli sınırlar dâhilinde hapis cezası almasıdır. İcradan kaynaklı tazyik hapsi en fazla 3 aylığına verilebilir. Bu tazyik hapsine zorlama hapsi de denilmektedir.
TAZYİK HAPSİ SİCİLE İŞLER Mİ?
Tazyik hapsi bir suçun yaptırımı olarak değil bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle disiplin hapsi olarak düzenlenmiştir. Bu yüzden tazyik hapsi adli sicile işlemez.
İCRADA BORCUNU ÖDEMEYENLERE HAPİS CEZASI VAR MI 2022?
İcra ve İflas Kanunu’nun “Cezai hükümler” başlıklı 331 ve devamındaki Maddelerinde cezalara ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Burada bütün ceza konusu eylemler yerine sıkça karşılaşılan bize göre önemli olan eylemlere değinilecektir. Diğer düzenlemelere ilgili kanundan ulaşılabilir.
Bu düzenlemelere göre;
- Borçlunun, Alacaklıyı zarara uğratma kastıyla mal kaçırması
- Borçlunun,gerçeğe aykırı beyanda bulunması (Örneğin, Mal varlığı bulunmasına rağmen icra memurlarını yanıltması)
- Mal beyanından sonra mal ve kazançta olan değişimlerin bildirilmemesi (Örneğin, işe girdiğini icra müdürlüğüne bildirmemesi)
- Borçlunun ödeme şartını ihlali (taahhüdü ihlal)
- Velayete ilişkin karar doğrultusunda Çocuk teslimi emrine muhalefet edilmesi
- İcra dairesince teslim edilen taşınmaza girilmesi
- Nafaka borcunun ödenmemesi
Eylemlerini gerçekleştirenler şikâyet üzerine icradan ceza alırlar. Görüldüğü üzere nafaka borcu haricindeki borçlar açısından yalnızca borcun ödenmemesi icradan ceza çıkmasına yeterli değildir. İcradan ceza alınması için kişinin kötü niyetli olarak hareket etmesi gerekir. Bunun hukuki altyapısı Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerde yer almaktadır. Anayasa’nın “suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. Madde hükmüne göre, "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirmediğinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" . Bu kapsamda Örnek vermek gerekirse, bankadan kredi çekip sözleşmedeki yükümlülüğüne uymayarak borcunu ödemeyen borçlu, sadece bu yüzden hapisle cezalandırılamaz.
Genellikle hangi durumlarda borçluya ceza verilebileceğini yukarıda açıkladık. Burada, sıklıkla karşımıza çıkan ve borçluların özellikle dikkat etmesi gereken, “mal beyanında bulunulmaması”, "Mal beyanından sonra mal ve kazançta olan değişimlerin bildirilmemesi" ve “ödeme şartının yerine getirilmemesi (Taahhüdü İhlal)” hallerini detaylı incelemekte fayda olduğunu düşünüyoruz.
Mal Beyanında Bulunmama
Mal beyanında bulunmama suçunun işlenebilmesi için öncelikle bir icra takibinin başlatılmış olması gerekir. Takip sonrası borçluya gelen ödeme emrinde belirtildiği üzere borçlu ya süresi içerisinde borcu ödemeli ya da mal beyanında bulunmalıdır. Mal beyanında bulunmayan borçlu hakkında, alacaklının talebi üzerine, beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyikine hükmedilir; ancak bu süre 3 ayı geçemez. Borçlu mal beyanında bulunduğunda, hapis cezası düşer.
İcra ve İflas Kanunu’nun 74. Maddesine göre, “Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.”
Mal beyanından sonra mal ve kazançta olan değişimlerin bildirilmemesi
Borcunu ödemediği için hakkında icra takibi başlatılan borçlu yasal süresi içerisinde mal beyanında bulunmuş ve herhangi bir işte çalışmadığını veya herhangi bir mal varlığını olmadığını beyan etmiş olabilir. Ya da malvarlığı var ise bunları bildirmiş de olabilir. Ancak icra takibi devam ederken borçlunun yeni bir işe girmiş olması veya yeni bir araç veya taşınmaz satın almış olması durumunda İcra ve İflas Kanunu bu edinimlerin 7 gün içerisinde İcra Müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini düzenlemiştir. Şimdi ilgili kanun maddesini inceleyelim.
