Bir siz akıllısınız zaten ah ahh.
Bu kafa bu ülkeyi bu hale getirdi. TTB açıklama yapıyor hala ben daha iyi bilirim diyor. Siz hakim savcı, veteriner, doktor, mühendis, siyasetçi her şeysiniz. Bu işin uzmanı doktorlar veterinerler bilmez ama siz tabii ki bilirsiniz. Benim hatam kusura bakmayın
http://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=887df99c-b74e-11e8-8880-0489a088c750
Her şeyi bildiğinizden tarihlere ve ithal hayvanların arttığı dönemlere göre şarbon miktarıni da biliyorsunuzdur. 200 sene kaynağıni da bir zahmet atarsaniz sevinirim. İnsanlar ölüyor gereksiz haber diyor :)
Şarbon ülkemizde endemik bir hastalıktır. Görülme sıklığı gittikçe
azalmaktadır. Türkiye’de 1960-1969 yılları arasında 10724 insan
şarbonu, 1970-1979 yılları arasında 5377, 1980-1989 yılları arasında
4423 insan şarbonu bildirilmiştir. 1990’lı yıllarda her yıl
bildirilen vaka sayısı 300 insan şarbonunun altına düşmüştür
(10-12).
İnfeksiyon insanlara infekte hayvanlardan direk yolla veya indirek
yolla bulaşır. Bulaşma kaynaklarına göre infeksiyon; 1. endüstriyel,
2 tarımsal ve 3. laboratuvar kaynaklı olabilir. Endüstriyel kökenli
şarbon, B.antracis sporlar ile kontamine hayvansal ürünlerin; keçi
kılı, yün deri, post ve kemik gibi, sanayide işlenmesi esnasında
oluşur. Sporların deriye bulaşması ile deri şarbonu veya inhalasyonu
ile akciğer şarbonu oluşur. Gelişmiş ülkelerden bildirilen şarbon
olguları, genellikle infeksiyonun endemik bulunduğu ülkelerden ithal
edilen hayvansal ürünlerden kaynaklanmaktadır.
Kaynak:
https://www.klimik.org.tr/2001/05/11/sarbon-prof-dr-mehmet-doganay/