Akil İnsanlar Heyeti temsilcileri: Silahlar derhal susmalı

Çözüm Süreci kapsamında oluşturulan ve 63 üyesi bulunan Akil İnsanlar Heyeti'nden 10 kişi çatışmasızlık sürecinin bitmesinin ardından yaşanan olayları değerlendirmek üzere bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıya, yaklaşık 25 kişi davet edildi ancak aralarında Ali Bayramoğlu, Kadir İnanır, gazeteci Oral Çalışlar, hukukçu Kezban Hatemi, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Celalettin Can'ın da aralarında bulunduğu 10 kişi katıldı. Toplantının ardından yapılan açıklamada karşılıklı olarak silah bırakma çağrısı yapıldı.

Heyetin ortak açıklamasını okuyan Ali Bayramoğlu kendilerini "bir dönem Akil İnsan olarak faliyet gösteren bir grubuz" diyerek tarif etti. Bayramoğlu neden daha geniş bir toplantı gerçekleşmediğine ilişkin soruya "Burada çağırmama, dışlamadan çok hızlı hareket etmek için kurduğumuz hızlı bir grup. Katılmak isteyenler katılacaktır. Dikkat ettiğimiz tek husus milletvekili olan, siyasi partilerde yer alan arkadaşlarımızı çağırmadık. Bir dönem akil görevi yapmış bir grup inisiyatif alan insanız" sözleriyle yanıt verdi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Türkiye 30 yıldır insani, siyasi ve ahlaki büyük bedeller ödenen, demokrasiyi boğan ve on binlerce insanının hayatına mal olan büyük bir çatışma yaşıyor. Bundan 2.5 yıl önce başlayan çözüm süreci ve beraberindeki eylemsizlik hali, çatışmanın bitirilmesi ve arkasından sorunun çözülmesi istikametinde toplumda büyük umutlar doğurmuş ve destek bulmuştu. Demokratik ve siyasi alanın genişlemesi, taraflar arasındaki görüşmeler, silahların kısmen geri çekilmesi çerçeve yasa gibi önemli adımlarla, çeşitli krizlere ve iniş çıkışlara rağmen, tarafların çözüm istikametindeki iradesi, bu umutları derinleştirmişti. Bizler akil insanlar heyetleri olarak, farklı görüş ve eğilimlerimize rağmen barış fikrinin toplumda yaygınlaşması, tartışılması, siyaset ve toplum arasındaki bağların kurulması için yapılan bir çağrıyı kabul etmiş, barış fikrinin toplumda demlenmesi için çaba göstermiş ve sorumluluk almıştık. 2014 Sonbaharından itibaren çeşitli gelişmeler, karşılıklı eksiklik ve hatalar, güvensizlikler ve sürece dahil olan yeni dinamikler, iklimi tersine çevirmiştir. Bugün geldiğimiz noktada, ne yazık ki çözüm süreci ölümcül bir kopuş yaşamaktadır. Silah ve şiddet perdesi yeniden açılmış ve savaş kapımıza tekrar gelmiştir. Bir dönem akil insan işlevini yerine getirmiş, bugün kendi iradesiyle bir grup olarak bir araya gelmiş olan bizler, vicdani ve demokratik sorumluluk içinde kamuoyu önünde medyaya, taraflara, sorumlulara şu çağrıyı yapıyoruz; Derhal silahlar susmalı ve mutlak çatışmasızlık haline dönülmelidir. Meydan okuyucu, ayırımcı ve suçlayıcı tahkir dilinden uzak durulmalıdır. Basından kanaat önderlerine, siyasi iktidardan muhalefet partilerine kadar her anlamda ve istikamette demokratik ve siyasi alanı daraltacak, siyasetin hareket alanı boğacak tüm önerilerden kaçınılmalıdır. Kopan çözüm çabalarına geri dönmek, diyalog ortamı oluşturulmalı ve diyalog kurulmalıdır. Bizler bu açıdan üzerimize düşen tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu bildiririz.

Toplantıya katılan isimler

Toplantıya 10 isim katıldı. Bu isimler şöyle: Kadir İnanır, Ali Bayramoğlu, Öztürk Türkdoğan, Tarık Çelenk, Kezban Hatemi, Oral Çalışlar, Zübeyde Teker, Vahap Coşkun, Lami Özgen ve Celalettin Can

Ülkede olaylar ve bu olaylarla ilgili bizim de sorumluluklarımız var

Oral Çalışlar, toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ülkede olaylar ve bu olaylarla ilgili bizim de sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklar açısından 'Neler yapabiliriz?' diye aramızda konuşmaya geldik" dedi. Bir gazetecinin "Siyasilerin bir talebi oldu mu?" sorusuna Çalışlar, "Yok, hiç kimsenin bir talebi olmadı. 'Bu acı olayları yatıştırmak için bir şey yapabilir miyiz, onu konuşacağız" yanıtını verdi. Restoran girişinde bekleyen gazetecileri gören İnanır ise "Siz nereden haber aldınız? Toplantı biraz uzun sürer, isterseniz beklemeyin. Herkes var. Karmakarışık bir heyet. Herkes bir şey söyleyecek ve ortak bir şey çıkacak" ifadelerini kullandı.