İİK 339. Maddesinde: "Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi surette bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Bu cezalara alacaklının şikâyeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer." hükmü yer almaktadır. Hükümden de anlaşılacağı üzere bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçluya alacaklının talebi üzerine tazyik hapsi verilir. Bu tazyik hapsinin mal beyanında bulunmama durumundakinden farkı ise ancak borcun tamamı ödendiğinde cezanın düşmesidir. Halbuki mal beyanında bulunmayan kişi bu yükümlülüğünü şikayet sonrasında yerine getirse dahi cezası düşmekteydi. Bu nedenle hakkında icra takibi olan kişilerin bu maddeye özellikle dikkat etmesinde fayda vardır.
Borcu belirli taksitlerle ödemek üzere icrada imzalanan taahhütname ile borçlunun alacaklıya bir taahhüt vermesi mümkündür. Bu durumda eğer borçlu taahhüdü ihlal ederse yani taahhüdü ihlal suçu işlerse icradan hapis cezası çıkacaktır. Bu durum iki şekilde ortaya çıkabilir.
1-) Borcunu ödemeyen borçluya alacaklı kendi rızası ile bir ödeme planı yaparak taahhütte bulunmasını isteyebilir ve borçlunun kabul etmesi üzerine icrada taahhütname tutanağı imzalanır.
2-) Borcunu ödemeyen ve borca yeter miktarda malı haczedilmiş olan borçlu, alacaklının satış talebinden önce ilk taksiti peşin ödemek şartıyla borcun 4 taksitte ödeneceğini icra müdürlüğüne taahhüt edebilir. Yukarıda açıklanan birinci durumda alacaklının rızası gerekli iken ikinci durumda alacaklının rızasına gerek yoktur.
KREDİ BORCU ÖDEMEYEN HAPSE GİRER Mİ? 2022
Yukarıda açıklandığı üzere yalnızca kredi borcunun ödenmemesi icradan ceza çıkmasına yeterli değildir. İcradan hapis cezası çıkması için kişinin kötü niyetli olarak hareket etmesi ve kanundaki diğer şartların oluşması gerekir.
HAPSE GİRİNCE BORÇ SİLİNİR Mİ?
Tazyik hapsi, kötü niyetli olarak yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişileri zorlamak için uygulanır. Dolayısıyla hapse girince borç silinmez. Hatta faiz işlemeye devam eder.
BORCUMU ÖDERSEM HAPİS CEZASI BİTER Mİ?
Yukarıda değinildiği gibi icradan çıkan hapis cezası yükümlülüklerin yerine getirilmesi için uygulanan bir yaptırım olduğu için eğer borç ödenirse hapis cezası kalkar.
MAAŞIN NE KADARINA HACİZ KONULABİLİR?
Borçlu hakkında yapılan icra takibi kesinleştikten sonra eğer borçlu sigortalı olarak çalışıyorsa borçlunun maaşına haciz konulabilir. Maaş haczi için borçlunun kamuda ya da özel sektörde çalışıyor olmasının herhangi bir önemi yoktur. Peki icradan maaşın tamamına haciz konulabilir mi? Tamamına haciz konulamıyorsa maaşın ne kadarına haciz konulabilir? Özellikle belirtmeliyiz ki maaşın tamamına haciz konulamaz. Kanunen öngörülen maaş haczi 1/4 oranındadır. Yani maaşın ancak 1/4 ü haciz nedeniyle kesilebilir. Fakat nafaka alacağı bakımından bazı istisnalar mevcuttur. Nafaka miktarı maaşın 1/4 ünü aşıyor ise bu söylediğimiz orana bakılmaksızın nafaka miktarı oranında maaş haczi yapılır. Ayrıca borçlunun borcunu daha erken kapatmak istemesi durumunda rızası ile maaş haczinden yapılan kesintinin oranı artırılabilir.
EMEKLİ MAAŞINA HACİZ KONULABİLİR Mİ?
5510 sayılı kanun gereğince birkaç istisna haricinde emekli maaşına haciz konulamaz. Emekli maaşına haciz konulması için alacaklı tarafından talep oluşturulması halinde icra müdürünün bu talebi reddetmesi gerekir. Eğer icra müdürü bu talebi reddetmemiş ve emekli maaşına haciz koymuşsa emekli maaşına haciz konulan kişi bu duruma itiraz ederek haczi kaldırabilir. Emekli maaşına haciz konulmasının istisnaları ise SGK nın prim alacağı gibi bazı alacaklarının bulunması veya emeklinin nafaka borcu olması durumlarıdır. Sonuç olarak normal alacaklar için emekli maaşına haciz konulamazken nafaka alacağı ve SGK Prim alacağı için emekli maaşına haciz konulabilir.