Çözüm Süreci kapsamında oluşturulan ve 63 üyesi bulunan Akil İnsanlar Heyeti, Türkiye'nin tüm bölgelerinde çeşitli illerde temaslarda bulunmuş, vatandaşların konuya ilişkin taleplerini ve görüşlerini raporlaştırarak Başbakanlığa sunmuştu.

Terör bitene kadar silahlar susmasın kardeşim.

Kadir İnanır, Ali Bayramoğlu, Öztürk Türkdoğan, Tarık Çelenk, Kezban Hatemi, Oral Çalışlar, Zübeyde Teker, Vahap Coşkun, Lami Özgen ve Celalettin Can

Bunlar kim arkadaşım ? Neden bunların siyasi görüşleri akil adam görüşü diye pazarlanıyor ? Ne farkı var senden benden ? Pkk güç kaybettikçe ağlar, barış ister. Şimdi silahı bırakırsak 1 yıl geçmeden yine pkk palazlanır, ülkemize saldırır. Yıllardır aynı senaryo. Bunlar ve bunlar gibi düşünenlerin zırvalamalarına aldanıp da operasyonu durdurursa devlete de yazıklar olsun.

Bunlar hükümetin seçtiği sözde akillerin bir kısmı, toplumu barış sürecine hazırlama amaçlı biraz da iş yapıyor gözüküp süreci ballandıracak büyütecek pr olsun diye seçilmiş insanlar.

Daha kuruldukları zaman dünyanın eleştirisini yapmıştım listede aşırı komik isimler vardı zaten . Böyle bir heyet kurulabilir tuhaf değildir de listede bulunan isimler akil falan değildi bildiğin gerizekalılar dolu bir listeydi.

Mesela o akiller listesinden biri bugün ölen siviller için eğer sivillerin öldüğü doğruysa devlet tazminat ödemeli dedi, insanı maddi bir obje olarak görecek kadar gerizekalı insanlar vardı yani bu heyette. Ölen bir insan canı için parası neyse verelim kafasında olan biri şehit ailelerini anlayabilir mi ? Toplumun hangi yarasına merhem olabilir ? Hilal Kaplan bu bahsettiğim rezil kadın.

Bu toplanıp açıklama yapan isimler iyi niyet göstermişler bir açıklama yapmışlar allah razı olsun. Belki sözlerine itimat edip taraf değiştiren barıştan yana geçen bir kaç kişi olur, devletin falan zaten ciddiye alacağını sanmıyorum, heyet kuruluyken de bunların halktan aktardıklarını bunları görevlendirenler ciddiye almamıştı.

Şurada sıralı tam listeleri var : http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22957853.asp

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, ziyaretler sırasında yaptığı konuşmada, "Bizler, 'Herkes silah bıraksın.' gibi bir cümleyi asla kabul etmiyoruz. Bir savaş mı var ki taraflar silah bırakacak? Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet niye silah bırakacak? Silah bırakmak zorunda olan taraf PKK'dır. Bu konuda da birinci derecede yükümlü olan parti HDP'dir. HDP PKK'ya, Kandil'e, 'Silah bırakmak zorundasın.' demekle yükümlüdür." dedi.

Kaynak : haberler.com

1930'ların kemalistleri ile günümüzün AKP seçmenini bir araya getirmek gerçekten büyük başarı.
PKK elbette silah bırakmalıdır ateşkes kararı almalıdır. Ancak ateşkesler tek taraflı olmaz tarihte hiçbir ateşkes yoktur ki tek taraflı olup da uzun süre devam etsin. Önce PKK bıraksın denir bu da doğrudur, devletlerin onuru prensibine göre. Ancak sadece PKK ateşkesi kessin demek savaş devam etsinle eş anlamlıdır. Sen bombalamaya devam edeceksin adam da sana gül atacak, böyle bir şey mümkün mü. Çatışmasızlık olmalı. HDP de dağa karşı daha kararlı bir tutum sergilemelidir buna itirazım olmaz. İlk olarak siz bırakacaksınız demelidir buna da katılırım. Kürt halkına bu kadar zarar veren PKK'ye karşı daha sesleri gür çıkmalıdır buna da asla itirazım olmaz. Ancak çatışmasızlık isteğinin eleştirilmesi savaş sevdasından gelir.